ABD endeksleri ve klasik değerleme yöntemleri

Uraz ÇAY / SAXO CAPİTAL

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Geçtiğimiz iki haftada iki kez ABD gösterge hisse senedi endeksleri (S&P 500, Dow Jones Sanayi ve Nasdaq Bileşik) en son 1999’da yaşadığı aynı anda rekor kapanışları tekrardan gerçekleştirdi. Ne zaman satışın geleceğini ya da artık endekslerin çok mu pahalı olduğunu anlamamız için hem klasik değerleme yönetimlerine hem de mevcut durumda hisse senedi yatırımcı tabanını iyi incelememiz gerek. Öncelikle endeksleri temel değerlendirmede sıkça kullanılan geçmiş F/K ortalamasından an itibariyle S&P 500’ün ne kadar uzakta olduğu ve 12 aylık beklenen F/K (fiyat kazanç oranı) da nerde olduğumuza bakalım. S&P 500 mevcut F/K oranı 20.5 ile çeyreksel ortalaması olan 16.43’ün oldukça üstünde ancak önceki rekor gördüğü seviyelerde görülen (2000 ve 2007) F/K oranlarının altında . Kısacası mevcut F/K oranlarına göre ucuz değil ancak balon da değil. 12 aylık beklenen F/K oranlarına baktığımızda 17.2 ile gene çeyreksel ortalama üzerinde (15.43) ve bu sefer 2007 seviyelerinin üzerinde olan bir fiyatlama söz konusu. 2000 yılında beklenen F/K oranlarının hala çok altında. Mevcut F/K oranlarına göre bir tık daha pahalı ancak hala balon seviyeler değil. Sonuç olarak, klasik değerleme kalemlerinden F/K oranlarına baktığımızda S&P 500 ün geçmişe göre pahalı ancak aşırı pahalı olmadığı söylenebilir. Klasik değerlemeye göre ucuz olmayan endeksi “klasik değerleme” peki günümüzde ne kadar mantıklı? S&P 500’e gelen alımlar klasik hisse senedi yatırımcılarından geliyorsa evet çok mantıklı. Değilse alanlar ne olursa satar diye sorgulamamız çok daha doğru olacaktır. Bunu anlamanın en güzel yolu sene ba-

şından beri hangi sektörlerin en iyi performans gösterdiğine bakmak.

Temettü getirisi en yüksek ve volatilitesi en düşük hisse senedi grubu olan alt yapı ve telekomünikasyon. AMB/ BoE/BoJ başlıca gevşeme ve Fed tarafında sıkılaşamama sorunun yan etkileri Düşük/negatif getiriler olurken klasik anlamda ağırlıkla “tahvil yatırımcılarının” (örneğin sigorta ve emeklilik şirketleri) hisse senedi ağırlıklarını arttırdıklarının en güzel göstergesi. Birde Avrupa, İngiltere ve Japon yatırımcılarının kendi ülkelerindeki düşük faiz nedeniyle temettü getirisi 2.10% olan S&P 500 alımlarını arttırdığı düşünüldüğünde alımların klasik hisse senedi yatırımcılarından gelmediği dolayısıyla her hangi bir satış için bu alımı yapanların kendi piyasalarına dönmelerini beklememiz klasik değerleme yöntemlerine göre daha mantıklı. Bununda gerçekleşmesi için mevcut durumdan daha yüksek tahvil getirileri gerek. Gözler ay sonunda Jackson Hole toplantısında olacak.