ABD finansallarındaki olumlu ayrışma…

Yarın açıklanacak Avrupa finansalları stres testi gelecek haftanın Avrupa endekslerinde en çok öne çıkacak fiyatlaması olacağı söylenebilir. Avrupa bankacılık endeksinin (Stoxx 600 Banks) sene başından beri 27% düşüş yaşaması sorunun sadece İtalyan bankalarında olmadığının ve negatif faiz/düşük büyüme/şirketlerdeki yüksek borçluluk/Brexit belirsizliğinin Almanya ve Fransa bankalarının gelirlerini de olumsuz etkilediğini gösteriyor. Atlantik’in diğer tarafına geçtiğimizde ise ABD finansallarının 2016 ikinci çeyrek bilançolarında Avrupa’daki rakiplerine göre çok daha güçlü duruşu hem kar rakamları hem de hisse performanslarıyla öne çıkıyor. ABD’nin en büyük altı finansal kuruluşu (J.P. Morgan, Citigroup, Wells Fargo, Bank of America, Morgan Stanley ve Goldman Sachs) bilançolarında hem hisse başı kar rakamında hem de toplam gelirlerde beklentilerin üzerinde rakamlar açıklayarak S&P 500 endeksinde finansal sektörün sene başından beri olan kaybını 1% seviyesine kadar düşürdü. ABD finansallarındaki bu olumlu ayrışma başta konut sektörü olmak üzere perakende bankacılığının ABD tüketicisinin ikinci çeyrekteki güçlü duruşundan yararlanmasından kaynaklanıyor. ABD perakende satışlarının ikinci çeyrekte ilk çeyreğe göre çok daha fazla artış göstermesi ABD finansallarındaki olumlu ayrışmayı “ABD iç ekonomisi” nedeniyle destekliyor. Fed’in faiz artışı sürecinde sene başında öngördüğünden oldukça yavaş olması her ne kadar bankaların “net faiz marjlarını” olumsuz etkilesede düşük faiz oranlarından konut sektörünün dolayısıyla verdiği krediler ile finans sektörünün olumlu yararlandığını ABD için söylemek mümkün. Petrol fiyatlarındaki ikinci çeyrekte görülen dengelenmenin bu sektöre verilen kredilerde bir “şok” etki yaşatmaması ve son olarak Brexit sonrası daha da belirginleşen ABD tahvil getirilerindeki düşüşten bankaların işlem masalarının pozitif etkilenmesi.

Çok basit bir şekilde ABD – Avrupa büyüme oranlarını karşılaştırdığımızda yarın açıklanacak ikinci çeyrek büyümelerinde ABD için piyasa beklentisi 2.6%, Avrupa için ise 0.3% (çeyreksel bazda büyüme oranları). Aradaki fark finansallar açısından oluşan ayrışmanın yanı sıra EURUSD paritesindeki düşüşünde bir diğer nedeni. ABD finansalları açısından en büyük tehdit ise Fed’in çok yavaş ilerlediği faiz artışı sürecinde aniden gaza basması olacaktır. ABD enflasyonu bu açıdan da yakından takip edilmeli.