AB'de Türkiye tartışması

Merkel'in Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkışı, AB içinde farklı tepkiler aldı. Kimi üyeler görüşmelerin askıya alınmasına mesafeli yaklaşırken, kimi üyelerde görüşmelerin askıya alınmasını ancak Gümrük Birliği müzakerelerinin sürmesini istiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'nin AB katılım müzakerelerine son verilmesi önerisi üye ülkelerin Estonya'nın başkenti Talinn'de toplanan dışişleri bakanlarından farklı tepkiler aldı.

Merkel, Türkiye'ye karşı en sert tepkisini geçen Pazar günü, 24 Eylül'de yapılacak parlamento seçimlerindeki rakibi ile yaptığı canlı televizyon tartışmasında ifade etmişti.

Merkel'in Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel de Talinn'deki AB toplantısına geldiğinde AB'den uzaklaşanın Türkiye olduğunu söylerken, Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz da müzakerelere son verilmesi görüşünü tekrarladı.

Ancak Finlandiya ve Litvanya, 2005'te başlayan tam üyelik müzakerelerinin kesilmesine karşı çıktılar.

Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius dün gazetecilere yaptığı açıklamada, "Hayır, müzakere sürecini devam ettirmeliyiz, kolay olmasa da, bu gibi bağlantıların değerini bilmeliyiz" dedi.

"Müzakerelerin kesilmesi yanlısı değilim"

Finlandiya Dışişleri Bakanı Timo Soini, dün yaptığı açıklamada, "Diyalog her zaman yararlıdır. Türkiye'de insan haklarıyla ilgili sorunlar olduğunu biliyoruz ancak müzakerelerin kesilmesi yanlısı değilim" dedi.

Estonya Dışişleri Bakanı Sven Mikser de, "Çok dikkatli adım atmalıyız ve Türkiye'nin aday ülke olarak statüsünü görüşürken gelecekteki ilişkileri de her yönüyle dikkate almalıyız" dedi.

Mikser, AB'nin bu konuda bu yıl içinde bir karar alacağını sanmadığını söyledi ve AB'nin özellikle göç ve güvenlik konularında Ankara ile işbirliğine ihtiyacı olduğunu belirtti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Türkiye ile bağların kopartılmamasının gerektiğini söyleyen liderlerden.

Macron Yunan Kathimerini gazetesine yaptığı açıklamada şöyle demişti:

"Türkiye son aylarda Avrupa Birliği'nden uzaklaştı ve görmezden gelemeyeceğimiz ölçüde çizgiyi aştı. Ancak ben ilişkilerin koparılmasından kaçınılmasını istiyorum çünkü başta göç sorunu ve terörizm tehdidi olmak üzere, karşımızdaki pek çok krizde çok önemli bir ortağımızdır."

Piri: Türkiye'nin en gerçekçi kozu

Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Kati Piri de, üyelik görüşmelerinin askıya alınmasını, ancak Gümrük Birliği müzakerelerinin devamını önerdi.

Piri, Gümrük Birliği'nin "AB'nin şu anda Türkiye üzerinde bazı standartlar için pazarlık unsuru olarak kullanabileceği en gerçekçi koz" olduğunu söyledi.

Piri, "Türkiye bu yönetimiyle asgari insan hakları standartlarını bile karşılamıyor. Ancak Türk halkının elinden AB perspektifini almamalıyız. Görüşmeleri askıya alırsak, tekrar canlandırmak için kendi koşullarımızı öne sürebiliriz" dedi.

Piri, Merkel'in görüşleri konusunda şöyle konuştu: "Almanya'daki bu yeni tavır seçimlerle ilgili; Türkiye tarafında bir değişiklik yok. Yani Merkel aslında ne istiyor? Bana kalırsa seçimlerden sonra her zamanki pragmatist tavrına geri dönecektir."

Talinn'de bulunan bir Türk yetkili, AB'nin Türkiye'nin üye olmasını isteyip istemediğine karar vermesi gerektiğini söyledi.

Yetkili AB ülkeleri için, "Evlenmek istemiyorlar ama birlikte yaşamak istiyorlar" dedi.

AB içinde bu konuda "stratejik sabır" tavsiye eden başka üyeler de var. Türkiye'nin üyelik talebine son vermek için 28 üyenin hepsinin onayı gerekiyor ki böyle bir görüş birliği ortada yok.

Ancak Avrupa Parlamentosu'nun daha önce önerdiği gibi, müzakereleri askıya almak için, üyelerin çoğunluğunun onayı yeterli.