AFM ile sinemaya maç keyfi geliyor

Esas Holding CEO'su Çağatay Özdoğru, klasik holding yapısından farklı olduklarını 25 kişilik bir beyin takımı ile hızlı hareket ederek, değişik iş modellerini geliştirdiklerini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Handan Sema CEYLAN

İSTANBUL - Türkiye'de 26 lokasyonda 110 perdesi bulunan AFM sinemalarında artık maç keyfi de yaşanacak.

Rus Eurasia Cinemas BV'ye ait AFM Uluslararası Film Prodüksiyon  Ticaret ve Sanayi AŞ'nin yüzde 88.01 hissesini 82.4 milyon dolara alan ve 31 Ağustos'ta tamamen salonları devralacak olan Esas Holding, Pegasus ile havacılığa getirdiği farklılığı sinema salonlarına da taşıyacak. Yayıncı kuruluşlarla anlaşacak holding, bir taraftan sinemalarda maç yayını yapmaya hazırlanırken, bir taraftan da özel uygulamalar başlatacak. AFM'nin yüzde 25 pazar payı olduğunun bilgisini veren Esas Holding'in CEO'su Çağatay Özdoğru, "Bu pazar payına rağmen sinemaları daha da hareketlendirecek işler üzerinde çalışıyoruz.

Bizim uçak işinden öğrendiğimiz bazı modelleri sinemalarda da uygulamayı düşünüyoruz" diye konuştu. Doluluk oranını artıracak işler yapacaklarının altını çizen Özdoğru, "Hepiniz biliyorsunuz hafta içi saat: 11.00'de gösterimler başlıyor. Hafta içi kim gidebilir o saatlerde. Belki bir takım okullarla işbirlikleri yapacağız. Bir takım özel film gösterimlerimizin haricinde, maç gösterelim gibi bir düşüncemiz de var. Bunu ayrı salonlarda değil, ayrı lokasyonlarda yapmayı planlıyoruz. Örneğin ligdeki herhangi bir maç bizim sinema salonlarımızda izlenebilecek. Yayıncı kuruluşlarla bunun çalışmasını yapmamız gerekiyor. Belki aynı sinemada farklı salonlarda değil, farklı lokasyonlardaki sinemalarda farklı taraftara seslenebileceğiz" ifadelerini kullandı.

Bu ayın son gününde 26 lokasyoda 110 perdeyi devralacaklarını anlatan CEO Özdoğru, "AFM'lerin yüzde 12'si halka açık, biz yüzde 88'ini aldık. Sözleşmeyi imzaladık. Şimdi devralma sürecinin tamamlanmasını bekliyoruz" diyerek, şunları söyledi: "Biz klasik bir holding değiliz. 'Büyük hızlı değil, küçük hızlı'yız. Bizim ekibimiz çekirdek bir kadro. Bir beyin takımı. Yönetim kurulu üyeleri ve hissedarlar dahil 25 kişilik bir kadroyuz. 25 kişilik kadroyla bu farklı işlere imza atıyoruz. Daha büyük holding yapıları, şaşalı işler biz de yok. Ondan dolayı daha hızlı hareket edebiliyoruz. Herkes birbirine telefon ve e-mail uzaklığında." 100 yıllık işe yeni bakış açısı Esas Holding'in tüketiciye yakın işler yaptığını anlatan Özdoğru, "Tüketici bizim iş yerlerimizle direk ilişki kuruyor. Havayolu, perakende, hastane gibi...

Bu yüzden yeni ihtiyaçları belirleme konusunda reflekslerimiz gelişti. Holding olarak, işte ya yeni model geliştiriyoruz ya da eski işi yeni bir paradigma ile gerçekleştiriyoruz.

Mesela havacılık işi 100 yıllık iş. Ama Pegasus yeni bir bakış açısı getirdi. Düşük fiyat, su paralı, yemek paralı ve koltuklar biraz daha dar. Bilet fiyatları farklı. Önceden alırsan, şu kadar, sonradan alırsan şu kadar, ilk alırsan müthiş ucuz gibi. Farklı iş yapma tarzı içindeyiz. Biz uçakta ilk farklılık yarattığımızda insanlar 'Su paralı olur mu?' diye konuşuyorlardı. Şimdi hiç garip davranan yok insanlar yiyeceklerini alıyorlar. Ekstra bagajda para alıyorduk. Sonra herkes onu da normal karşıladı. Niye? Çünkü daha ucuza uçabiliyorsunuz" ifadelerini kullandı.

'Elektronik savaşları' yok müşteri artık seçiyor

Pegasus'ta uyguladıkları yöntemi elektronik perakendeciliğinde de kullandıklarını belirten Çağatay Özdoğru, "Electro World'de de aynısını yaptı. Bu işe niye girdik? Baktık ki dünyada artık büyük format var. Küçük format elektronik işi ölüyor. Ne demek büyük format; en az 2 bin 2 bin 500 metrekare. Bu metrekare içerisinde de hem elektrik hem de elektronikle ilgili her türlü cihazın sergilendiği bir alan. Buzdolabı da alın, elektrik süpürgesi de alın, çocuğunuzun i-pod'unu da alın. Hanım da alsın, çocuk da alsın evin erkeği de alsın" şeklinde konuştu. Mevcut markaların hep küçük formatta mağazalar açmaları üzerine büyük formata dönüşüm olacağını öngörerek, büyük çapta mağazalar açıklarını kaydeden Özdoğru, "Aslında  dışardan görüldüğü gibi bir 'elektronik savaşları' yok. Müşteri artık ihtiyacına göre mağaza seçebiliyor. Bizim avantajımız, 'burada her şeyi bulabilirsiniz' dememiz. Şu anda elektronikte küçük mağazalardan, büyük mağazalara pazar kayıyor" açıklamalarını yaptı.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir