AİGK 3. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sona erdi

AİGK'nin sonuç bildirgesine Türkiye'nin istediği "İsrail'i kınama" ibaresi eklenmedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (AİGK/CICA) 3. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sona erdi.

Zirveye Afganistan, Azerbaycan, İran, Kazakistan, Makedonya, Moğolistan ve Ukrayna Cumhurbaşkanı, Irak ve Vietnam Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Rusya Federasyonu Başbakan, Kuveyt Veliaht Prens, Kamboçya Başbakan Yardımcısı, Çin Devlet Konseyi Üyesi diğer 8 ülke ise dışişleri bakanı, bakan, özel temsilci, bakan vekili ve büyükelçi düzeylerinde katıldı.

Toplantıda BM, İKT, NATO, AGİT ve AKPM gibi uluslararası örgütlerin temsilcileri de yer aldı.

İsrail Büyükelçisi toplantıyı terk etti

İsrail Büyükelçisi Levy, Ahmedinejad'ın sert konuşmasının ardından toplantıdan ayrıldı. Levy, konuşma bitince de geri döndü.

Türkiye, İsrail baskınına sözlü atıfta bulunacak

Zirve'nin sonuç bildirisinde İsrail'in Gazze'ye giden yardım gemisi konusuna yer verilmeyerek, dönem başkanı olarak Türkiye'nin sözlü  başkanlık açıklaması yapması ve bu konuya orada atıfta bulunması kararlaştırıldı.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, sonuç bildirisinde zirvenin gündemindeki diğer konulara yer verildi.

İsrail'in üyesi bulunduğu konferansın sonuç bildirisinde oybirliği gerektiği için, bu ülkeyi kınayan bir karar çıkartmak teknik olarak mümkün olmadı.

Bu nedenle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün zirve sonunda ele alınan konuları toparlayacağı, diğer konuların yanı sıra İsrail'in saldırısına da değineceği belirtiliyor. Türkiye'nin tepki ve hassasiyetinin, ayrıca uluslararası vicdanın sesinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından dile getirilmesi bekleniyor.

Bu arada, gözlemci olarak toplantıya katılan ABD temsilcisinin konuşma yapmamasına olumlu açıdan bakılıyor.

"AİGK uluslararası bir örgüte dönüştü"

Gül, yanlış anlamaların ortaya çıkmasının, sorunların çatışmalara dönüşmesinin önlenmesinin en etkin yollarından birinin diyalog olduğunu belirterek, "Bu anlayışla AİGK/CICA dönem başkanlığımızda Asya'da işbirliğine dayalı diyalog ve güven ortamını oluşturabilmek için çaba sarf etmeyi öngördük" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Çırağan Sarayı'nda gerçekleşen Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (AİGK/CICA) 3. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, zirveye katılan 40'a yakın ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını, bakanlarını ve yetkililerini 20'e yakın uluslararası kuruluşun genel sekreter ve temsilcilerini selamladı.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in, 1992 yılında AGİT'e benzer bir yapılanmayı Asya coğrafyasında hayata geçirme düşüncesini BM Genel Kurulu'nda dile getirdiğini anımsatan Gül, Nazarbayev'in bu tarihi önerisiyle başlayan Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (AİGK/CICA) sürecinin zaman içinde uluslararası bir örgüte dönüştüğünü söyledi.

CICA sürecinin başlamasının üzerinden 18 yıl, 2002 senesinde kabul edilen Almatı senediyle konferansın örgüt haline gelmesinin üzerinden 8 yıl geçtiğini anlatan Gül, bu kadar kısa bir sürede bu ölçüde başarılı gelişmelerin sağlanmasının tüm üye devletlerle paylaşılan coğrafyanın huzurlu, istikrarlı ve müreffeh geleceği bakımından memnuniyet verici olduğunu dile getirdi.

"20 sene önce Türkiye ve Rusya farklı bloklardaydı"

"Bundan 20 sene önce Türkiye ve Rusya ortak bir sınırı paylaşıyordu ama farklı bloklarda yer alıyorlardı. Bugün belki Rusya ile ortak kara sınırımız yok ama buna dayanan komşuluk hukukumuzun bir gereği olarak halklarımızın müşterek geleceği ve refahı için kurduğumuz üst düzey işbirliği konseyi çerçevesinde el ele çalışıyoruz.

Bundan 20 sene önce Avrupa kıtası bölünmüş durumdaydı. Artık Avrupa'da geçmişin yapay düşmanlıkları geride kaldı. Asya kıtası enerjisi, dinamizmi, genç ve eğitimli nüfusu ile adeta yeniden doğuyor."

Gül, insanlık tarihinin ön yargıların, kutuplaşmaların, hoşgörüsüzlüğün, düşmanlığın ve nefretin yol açtığı acılar, her türlü dini ve etnik ayrımcılığın sebep olduğu bireysel ve toplu trajedilerle dolu olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, soğuk savaşın sona ermesine, küreselleşmenin insanları hergün birbirine daha da yakınlaştırmasına, teknolojinin dünyanın en ücra köşesinde yaşananları canlı yayınlarla görmeye, takip etmeye imkan tanımasına rağmen dünyanın özlenen barış ve ortamından hala aynı uzaklıkta olduğunu dile getirdi.

Dünyanın pek çok bölgesinde sıcak çatışmaların sürdüğüne, bu bölgelerden bazılarının Türkiye'nin yanı başında olduğuna dikkati çeken Gül, bütün bu olumsuzluklardan en fazla zararı görenin sivil halk olduğunu belirtti.

Uluslararası camianın ortak sorumluluğu

Gelecek nesillerin mutluluğu, huzuru, güvenliği ve refahı için, insanoğlunun tarih boyunca korkunç bir ıstıraba ve tahribata yol açan savaş ve çatışmalardan ibret alınması gerektiğini belirten Gül, bu acıların ve tahribatın tekerrür etmemesinin uluslararası camianın ortak sorumluluğu olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi:

"Nefret ve hınç alma duygularıyla yapılan eylemlerin acı verici sonuçları ortadadır. Bunun acımasız örneklerini maalesef yakın bir süre önce gördük yaşadık. Uluslararası barış ve güvenlik açısından fevkalade kaygı verici bu eyleme muhakkak suretle 'dur' dememiz lazım gelmektedir. Günümüzde uluslararası hukuku hiçe sayarak, insan hayatına pervasızca kast ederek, meseleleri kaba kuvvet kullanarak çözüme kavuşturmak mümkün değildir. Dolayısıyla eski nefretleri ve düşmanlıkları yenileriyle ikame etmememiz, barış, istikrar ve refah içinde birlikte yaşayabileceğimiz, halklarımızın mutluluğu için birlikte çalışacağımız müşterek bir anlayış oluşturmamız, birbirimizin acısına hepimizin acısı olarak görmemiz gerektiğine samimiyetle inanıyorum.

"Orta Doğu'nun, nükleer silahlardan arınmış bölge olacağını ümit ediyoruz"

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Türkiye'nin, Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (AİGK/CICA) dönem başkanı olarak, Asya'daki bütün güvenlik konseptini genişletilmiş diyalog vasıtasıyla ilerletmek için gayretli bir şekilde çalışacağına inandığını bildirdi.

Nazarbayev, AİGK 3. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesinin açılışında yaptığı konuşmada, dünya toplam nüfusunun yarısını ve Asya kıtasının yüzde 90'ını oluşturan örgütün 22 devleti bir araya getirdiğini belirterek, artan üye sayısıyla daha fazla dikkat çekmeye başlayan AİGK'nın sekreterya başkanlığının icra müdürlüğünden, genel sekreterlik konumuna yükseltilmesi önerisinde bulundu.

Nükleer tehdit sorununa da değinen Nazarbayev, dikey ve yatay silahlanmanın önlenmesine dair yeni evrensel anlaşma üzerine çalışmalar başlatılması, nükleer silahlardan arındırılmış bölgelerin hukuki statüsünün ayarlanması, uluslararası nükleer yakıt bankasının oluşması gibi önerilerini anımsattı.

Nazarbayev, "Orta Doğu'da, nükleer silahlardan arınmış bölge olma sürecinin gelişiminin sağlanacağını ümit ediyoruz. Kesin bir kararlılıkla, İran'ın nükleer programı çerçevesinde oluşan durumun diplomatik yöntemlerle çözüme kavuşmasının doğru olduğuna inanıyoruz. İran, Türkiye ve Brezilya arasında uranyum değişimi konusunda sağlanan mutabakatlar, meseleye diplomatik çözüm getirme konusunda önemli bir aşamaya işaret etmiştir" diye konuştu.

Kuzey ve Güney Kore arasında ilişkilerin gerilimli bir dönemden geçmesinden duydukları endişeyi de dile getiren Nazarbayev, her iki tarafı da ölçülü olmaya davet etti. Nazarbayev, Afganistan'da da istikrarın oluşmasının herkesin dileği olduğunu vurguladı.

AİGK'nın ekonomik faaliyetlerinin önemine de işaret eden Nazarbayev, "Bugünün Asyası dünya ekonomisinin lokomotifi haline gelmektedir. Tam da bu bölgede dünya finansal sisteminin kriz sonrası yapısı şekillenmektedir. Dünya GSYİH üretiminin üçte birini sağlayan ülkeler CICA içerisinde yer almaktadır" dedi.

Asyalı G20 oluşturulması önerisi

Nazarbayev krizin, küresel ekonominin yeni mimarisini üretmek açısından bir fırsat sunduğuna işaret ederek, Asyalı G20 oluşturulması önerisini anımsattı.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev, ulaşım ve enerji altyapısının geliştirilmesi, yeni demiryolları ve karayolları ile boru hatlarının inşaatının, bölgesel etkileşim ve küresel enerji güvenliğinin gelişimine gerçek anlamda katkı sağlayacağını kaydetti.

Asya'daki sosyal sorunlara da değinen Nazarbayev, Kırgızistan'da iktidara meşru nitelik kazandırma çabalarını desteklediklerini, ülkenin istikrara kavuşması için çaba harcadıklarını, dünya kamuoyuna, Kırgızistan'a kapsamlı uluslararası yardım planları hazırlanması çağrısında bulunduklarını, ancak bu yardımın doğru bir biçimde kullanılması için etkin iktidar sisteminin kurulması gerektiğini söyledi.

Kazakistan'ın AGİT başkanlığını üstlenmesinin, doğu ve batı arasında ilişkilerin yeni safhaya adım atması için başlangıç olacağını kaydeden Nazarbayev, AİGK'nın diğer uluslararası kuruluşlarla işbirlikleri hakkında bilgi verdi.

Nazarbayev, Türkiye'nin AİGK başkanlığını üstlenmesine ilişkin olarak şöyle konuştu:

"Türkiye'nin tarihi, kültürel, siyasi deneyimi ile Asya'daki işbirliğinin gelişmesi ve güvenin inşa edilmesi sürecinde ilerleme sağlanmasında çok tecrübeli olduğuna eminiz. Türkiye'nin de AİGK dönem başkanı olarak Asya'daki bütün güvenlik konseptini genişletilmiş diyalog vasıtasıyla ilerletmek için gayretli bir şekilde çalışacağına inanıyorum. Başkanlık zirvesini devretmeden önce Celaleddin Rumi'nin 'Bir mumla başka bir mumu yakarken, oradaki aydınlık kaybolmaz' sözünü hatırlatmak istiyorum. Yeni devralacağınız başkanlık döneminin hayırlı olmasını dileyerek, AİGK dönem başkanlığını Sayın Abdullah Gül'e devrediyorum."

Başkanlık Türkiye'ye geçecek

1992 yılında Kazakistan tarafından başlatılan AİGK girişiminin dönem başkanlığı, bu zirve ile 2010-2012 yılları için Kazakistan'dan Türkiye'ye geçecek. Türkiye'nin dönem başkanlığını üstlenmesiyle Almatı'da yerleşik sekreteryanın sevk ve idaresi için kıdemli bir Türk diplomatının İcra Direktörü olarak atanması da planlanıyor.

Zirvenin sonunda bölgesel ve küresel gelişmelere ilişkin zirve bildirisinin yayınlanması öngörülüyor.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir