Akaryakıtta yeni intifa sözleşmeleri dönemi

Rekabet Kurulunun kararı ile akaryakıt sektöründe intifa sözleşmelerinin muafiyetten yararlanma süresi 18 Eylül tarihinde bitiyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - 2010 yılı akaryakıt sektöründe dağıtıcı ile bayilerin arasında yeni bayilik ve buna bağlı olarak intifa sözleşmelerinin yapılacağı dönem olacak.

Alınan bilgiye göre, Rekabet Kurulunun kararı ile akaryakıt sektöründe intifa sözleşmelerinin muafiyetten yararlanma süresi 18 Eylül tarihinde bitiyor.

Buna göre, 18 Eylül itibariyle sözleşme süresi dolan bayiler, her 5 yılda bir istediği dağıtıcı şirketiyle ya da mevcut anlaşmasını yenileme yoluyla sözleşme yapacak.

Bayi arzu ederse, dağıtıcısıyla sözleşmeyi sonlandırabileceği gibi, aynı dağıtıcı ile çalışmaya da devam edebilecek. Yeni uygulama ile dağıtıcılar bayilere "benimle çalışacaksın" baskısı yapamayacak böylelikle bayinin başka sağlayıcılarla çalışmasının önü açılacak. Bu kapsamda bayinin dağıtıcısına karşı pazarlık gücü de artacak.

Bunun yanı sıra küçük dağıtıcıların da pazara girmesi ve pazardan daha büyük pay alması sağlanacak. Bu sayede sektörde rekabet artacak ve tüketicinin seçebileceği alternatifler çoğalacak.

Daha önceki uygulamalarda sektörde ortalama 15 yıllık olmak üzere, 40 hatta 50 yıla varan süreler için yapılan intifa sözleşmelere özellikle küçük dağıtıcı şirketlerin piyasaya girmesi açısından hem de rekabet ortamı açısından sıkıntı yaratıyordu.

Rekabet Kurulunun 2008 yılında yayınladığı "Akaryakıt Sektör Raporu"nda ilk büyük 5 markanın pazarın yüzde 90'ına sahip olduğuna dikkat çekilmiş ve bunun bayilerin belirli bir dağıtıcı ile çalışma zorunluluğu gibi bir sonucu ortaya çıkardığı görülmüştü.

Bunun üzere Rekabet Kurulu akaryakıt sektöründe intifa sözleşmelerinin muafiyetten yararlanma süresini en fazla beş yıl olarak belirledi. Bu kapsamda, 18 Eylül 2005 tarihinden önce yapılmış olan ve süresi 5 yılı aşan sözleşmelerin, Rekabet Kurulu tarafından uygulanan "azami hadde indirme" ilkesi gereğince 18 Eylül 2010 tarihine kadar muafiyetten yararlanabileceğine ve bu tarihten sonra muafiyet koşullarının ortadan kalkmasına karar verildi.

Aykırı harekete ceza

Mevcut dikey anlaşmanın her iki tarafın açık iradesi olmaksızın hukuken veya fiilen 18 Eylül 2010 tarihini aşacak şekilde cebren uzatılmaya çalışılması halinde 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun ilgili maddesi çerçevesinde işlem tesis edilecek.

Bu çerçevede Rekabet Kurulu ilgili şirket hakkında soruşturma açılmasına karar verebilecek ve ihlal tespit etmesi durumunda şirketin cirosunun yüzde 10'una kadar idari para cezası uygulayabilecek.

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan eski Rekabet Kurumu 2. Başkanı, avukat Tuncay Songör, Türkiye'deki bayi sayısının 13 bin fazla olduğu göz önüne alınırsa, Rekabet Kurulu kararının ilgili sektörde önemli değişiklikler yaratacağını ifade etti.

Rekabet Kurulunun söz konusu kararının bütün akaryakıt sektörünün yanı sıra LPG sektörü için de geçerli olacağına işaret eden Songör, 18 Eylül 2010 tarihi itibariyle sözleşmeleri bitecek bayisi sayısının yaklaşık 7 bin civarında olduğunu belirtti.

18 Eylül 2005 tarihinden önce yapılan sözleşmeler bakımından muafiyetten yararlanma süresi 18 Eylül 2010 tarihinde sona erdiğini hatırlatan Songör, 18 Eylül 2010 tarihinden sonra yapılan sözleşmelerin ise  yapıldıkları tarihten itibaren 5 yıl uygulama süresi bulunduğuna dikkati çekti.

Songör, şunları kaydetti:

"Örneğin, 1 Temmuz 1998'de 5 yıllık süre için imzalanan bayilik sözleşmesi sırasında 20 yıl intifa verildiğini varsayalım. Sözleşmenin bitiş tarihi olan 1 Temmuz 2003 yılında sözleşme uzatılsa dahi, sözleşmenin ve intifanın bitirilmesi gereken tarih 18 Eylül 2010 olmalıdır.

1 Temmuz 2006 tarihinde 5 yıllık süre için imzalanan sözleşme sırasında 20 yıl intifa verildiğini varsayalım. Sözleşmenin bitiş süresi olan 1 Temmuz 2011 tarihinde intifa hakkının da sona erdirilmesi gerekmektedir."

Yargı yolu tartışmaları

Rekabet Kurulu konuya ilişkin kararını 5 Mart 2009 tarihinde aldığını hatırlatan Songör, bu kararın iptali için Danıştay'a iptal davası açıldığını, açılan iptal davası kapsamında Rekabet Kurulu kararının yürütülmesinin durdurulmasına dair talep ve buna yapılan itirazın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından reddedildiğini ancak, Danıştay 13. Dairesinin henüz konuyu esastan inceleyerek sonuçlandırmadığını kaydetti.

Rekabet Kurulu kararı ile sözleşmelerin süresi 5 yıl ile sınırlandırıldığına göre dağıtım şirketlerinin sözleşmelerin 15-20 yıl gibi daha uzun süreleri bulunduğundan, yaptıkları yatırımın ya da maddi desteğin karşılığını geri istemek zorunda kalabileceğine de dikkati çeken Songör, yapılan yatırımın veya verilen kredinin geri istenmesi ya da intifanın kaldırılması gibi taleplerin Rekabet Kurulunun değil mahkemelerin yetkili olduğu konular olduğunu vurguladı.

Açılacak davalar mal varlığında azalma olanın verdiğini geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde açılması gerektiğini belirten Songör, bir görüşe göre de Rekabet Kurulu kararı 12 Mart 2009 tarihinde Rekabet Kurumunun internet sitesinde duyurulduğu için bu davanın 12 Mart 2010 tarihine kadar açılması gerektiğinin ifade edildiğini söyledi.

Songör, şöyle devam etti:

"Burada şu hususu gözden kaçırmamak gerekir.12 Mart 2009 tarihinde yayınlanan Rekabet Kurulunun bu kararının iptali için Danıştay'a dava açılmış ve henüz dava esastan görüşülerek sonuçlanmamıştır. Yani karar henüz kesinleşmemiştir. Kararın 12 Mart 2009 tarihinde öğrenildiği doğrudur, ancak Rekabet Kurulu kararı henüz kesinleşmediğinden davacının mal varlığında azalmadan da bahsedilemeyeceği kanaatindeyim.

Diğer taraftan Rekabet Kurulu kararı kesinleşse bile sonuçları 18 Eylül 2010 tarihinden itibaren ortaya çıkacaktır. Yani, bayiler 18 Eylül 2010 tarihinden sonrası için sözleşmelerinin sona erdirilmesini talep edeceklerdir. Bunun yanında hakkında dava açılan bir bayi belki dağıtıcı ile arasındaki sözleşmeyi sona erdirmeyerek çalışmaya devam edecektir. Bu takdirde açılan davanın hiç bir anlamı da olmayacaktır."

 

Bu konularda ilginizi çekebilir