Akman ve Yücel'e son kez süre verildi
3'ü eski 9 RTÜK üyesi ve 5 bürokratı hakkında açılan davanın görülmesine devam edildi
ANKARA - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Davut Dursun ve eski Başkanı Zahid Akman'ın da arasında bulunduğu 3'ü eski 9 RTÜK üyesi ve 5 bürokratı hakkında "idari yargı kararlarını uygulamamak suretiyle görevi kötüye kullandıkları" iddiasıyla açılan davanın görülmesine devam edildi.
Yargıç Erkılınç, duruşmaya katılmayan sanıklar Akman ve Yücel'in duruşmada hazır edilmeleri için de son kez süre verildiğini açıkladı.
Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklardan RTÜK Başkanı Dursun, Başkanvekili Abdulvahap Darendeli, üyeler Mehmet Dadak, İlhan Yerlikaya, eski üyeler Arif Merdol, Şaban Sevinç ve Paşa Yaşar, bürokratlar Ahmet Batun ve Lütfettin Mesutgil ile bazı sanık avukatları katıldı. Müşteki Cengiz Özdiker ve avukatı da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmaya ilk kez katılan sanık Arif Merdol, savunmasında, üst kurulun, davaya konu 7 kararının 45 ay içinde alındığını, kendisinin ise bu sürenin 16 ayında görev yaptığını anlattı.
Kurulun, 3'üncü, 4'üncü, 5'inci ve 6'ıncı kararları alınırken görevde olduğunu belirten Merdol, olumlu görüş verdiği 3'üncü kararın müşteki Özdiker'in Bölge Müdürlüğüne atanmasına ilişkin olduğunu kaydetti. Merdol, bu görevin Daire Başkanlığı düzeyinde etkin ve yetkin bir pozisyon olduğunu ifade ederek, olumlu görüş verdiği kararların doğru ve kurallara uygun olduğunu dile getirdi. Merdol, suçlamaları reddetti ve beraatini istedi.
Sanık Dadak ise 31 Ocak 2006'da alınan karar sırasında görevde yeni olduğunu belirterek, toplantı sırasında yapılan, Özdiker'in atamasının "tenzili rütbe" olmadığı ve özlük haklarında gerileme olmayacağı yönündeki açıklamalar doğrultusunda olumlu oy verdiğini bildirdi. Diğer kararların tümüne karşı çıktığını kaydeden Dadak, karşı çıktığı kararlardan sorumlu tutulmaması gerektiğini söyledi.
Son süre
Duruşmada söz alan RTÜK Başkanvekili Darendeli, RTÜK başkan ve üyeleri hakkında soruşturma iznini Başbakanlık iznine bağlayan yasal değişikliğin ardından durma kararı verilen davanın tekrar görülmeye başlandığını hatırlattı. Haklarındaki soruşturma izninin Başbakanlık'a bağlanmasının Anayasa'ya aykırı olduğunu savunan Darendeli, avukatının bu konuyla ilgili gelecek celse açıklama yapacağını bildirdi. Darendeli, iddiasına ilişkin dilekçeyi de mahkemeye sundu.
Sanık Arif Merdol'un avukatı Erdal Merdol, müşteki Özdiker'in Adana Eğitim Dairesi Başkanlığına atanmasının, esasen mahkeme kararının yerine getirilmesi anlamına geldiğini savunarak, müvekkilinin suç kastıyla hareket ettiğine yönelik katın bulunmadığını kaydetti.
Müşteki Özdiker ise ilköğretime devam eden çocuğu ve alzheimer hastası annesi olduğunu anlatarak, Adana'ya atanmasının, bunlara rağmen yapıldığını savundu. Özdiker, lehine verilen bir mahkeme kararının hiç uygulanmadığını kaydederek, "Bu uygulamama hususunda, sanıklardan Akman ve Darendeli'nin diğer sanıklara göre daha özel sorumlulukları olduğunu düşünüyorum. Ben, Sayın Merdol'un çekimser olması ve Sayın Dadak'ın karşı oyu nedeniyle, onlar hakkında şikayette bulunmamıştım. Ancak Başbakanlığın kararının ardından davaya onlar da dahil edildiler" diye konuştu.
Yargıç Ali Erkılınç, geçen oturum duruşmada hazır olmayan sanıklar RTÜK Üyeleri Zahid Akman ve Taha Yücel'in, yurt dışında bir kongreye katılmaları sebebiyle duruşmaya katılmayacaklarına ilişkin mazeret bildirdiklerini açıkladı.
Duruşmaya katılmayan sanıkların avukatları, müvekkillerinin gelecek celse hazır olacaklarını bildirdi.
Cumhuriyet Savcısı Halil Acıoğlu, soruşturmanın genişletilmesi yönünde talebinin bulunmadığını belirterek, esas hakkındaki görüşünü hazırlamak için süre talep etti.
Yargıç Erkılınç, Darendeli ve avukatına, Anayasa'ya aykırılık iddialarıyla ilgili açıklamalarını yapmak üzere süre verdi. Duruşmaya katılmayan sanıklar Akman ve Yücel'in duruşmada hazır edilmeleri için de son kez süre verildiğini açıklayan Erkılınç, bu sanıkların avukatlarına, "Müvekkillerinizin yurt dışında bulunmaları kabul edebileceğim bir mazeret değil. Duruşma tarihi aylar önce verilmişti. Bir çözüm bulunabilirdi. Ama size, meslektaş olmamız sıfatıyla bir avantaj veriyorum, zorla getirme kararı almıyorum" dedi.
Duruşma ertelendi.