AKP: Sürece müdahale yok; CHP: Birileri soruşturmayı yönlendirdi
Ergenekon İddanamesinin açıklanmasının ardından değerlendirmeler gelmeye başladı
ANKARA - Ergenekon soruşturmasına yönelik açıklanan iddianamenin ardından Hükümet ve ana muhalefetten ilk değerlendirmeler geldi.
AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Ergenekon iddianamesini değerlendirirken, "Hükümetin bu sürece herhangi bir müdahalesi söz konusu değildir. Bunu söyleyenler, süreci mecrasından saptırmak isteyenlerdir" derken, CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, "birilerinin, 'Ergenekon' soruşturmayla ilgili bilgi servisi yaparak, soruşturmayı yönlendirdiğini ve baskı oluşturduğunu" savundu.
AKP Grup Başkanvekili Bozdağ
AKP Grup Başkanvekili Bozdağ, "İddianame ile ilgili genel değerlendirmesinin" sorulması üzerine de şunları söyledi:
"Bizim mevzuatımızda Cumhuriyet savcılarının, kendilerine intikal eden bir olayla ilgili veya bir olaya adı karışan kişilerle ilgili doğrudan veya ihbar şikayeti üzerine araştırma yapma yetki ve görevi vardır. Uzunca bir zamandır devam eden soruşturma sonunda bir iddianame düzenlenmiştir. Ceza Muhakemesi Yasasının 170. maddesi de bu noktada, soruşturma evresi sonunda suçluluğu hakkında yeterli delil, yeterli şüphe, yeterli bulgu elde etmesi halinde iddia makamının dava açacağını düzenliyor. İddia makamı da soruşturma neticesinde iddianamesini tanzim ederek mahkemeye sunmuştur. Süreç, Ceza Muhakemesi'nin usul ve esaslarına uygun bir şekilde devam ediyor. Bundan sonraki süreçte de hangi ağır ceza mahkemesine düştüyse o mahkemenin yargılamasıyla devam edecektir."
"Konuyu saptırmak isteyenlerin beyanı"
AKP'li Bozdağ, bir gazetecinin, "Hükümetin soruşturmayı yönlendirdiği, yargıdan çok kolluk güçlerinin görev aldığı iddiaları var. Bunlara ne diyorsunuz?" sorusuna ise şu cevabı verdi:
"Bunlar tamamen konuyu saptırmak isteyenlerin, beyanlarından ibarettir. Hükümet, soruşturmayı yönlendiremez. Böyle bir yetkisi yoktur. Yargı bağımsızdır. Tamamıyla Cumhuriyet savcılarının yönettiği bir süreçtir. Hükümetin bu sürece dahil olması mümkün değildir. Yargının devam ettirdiği, yargının işlediği bir süreçte Hükümetin dahli kesinlikle söz konusu olamaz.
Sadece emniyet ve jandarma ihtiyaç duyulduğu takdirde Cumhuriyet savcılarının talimatı üzerine adli kolluk görevi yapabilirler. Bunun dışında yapılabilecek bir şey yoktur. Onlar da yine mahkeme kararları doğrultusunda veya iddia makamının, soruşturma makamının aldığı kararlar doğrultusunda hareket ederler. Dolayısıyla Hükümetin bu sürece herhangi bir müdahalesi söz konusu değildir. Bunu söyleyenler, süreci mecrasından saptırmak isteyenlerdir."
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay
TBMM'de basınla sohbet toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, iddianamenin açıklanan bölümlerinde çok ciddi suç isnatları ve bağlantılar bulunduğunu ifade ede etti. Okay, Danıştay Davası ile Cumhuriyet Gazetesine yapılan bombalı saldırıları buna örnek olarak gösterdi. Okay, Danıştay saldırısıyla ilgili Ankara Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği bir karar bulunduğu, ancak iddianamede bu olayla ilgili ayrı bir bölüm açıldığının söylendiğini belirterek, "Hangisi doğru? Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde yargılama sürecinde bir şeyler mi saklandı? Yoksa 13 aydır süren bu iddianame çerçevesinde Danıştay saldırısıyla ilgili olarak savcılık elinde bazı bilgiler vardı da onu mu gizledi? Yargı birbirini baypas mı ediyor?" diye sordu.
Bir dergide geçen yıl "Darbe Günlükleri" adı altında yayınlayan iddiaların iddianamede yer almamasına ilişkin soruları yanıtlarken de Okay, Başsavcı Engin'in günlüklerle ilgili soruşturma olmadığını ifade ettiğini anımsattı. Eğer böyle bir şey varsa, bununla ilgili soruşturma yapılması gerektiğini anlatan Okay, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in günlüklerin kendisine ait olmadığını açıkladığını anımsattı. Ancak günlüklerin, Örnek'in bilgisayarında çıktığının iddia edildiğini ifade eden Okay, "Bu, işin muamma taraflarından biri. Eğer bu darbe günlükleri var da delillerle tevsik (belgelendirme) ediliyorsa, o zaman bu niye görmezden geliniyor? Ama yok da böylesine gerçek dışı iddia ortaya atıldıysa ve bu ülkedeki kimi kurumları yıpratma amacına yönelikse o zaman gözden geçirilmesi lazım. Eğer o darbe günlükleri var da ve ona yönelik kimi iddialar varsa, bu konuda Genelkurmay Adli Müşavirliğinin de olaya el atması gerekirdi" diye konuştu.
"Türkiye'de bir Ergenekon muamması doğdu"
Okay, "İddianame, siz de hayal kırıklığı mı yarattı?" sorusunu üzerine, iddianamenin içeriğini bilmeden, kimi medyaya servis edilen bilgilerle değerlendirme yapmanın yanlış olacağını söyledi
Türkiye'de çok ciddi anlamda birilerinin, Ergenekon soruşturmayla ilgili bilgi servisi yaparak hem soruşturmayı yönlendirdiğini, hem bir baskı oluşturduğunu hem de sindirme yaşandığını ileri süren Okay, "Türkiye'de 13 aydır hep bu tartışıldı. Birileri bunu çok önemsedi. Böylece o bilgi kirlenmesinden veya yönlendirmesinden dolayı Türkiye'de bir Ergenekon muamması doğdu" dedi.
Hakkı Süha Okay, "20 gizli tanıktan söz ediliyor. Bu gizli tanıkların ifadeleriyle iddianame hazırlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" diye sorulması üzerine de 20 gizli tanık olup olmadığını bilemediklerini söyledi. "İddialı olarak piyasaya sunulmak istenen Ergenekon soruşturmasının gizli tanığa bırakılacak tarafı olmadığını" anlatan Okay, "O zaman kafalarda bunun bir komplo olduğu tescil edilmiş olur" dedi.