Alacaklar keşke yapısal vergi reformuyla yapılandırılsaydı

TÜSİAD Başkanı, yumurtalı protestolar için "Gençlere iğne batırırken kendimize çuvaldız batırmalıyız" değerlendirmesini yaptı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA – Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, "Kamu alacaklarının yapılandırılması, keşke yapısal nitelikte bir vergi reformu ya da bu vergi reformunun da içinde bulunduğu bir makro ekonomik uyum paketi ile birlikte sunulabilseydi" dedi.

TÜSİAD'ın, 2010 yılının üçüncü ve son Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısını Ankara'da yapıldı. Toplantının açılışında konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, kamu alacaklarından pek çok alanda önemli ölçüde feragat edilmesinin, özellikle küresel kriz sırasında toplum kesimlerinin kısmen rahatlamasına neden olduğunu ifade ederek, "Bu düzenleme keşke yapısal nitelikte bir vergi reformu ya da bu vergi reformunun da içinde bulunduğu bir makro ekonomik uyum paketi ile birlikte sunulabilseydi. Bu tür bir kamu alacağı feragatinin sık başvurulabilecek bir araç olmadığı nettir. Aksi takdirde kurallara uygun davranan vatandaşların zarar görmesi ve kamu gelirlerinde ciddi aşınmalar gündeme gelecektir" dedi.

Bu eksikliklerin giderilmesi gerektiğini vurgulayan Boyner, "Önümüzdeki dönem için kapsamlı bir vizyona ve buna bağlı cesur adımlara ihtiyacımız olduğu inancındayız. Bu vizyonunun ifadesini bulacağı temel metin hiç kuşkusuz yeni Anayasa olacaktır. Bu anayasanın mümkün olan en katılımcı yaklaşımla hazırlanması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz" diye konuştu.

"Yeni Türkiye vizyonunu ortaya koymanın zamanı geldi"

TÜSİAD olarak 2011 seçimlerine kadar iki konuda çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını, seçimlerden önce bunların sonuçlarını paylaşacaklarını belirten Boyner, "Konulardan birincisi Türkiye'nin uzun vadede daha rekabetçi, verimlilik tabanlı ve kaliteli istihdam yaratacak yeni bir büyüme stratejisine sahip olması. Bu stratejinin geliştirilmesi ve uygulamaya geçişinde devlet ve özel sektörün bir görev bölümü yapması gerektiğine inanıyoruz.

Diğeri Türkiye'nin demokratikleşme projesinin devamı; yeni anayasa ve reformlarla her anlamda hem siyasi hem ekonomik hem sosyal olarak lig atlamasına engel olan demokrasi açığının kapatılması" ifadelerini kullandı.

Bu konudaki çalışmalar sırasında toplumun her kesiminde farkındalık ve katılımı artırmayı amaçladıklarını vurgulayan Boyner, "Bu perspektifi ortaya koyarak siyasi iradenin ve tüm siyasi partilerin seçim öncesinde tartışma ve paylaşma ortamına yapıcı bir şekilde katılmalarını teşvik etmek istiyoruz. Tüm bunlar ışığında bir yeni Türkiye vizyonunu ortaya koymanın zamanı geldiğine inanıyoruz" dedi.

"Sanayi Stratejisini parti programlarında görmek istiyoruz"

Sanayi stratejisi sürecinin bir türlü başarıyla tamamlanamadığına da değinen Boyner "En temel ve anlaşılır neden bilgi eksikliği yani bir sanayi envanterinden yoksun olmamızdı. Bu konuda, bazı olumlu gelişmeler olduğunu yakın geçmişte öğrendik. Ancak henüz bizlere sunulmuş bir sanayi stratejisi yok. Seçimlerden önce siyasi partilerimizin programlarında bunu görebilmek istiyoruz. Bir iş dünyası örgütü olarak, çözüm önerilerimizi paylaşmaya hazırız" dedi.

"Gençlere iğne batırırken kendimize çuvaldız batırmalıyız"

Son öğrenci olaylarını ve "yumurta atmak şiddet midir, değil midir" konusuna değinen TÜSİAD Başkanı Boyner, "Ben bu konuya biraz farklı yönden bakacağım. Kuzu ve Batum'un maruz kaldığı durumu onaylamak mümkün değil. Ancak gençlere iğne batırırken kendimize çuvaldız batırmalıyız diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Boyner, gençliğin muhalefet demek olduğunun unutulmaması gerektiğini vurgulayan Boyner, "Bizim tartışan, konuşan, sorgulayan gençlere ihtiyacımız var. Ben genç arkadaşlarımıza taleplerini ifade biçimleri tercihlerinde yanlış tarafa düşmemeleri için eylemlerinde şiddete başvurmamalarını önerebilirim. Ama bizlere, iş dünyasına, kanaat önderlerine, siyasetçilere, yöneticilere düşenin de anlayış, empati ve diyalog kurma çabası olduğuna tüm kalbimle inanıyorum. Susturma, azarlama, biber gazı, dayak, etiketleme ve yasaklama değil" diye konuştu.

"Yeni Anayasa hazırlama yöntemi üzerinde duracağız"

Önümüzdeki dönemde Yeni Anayasayı hazırlama yöntemi üzerinde duracaklarını aktaran Boyner, bu anayasanın hangi ilkelere göre ve ne tür kurumlarla şekillendirilmesi gerekeceği konularında pozisyonlarını belirleyeceklerini ve çalışmaları kamuoyu ile paylaşacaklarını kaydetti.

"Tüm partilerden yeni Anayasa vaatlerini öğrenmek istiyoruz"

Tüm siyasi partilerden artık neredeyse başlamak üzere olan seçim sürecinde yeni anayasa ile ilgili vaatlerinin ne olduğunu, Türkiye vizyonlarının hangi unsurlardan oluştuğunu duymak istediklerini dile getiren Boyner, "Yani açıkçası Türkiye halkı olarak artık her seçim döneminde rastladığımız sığ ve niteliksiz atışmaları değil; halkın gerçek kaygılarına cevap verecek vizyonları duymayı ve tartışmayı hak ediyoruz. Bize göre esasen seçimlere gitmeden önce de demokratik rejimin pekiştirilmesi açısından atılabilecek adımlar bulunuyor" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir