Altında yükseliş tepkisi ne kadar sürer?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Burak DEMİRPEHLİVAN / SAXO CAPİTAL MARKETS

 

Altında bir süredir belirgin şekilde devam eden baskılı seyir Mayıs ayı opsiyonlarının vade sonunda 1200 bölgesindeki yığılmanın teyidi ile birlikte yeni bir satış dalgası ile karşılaşmıştı. Şu aşamada ise altın 1245 seviyesinden destek bularak yeni bir yükseliş denemesine kalkışmakta. Birinci çeyrek sonundan bu yana yaklaşık %11’lik bir değer kaybının ardından. Tepkinin nedenlerini incelediğimizde kısa vadede heyecan verici olan özellikle hisse senedi endekslerinde yaşanan sert yükselişler ve buna bağlı olarak oluşan düzeltme beklentisi algısı. Piyasada riskli varlıklardan güvenli liman altına geçiş tercihi şu aşamada mantıklı bir senaryo olarak tartışılmakta. Peki bu makul bir senaryo mu? İşte bu nokta biraz karışık. Bunun nedeni Mayıs opsiyonları ile gördüğümüz aşağı yönlü yoğunluğun yerine tersini işaret eden bir fiyatlama gelmiş değil. Kısa vade opsiyonlar (Haziran) hafif yukarı yönlü bir fiyatlama gösterse de bunun yüksek hacimli bir şekilde oluştuğunu söyleyemiyoruz. Bir sonraki vadeye(Ağustos) baktığımızda ise aşağı yönlü bir senaryonun daha muhtemel olduğunu görüyoruz. Ayrıca bu vadedeki fiyatlamaların hacimli olduğunun da altını çizmek gerekiyor. Bir de buna uzun bir süredir tercih edilmeyen 1170 ve 1150 seviyelerinde de yapılan fiyatlamaları eklemek mümkün. Yani piyasa aşağıdaki seviyeleri daha hararetli tartışıyor denebilir. Altın opsiyonlarının volatilitesi ise piyasada net bir yön olmadığını düşündürüyor. Bunun, altında ani bir hareketten ziyade özellikle vadeli kontrat ve opsiyon vade sonlarında tepkiler dışında yataya yakın bir seyir olarak özetlenmesi şu aşamada makul.

Temel gelişmelere bakıldığında ise ABD tarafında faiz volatilitesini düşük olması, diğer bir deyişle faiz yükselişi yavaş (volatilitesi düşük) bir şekilde gerçekleştikçe piyasanın genelini (gelişmekte olanları ayırmak gerekir) rahatsız etmemesi, altının güvenli liman olmak için kolay kolay neden bulamayacağını gösteriyor. Avrupa Merkez Bankası’nın faiz indiriminin ise yalnız değerlendirilmesi eksik olacaktır. Zira AMB risk iştahını desteklemeyi amaçlayan bir program ile ortaya çıkmış ve risk iştahını bir noktada körükleyecek bir beklenti yaratmıştır. Kısacası altının daha acelesi yok demek yanlış olmaz.