Amerikan seçimlerinde başkan yardımcısının rolü
Burak Küntay / Bahçeşehir Ünv. Öğr. Gör.Foundation for Defense of Democracies Kıdemli Analisti
Kimilerine göre Amerikan seçimlerinde başkan yardımcısının rolü sadece yirmi dört saattir. Diğer bir deyişle başkanın seçimde birlikte yarışacağı yol arkadaşını ilan etmesinden sonra kamuoyunda ve medyada oluşan ilgi sadece yirmi dört saat sürer. Ben bu görüşün tamamen aksini düşünenlerdenim.
Amerikan seçimlerinde başkan yardımcısının önemi görünenden çok daha fazla. Geleneksel olarak başkan yardımcısı başkanın ardından potansiyel başkan adayı olarak parti tarafından gösterilen bir veliaht konumundadır. John Admas'tan şomas Jefferson'a, Martin Van Buren'den John Tyler'a, Richard Nixon'dan George Walker Herbart Bush'a, Harry Truman'dan Al Gore'a kadar birçok örnek vermek mümkün.
Başkanın ölmesi, görev yapamaz hale gelmesi ya da görevden alınması halinde ise hemen birinci adamlığa giden bir yoldur başkan yardımcılığı. Abraham Lincoln'un suikaste kurban gitmesinden sonra Andrew Jackson'un, Roosevelt'in ölümünden sonra Harry Truman'in, Kennedy'nin öldürülmesinden sonra Lyndon Johnson'un ya da Richard Nixon'un skandal sonrası istifasının ardından Gerald Ford'un göreve geçmesi buna örnek gösterilebilir.
Sadece ilk adamlığa en yakın yol olması ya da senato oylamalarında eşitlik bozucu niteliği değil, başkan yardımcısının belki de en önemli özelliği ABD seçimlerinde oynadığı roldür. Herkes ne denli "Halk başkana oy verir" dese de aslında başkanın eksik özelliklerini tamamlayan bir unsurdur başkan yardımcısı.
Bazı örneklerle bunu daha net açıklamak mümkün.
Örneğin eski bir aktör olan Ronald Reagan başarılı bir kampanya sonucu California Valisi seçildi, bu görevinde de uzun süre başarılı oldu. Başkanlık için adaylığını koyduğunda kendisine bulduğu başkan yardımcısı adayı kendisindeki birçok eksiği kapatan George Walker Hebert Bush'tu. Liberal ve batıda bir eyalet olan California'dan olması sebebiyle yardımcısını daha muhafazakar ve Güney'de bir eyaletten yani Texas'tan seçti. Reagan popüler olması ve valilik dönemi itibari ile icraatı iyi bilmesi münasebeti ile öne çıkıyordu. Dış politika veya bürokrasi tecrübesi yoktu. Bundan dolayı Birleşmiş Milletler ve Çin Büyükelçiliği yapmış, ileri derecede dış politika tecrübesine sahip, aynı zamanda CIA Başkanlığı gibi çok üst düzey bir bürokratik koltukta oturmuş olan George Bush, Reagan için ideal yol arkadaşı idi.
Kahraman bir asker imaji ile 1952 seçimlerine giren Dwight David Eisenhower başkan yardımcısı seçimini çok stratejik yaptı. Kendisi nispeten yaşlı olduğu için daha genç bir yardımcıya yöneldi. New York kökenli bir doğulu olduğundan, yardımcısını tam ters istikametten Calofornia'dan bir batılı olarak belirledi. Büyük ve saygın bir figür olmasına rağmen siyasi manevra yapabilme eksikliğini kabullenip, tercihini o dönemin en önemli siyasi figürlerinden sayılan genç Richard Nixon'dan yana kullandı. Neticede başarılı olundu.
Diğer bir örnek ise John Fitzgerald Kennedy ve Lyndon Johnson ortaklığı... Genç ve karizmatik bir senatör olan Kennedy Kuzey'den yani Massacusets'den idi. Yardımcısını ise Güney'den yani Texsas'tan belirledi. Yaşının genç olması handikapını nispeten yaşı daha ileride olan birinden yana kullanarak telafi etti. Bir Katolik olması münasebeti ile yardımcısını Protestan olarak belirledi. Neticede çok zorlu bir seçimi iyi bir eşleşmeyle kazandı.
Bu örneklere daha onlarcası eklenebilir. ABD seçimlerinde, hele hele son 30 yılda, başkan yardımcısının önemi gitgide artıyor. Şu bir gerçek ki başkan adayları yardımcı tercihlerini sevdikleri dostlarından ya da minnet duydukları kimselerden değil seçimi kendilerine kazandıracak adaylardan yana kullanıyorlar. Kendi eksiklerini telafi etmek ve seçime mümkün olduğunca eksiksiz olarak girebilmek için...
2008 seçimlerinin Obama ve McCain arasında kıyasıya geçeceği düşünülürse başkan yardımcılarının kimler olacağı büyük önem taşıyacak. Bu yüzden önümüzdeki iki yazımda bu konuyu aday ve parti bazında daha detaylı incelemek gerektiğini düşünüyorum.