”Anayasa değişikliği yargı ve TSK'ya karşı savaşın yeni açılımı”

CHP lideri Baykal, "Kurumları etkisiz kılmaya yönelik mücadelenin, en son aracı anayasa değişikliğidir" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, anayasa değişikliğinin yargıya ve Silahlı Kuvvetlere karşı savaşın yeni açılımı olarak planlandığını ileri sürerek, "Bu, çok tehlikeli bir olaydır" dedi.

Baykal, partisinin grup toplantısında, vatandaşın ilaç bulamadığını, çünkü depolardaki ilacın eczanelere indirilmediğini, bunun da fiyat belirsizliğinden kaynaklandığını ifade etti.

Baykal, "Sağlık hizmetlerini paralı hale getirmek için binbir türlü cambazlık sergileniyor. Hükümet, milletin cebine göz dikmiştir" dedi.

Anayasa değişikliği için referandum süresini 120 günden 45 güne indiren kanun teklifine değinen Baykal, teklifinin arkasında da bir anayasa değişikliği projesinin yattığını kaydetti.

Deniz Baykal, anayasa değişikliği projesinin "iktidarın kurumlarla çatışma, hesaplaşma, haddini bildirme" konusundaki uygulamalarının yeni bir düzeyde sürdürülmesi anlamına geldiğini savunarak, şöyle devam etti:

"Anayasa değişikliği bu kavgayı çözmenin yeni bir yöntemi olarak planlanıyor. Kurumlarla savaşın, kurumları etkisiz kılmaya yönelik mücadelenin en son açılımı, en son aracı anayasa değişikliğidir. Anayasa değişikliği ile şimdi amaca ulaşılmak isteniyor. Yargıtay Başkanı diyor ki 'savunmadayız'. Genelkurmay Başkanı diyor ki 'bize karşı harekat var'. Şimdi o harekatın yeni aşaması. 'Savunma' diyor ya, şimdi daha da savunmadadır yargı. Neyle? Anayasa değişikliğiyle. Anayasa değişikliği yargıya karşı saldırının, savaşın, Silahlı Kuvvetlere karşı savaşın yeni açılımı olarak planlanmıştır. Değişikliğin hedefi, bugüne kadar iftirayla, ithamla, uydurma belgeyle kurumları yıpratmaya yönelik mücadeleyi şimdi nihai düzeyde çözüme kavuşturma arayışıdır."

Anayasa değişikliğini "siyasetin yargıya hakim kılınma girişimi" olarak da nitelendiren Baykal, siyasetin yargıyı tayin eder noktaya getirilmesine çalışıldığını iddia etti.

Yargı bağımsızlığının Türkiye'de demokrasiye geçişin temel dayanak noktası olduğunu, bağımsız olmayan yargının tarafsız olmasının mümkün olmadığını kaydeden Baykal, bağımsızlığın tarafsızlığın güvencesi olduğunu ifade etti.

Baykal, "Yargı bağımsız değilse onun artık tarafsız olduğunu hiçbir şart altında umut etmek mümkün değildir" dedi.

Bağımsız olmayan yargıyı siyasetin yöneteceğini belirten Baykal, iktidarın belirlediği yargının tarafsızlığına inanma imkanının olmadığını kaydetti.

Türkiye'de parlamentonun dörtte üçünün dokunulmazlık zırhının arkasına saklanan insanlardan oluştuğunu ifade eden Baykal, "O insanların kendisi bağımsız değil. Onlara teslim edilen yargının ne tarafsızlığına, ne de bağımsızlığına güvenmek mümkün değildir. HSYK, tanzim edilecekmiş. 'Savunmadayız' diyordu Yargıtay Başkanı. Bu gelirse, şimdi daha çok savunmadasın Sayın Başkan. Bu gelirse, iş çığırından çıkmıştır, bitmiştir ve Türkiye'nin bunca yıllık demokrasi ve hukukun üstünlüğü mücadelesine son verilmiş demektir. Bu, çok vahim ve tehlikeli bir olaydır. Türkiye'yi büyük gerginliklere sürükleyecek bir olaydır. Bu, çok vahim bir manzaradır" diye konuştu.

"Tuzak kurulmuştur"

CHP Genel Başkanı Baykal, yargının bugünkü yapı altında dahi büyük ölçüde siyasetçilerin denetimi altına girdiğini iddia ederek, "Ergenekon davası yargı bağımsızlığı ile nasıl izah edilir, bunu irdelemek lazım" dedi.

Eski Emniyet Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'ın delil durumunda bir değişiklik olmadan 16 ay hapis yattığını, ilk kez mahkemeye çıktığında tahliye olduğunu belirten Baykal, "Hukuki durumu aynı, dosya aynı, tanıklar, deliller aynı. Aynı dosya ile 16 ay sonra tahliye ediyorsunuz. Yazık değil mi, günah değil mi" diye konuştu.

Bunların, yargının mevcut sorunları olduğunu belirten Baykal, şunları kaydetti:

"Ama bilin ki eğer HSYK iktidarın tayin ettiği insanlarla oluşma noktasına gelirse artık Türkiye'de can, mal güvenliği, kişi hak ve özgürlüğü, hukukun üstünlüğü konuları tümüyle ortadan kalkar. Anayasayı değiştirecek... Kim değiştirecek? Kendisi Anayasa Mahkemesinin kararıyla anayasaya karşı eylemlerin odağı haline geldiği hükme bağlanmış bir parti değiştirecek. Umut ediyorum ki iktidarın içindeki aklı başında insanlar bunun yanlış olduğunu iktidara hissettireceklerdir, giderayak Türkiye'yi yeni gerginliklere sürüklemenin doğru olmadığını onlara anlatacaklardır ve bu teşebbüsten vazgeçireceklerdir.

Anayasa değişikliği konusu Türkiye'yi bir kırılma noktası ile karşı karşıya getirebilecek olan bir konudur. Çok büyük sorumluluk hepimizi bekliyor. Millete karşı referandum ile bir tuzak olarak kuruluyor. Bu tuzağı ortadan kaldırmak bizim görevimiz olacaktır. Geçmişte de böyle tuzaklar kuruldu. Milletimiz o tuzakların altından kalkmayı başardı. İnanıyorum bu tuzağın arkasından da hep birlikte milletimizi kurtarmanın yolunu mutlaka bulacağız. CHP olarak bu konuda tam bir kararlılık içindeyiz."