Anayasal yapının toplumun üzerinde etkisi var
Nihat Ergün, "Eğer anayasal yapınız, herkesi devlete karşı hak arayışına yöneltiyorsa, o zaman verimli bir çalışma yapılamaz. Anayasal sistemin toplumun ve kurumların verimliliği üzerinde etkisi var" dedi
ANKARA - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 4'üncü Ulusal Verimlilik Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin büyümeye devam ettiğini ancak 2023 hedefleri doğrultusunda daha fazla sürdürülebilir büyümeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Ergün, her alanda verimliliğin esas alınması gerektiğini belirterek, "Eğer anayasal yapınız, herkesi devlete karşı hak arayışına yönelten, toplumu serbest bırakmak yerine ite kaka hak alma haline getiriyorsa, o zaman verimli bir çalışma yapılamaz. Anayasal sistemin toplumun ve kurumların verimliliği üzerinde etkisi var" dedi.
Ergün, Türkiye'nin ihracat pazarlarındaki ekonomik toparlanmayla, önümüzdeki dönemde daha iyi bir büyüme yaşayabileceğine işaret eden Ergün, "Bu kapsamda verimlilik kavramının üzerinde ısrarla durmamız gerekiyor.” diye konuştu.
"İçtüzük verimliliğin önündeki en büyük engel"
TBMM İçtüzüğü'nü, "milletvekillerinin verimli çalışması önündeki en büyük engel" olarak nitelendiren Ergün, "Böyle bir çalışma düzeni ve böyle bir İçtüzük ile parlamento asla verimli çalışamaz. İçtüzük, vaktiyle bir takım dengeleri gözeten nitelikte yapılmış. Adeta işler yavaş yürüse de olur diyerek yapılmış. Parlamentoda şu anda verimli bir çalışma gerçekleştirilemiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Kamu personellerinin büyük oranda hiçbir endişesi olmaksızın çalıştığını kaydeden Ergün, "Kamuya giriş için 50 tane kanal var, çıkış için hiçbir kanal yok. Başarılı mı, başarısız mı ölçemiyorsunuz. Bir kere kamu görevlisi olduysan, tamam, çıkış yok. İnsanın hiçbir endişesinin olmaması da insanda verimlilik adına bir şey bırakmaz. Hayatın dinamizmini ve enerjisini yakalayamayan hiçbir kavram, bizi bir yere ulaştırmaz. Kamunun istenen düzeyde verimli çalıştığını söyleyemeyiz" ifadesini kullandı.
"Hak ve özgürlükler darsa verimlilik olmaz"
Ergün, el ve makine kapasitelerinden daha ziyade, zihinlerin verimli kullanılması gerektiğine işaret ederek, "İnsan zihninin önündeki engelleri kaldırmazsanız verimli kullanamazsınız. Hak ve özgürlükler çok darsa, insanlar bununla boğuşuyorsa o zaman toplumda verimlilik olmaz" dedi.
Bakanlık olarak Ar-Ge, inovasyon gibi alanlara daha fazla ağırlık vermeye başladıklarına dikkati çeken Ergün, Türkiye'nin 2023 hedeflerine daha nitelikli ve verimli işletmeler sayesinde ulaşabileceğine işaret etti.
Çok basit teknolojilerin bile verimliliği misliyle artırdığını vurgulayan Ergün, şöyle devam etti:
"Tarımda insanlar kara sabanı buldukları zaman toprağı sadece 5-10 santim kazma imkanına sahip oldular. Ama bunu yaptıklarında verimliliği 10 kat artırdılar. Kara saban, çok büyük bir keşifti ve büyük bir teknolojiydi. Sonra birisi pulluğu keşfetti ve toprağın verimliliği 10 kat daha arttı. Her adım verimliliği 10 kat artırıyor. Mesele sadece teknoloji değil. Aynı adamı, pulluktan traktöre geçen adamı başka meselelerle meşgul ederseniz adamın traktörü olur ama heyecanı olmaz. Heyecanı olmayan, ümitsizliğe kapılmış bir çiftçinin verimli yapması düşünülebilir mi? Kalkınma yarışına aynı seviyede başladığımız birçok ülkeden bugün daha iyi durumda olabiliriz. Bizim hedefimiz geride bıraktığımız ülkelerle ilgilenmek değil, ileride yakalayacağımız, geride bırakacağımız ülkelere bakmamız lazım."
"Teşviklerden öncelikli olarak yararlandırılacaklar"
Ergün, 2014-2018 yıllarını kapsayan 10'uncu Kalkınma Planı'nda çeşitli dönüşüm programlarının yer aldığına dikkati çekerek, bu çerçevede doğrudan verimlilik artışı sağlamaya yönelik programların da yapıldığının altını çizdi.
Bakanlık olarak verimlilik artışı yakalamak için çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini ifade eden Ergün, "Bu çalışmalara yön verecek Verimlilik Strateji ve Eylem Planı'nı 2014 başlarında uygulamaya koyacağız. Bu kapsamda, öncelikli olarak imalat sanayisinde verimlilik düzeyinin arttırılmasına odaklandık. Verimlilik alanındaki sorunların, sektör ve bölge özelinde farklılaşma düzeyini belirleyen Türkiye Bölgesel ve Sektörel Verimlilik Gelişim Haritası oluşturulacak. Bu sistemlerin sağladığı veriler sayesinde analizler yapma ve istatistikleri yayımlama imkanına sahip olacağız" diye konuştu.
Ulusal Verimlilik Yönetim Sistemi kapsamında işletmelere yönelik bir belgelendirme mekanizması oluşturacaklarını belirten Ergün, belge sahibi işletmelerin kamu destek ve teşviklerinden öncelikli veya avantajlı olarak yararlandırılacağına işaret etti.
Verimlilik Genel Müdürü Yılmaz
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz da verimlilik artışının küresel rekabette yer edinebilmenin ön koşulu olduğunu ifade ederek, refah için sürdürülebilir üretimin önemli olduğunu belirtti.
Türkiye'nin geçmiş dönemlerdeki uzun yıllara dayanan ekonomik istikrarsızlık nedeniyle verimlilik konusunda ciddi bir ilerleme kaydedemediğini belirten Yılmaz, "2002'den bu yana çok daha dengeli ve istikrarlı bir büyüme süreci yaşadı. Fakat görülen bu büyüme performansının verimlilik artışlarının payı açısından incelendiğinde henüz istediğimiz düzeyde olmadığını görüyoruz. Gidecek daha çok yolumuz var" değerlendirmesinde bulundu.