”Anlaşılan o ki diyalog çağrımız, Sayın Başbakan'a ağır geldi”

DTP'li Türk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan randevu talepleri ile ilgili olarak grup toplantısında açıklamalarda bulundu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan randevu talepleri ile ilgili, "Anlaşılan o ki diyalog çağrımız, Sayın Başbakan'a ağır gelmiştir" dedi.

Türk, partisinin Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, Hükümet cephesinden, Kürt sorununun çözümüne iyi işaretler gelmediğini öne sürdü.

Başbakan Erdoğan'ın, bu konuda, umursamaz tavır içinde olduğunu iddia eden ve bazı açıklamalarını eleştiren Türk, "Biz, operasyonların durmasını öneriyoruz, Sayın Başbakan bunu, 'Devletin silahlı güçlerinin ellerindeki silahları bırakması' olarak çarpıtıyor ve öyle yansıtıyor. 'Devlet silah bırakmaz' diyor. Kime cevap olarak söylüyor bunu? Biz, 'Devlet silah bıraksın' demiyoruz ki. O halde bu söylemin bir karşılığı yok. Yani Sayın Başbakan, amiyane tabirle, gölgeye yumruk savuruyor" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın, talep ettikleri randevu ile ilgili dün bir televizyon programında açıklama yaptığını kaydeden Türk, şunları söyledi:

"(Randevu verecektim. Şehit haberi geldiği için vazgeçtim...) İyi de Sayın Başbakan, biz de zaten bu nedenle görüşme talep etmedik mi? Bir kez daha altını çiziyorum, biz yaşanan bu çatışmalı ortamın son bulması ve gençlerimizin ölmemesi için görüşme istedik. Ölümlerin olmadığı, çatışmanın yaşanmadığı bir süreçte görüşmeyi gerektiren bir durum var mıdır? Hal böyleyken, görüşmeme gerekçesini yaşanan olaylara dayandırması, bizim iyi niyetli çabalarımızı görmemekte ısrar etmektir. Anlaşılan o ki, diyalog çağrımız, Sayın Başbakan'a ağır gelmiştir. Başbakan, bizimle diyalog kurmayı deneseydi, mesajları birinci elden alma fırsatı bulacaktı."

"1993'de görüşmüştük"

Ahmet Türk, en çatışmalı dönemin yaşandığı 1993'te bile dönemin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ile görüştüklerini, çatışmalı ortamın sona erdirilmesi için karşılıklı görüş alışverişinde bulunduklarını, kimsenin bundan zarar görmediğini ifade etti. Türk, "Acaba böyle bir deneyim sürecini yeniden günümüze taşıyabilir miyiz?" kaygısıyla hareket ettiklerini savunarak, Başbakan Erdoğan'ın tutumunu, kamuoyunun takdirine bıraktıklarını kaydetti.

Kronik sorunların Hükümet'i kontrol eder düzeye geldiğini, iktidarın ömrünün fazla uzun olmayacağını öne süren Türk, "Başbakan da bunun farkında olsa gerek, bıçak sırtındaki iktidarını koruyabilmek için teslim bayrağını çekmeye başlamıştır" dedi. Türk, sözlerine şöyle devam etti:

"Başbakan geri plana çekilince devreye giren statüko, topluma hangi mesajı veriyor? 'Türkiye terörle yaşamak zorunda' diyor. Sayın Başbakan gerçekten siyasi bir irade olabilseydi, çıkıp 'Hayır toplum terörle yaşamak zorunda değil. Biz, bu sorunu çözeceğiz' demesi gerekmez miydi? Statükocu güçler, bu düzenin değişmesini istemiyor. Sorunlara çözüm gücü olması gereken siyasetin bu denli yara almış olması, demokratik toplumun özlem ve taleplerini ne yazık ki boşa çıkartıyor. Bu mudur bu halka reva görülen yaşam? Toplum, krizlerle, çatışmalarla yaşamak istemiyor. Bıçak kemiğe dayanmıştır. Topluma, böyle bir yaşamı dayatmaya kimsenin haddi ve hakkı yoktur."