”Aralık ayında çevre faslını açacağız”

Rehn ve Barrot ile görüşen Egemen Bağış "Ümit ediyroum ki, Aralık ayı içinde teknik detayı fazla olan çevre faslını açacağız." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

BRÜKSEL - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin, AB Komisyonu'nun adalet, özgürlük ve güvenlikten sorumlu Başkan Yardımcısı Jacques Barrot ve genişlemeden sorumlu üye Olli Rehn'le bir araya geldi.

Görüşmelerin ardından basına konuşan Bağış, her iki toplantının son derece verimli geçtiğini ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Barrot'nun gelecek ay Türkiye'yi ziyaret edeceğini belirtti.

Bağış, Barrot'yla görüşmelerinde yasa dışı göçle mücadele ve AB-Türkiye geri kabul anlaşması müzakerelerini ele alırken Rehn'le 14 Ekimde açıklanacak İlerleme Raporu hakkında görüş alışverişinde bulunduklarını anlattı.

Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde bu yıl çok önemli reformların hayata geçirildiğini kaydeden Bağış, şunları kaydetti:

 "2009'un ilk gününde bir Ulusal Program yayınlayarak başladık. Daha sonra 50 yıllık süreçte ilk defa sadece AB işine odaklanacak ayrı bir Devlet Bakanı görevlendirildi ve başmüzakerecilik yetkisi verildi. Başbakanımız 4 yıllık bir aradan sonra AB Komisyonu'yla görüşmeye geldi. Anamuhalefet partimizin genel başkanı ilk defa Brüksel'e geldi. Cumhurbaşkanı seviyesinde ilk defa Komisyon tarafından ağırlandık. 10 yıl önce insanların 'Kürdüm' demeye korktukları bir ülkede bugün devletin televizyonu 24 saat Kürtçe yayın yapmaya başladı. Ermenice ve Kürtçe radyo yayınlarının yanı sıra Nazım Hikmet'in vatandaşlığı iade edildi. 1 Mayıs tatil ilan edildi. TBMM'de kadın-erkek fırsat eşitliği komisyonu kuruldu. Kyoto Protokolü onaylandı. GAP bölgemize 500 milyon avronun üzerinde fon aktarıldı. Ceza yasamızda çok önemli değişiklikler yapıldı ve yargı reformu stratejisi ile yolsuzlukla mücadele stratejisi belgeleri hazırlandı."

Türkiye'nin bunlara ilaveten gümrük yasasını ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Teşkilat Yasası'nı değiştirdiğini anlatan Bağış, "Her geçen gün yeni birtakım kanunlar TBMM'ye sevk ediliyor" dedi.

Tüm bunların Türkiye'nin reformları hızlandırarak sürdürdüğünü gösterdiğini belirten Bağış, "Öte yandan, AB standartlarındaki ülkelerde olması gerektiği gibi artık Türkiye kendi sorunlarını kendi iradesiyle teşhis edip onlarla yüzleşip çözmenin yoluna gidiyor. Bir demokratik açılım süreci içindeyiz. Türkiye'de herkesin ama herkesin ülkemize 'benim' diyebileceği, 'vatanım' diyebileceği noktaya gelmek için. Hepimizi birleştirecek bir milli birlik projesinin temellerini atmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin hala sorunlu olduğu komşularıyla da ilişkilerini daha iyiye götürmek için Yunanistan'la çok ciddi adımlar atmaya çalıştığını ve "Ermenistan'la ilişkileri düzeltmek için çok önemli açılımlar yapıldığını" kaydeden Bağış, "Bütün bunların AB Komisyonu'nun İlerleme Raporu'nda son derece olumlu görüleceğini ümit ettiklerini ve şu ana kadar olumlu intibalar aldıklarını" söyledi.

AB üyelik müzakerelerinde yeni fasılların açılması için çalışmayı sürdüreceklerini kaydeden Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama önemli olan fasıl açmak değil, Türkiye'nin AB standartlarında bir ülke olmasını sağlamak. Çocuklarımızın daha temiz, daha demokratik, çevreye daha duyarlı ve daha müreffeh bir ülkede yetişmesini sağlamak. Bu çerçevede her geçen gün biz çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. En son bin 500 sayfalık bir çevre strateji belgesi hazırladık ve AB Komisyonu'yla bir noktaya geldik. Artık ileride teneffüs ettiğimiz havanın daha temiz olması için, daha az kanserojen olması için yakacağımız yakıtlarla ilgili birtakım düzenlemelere gidiyoruz. Bütün bunlar Türkiye'nin kararlılığını gösteriyor. Ümit ediyorum ki, aralık ayı içerisinde, çok zor bir fasıl olan, teknik detayı çok olan çevre faslını açacağız. Bu da bence Türkiye'nin kararlılığının en önemli ispatlarından bir tanesi. Yani kolay bir fasıl açmak yerine zor olan, ülkemize belki ekonomik birtakım yükler getireceğini bile bile ama daha temiz bir havayı teneffüs etmemizi, daha temiz su içmemizi ve daha temiz sularda yüzmemizi sağlayacak bir faslı açacağız."

Bakan Bağış, Kıbrıs Rum kesiminde, Ada'daki kapsamlı çözüm müzakerelerinin iyi gitmediği yönündeki açıklamaların hatırlatılması üzerine "Sayın (KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali) Talat ve Sayın (Rum lider Dimitris) Hristofyas bu yıl içinde 42 kez görüştüler. 42 görüşmeden sonra 'iyi gitmiyor' demelerini ben yadırgıyorum. Biliyorsunuz biz iktidara geldiğimizde Kıbrıs Rum kesimi vatandaşları ülkemize de gelemiyordu, Kuzey Kıbrısa da geçemiyordu. Bütün bu engeller kalktı. Daha sonra Annan Planı'nın hazırlanması için BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ı Sayın Başbakanımız ikna etti. Annan Planı'nın hazırlanması aşamasında New York'ta olsun, Burgenstock'ta olsun çok yapıcı katkılarda bulunduk. Daha sonra Kuzey Kıbrısta yaşayan soydaşlarımız yüzde 66 oranında destek vererek barıştan yana, çözümden yana, AB'nin beklentilerinden yana oy kullandılar. Ama Kıbrıs Rum kesimi mensupları yüzde 76 oranında bütün bu çabalara 'hayır' dediler. Buna rağmen AB'nin tam üyesi oldular. Bu süreçte biz görüşmeleri hep destekledik ve 42 kez görüşmelerinin arkasında hükümetimizin, Türkiye Cumhuriyeti'nin KKTC yetkililerine yaptığı teşviklerin çok önemli rolü vardır. Biz Kıbrıs'ta Sayın Talat ve Hristofyas'ın toplumlarına kabul ettirebilecekleri her türlü çözümü destekleyeceğimizi ilan ettik" şeklinde konuştu.

"Adalet Bakanı Ergin"

Adalet Bakanı Sadullah Ergin de AB ile üyelik müzakereleri yanında Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile ilişkiler kapsamında Türkiye'nin yargı alanında üzerine düşenleri yerinde tespit açısından Strasbourg ve Brüksel'de çok faydalı görüşmeler yaptığını anlatarak, yargı reformu stratejisinin AB üyelik müzakerelerinde 23'üncü fasıl olan "yargı ve temel haklar başlığının gereği" olarak hazırlandığını belirtti.

Ergin, şunları kaydetti:

"Yargı reformu stratejisini hazırladık. Bunu yaklaşık 3 hafta önce AB Komisyonu'na iletmiştik zaten ve kamuoyuyla paylaşmıştık. Bunu hazırlarken Türkiye'deki tüm yargı paydaşlarıyla stratejinin temel ilkeleri konusunda bir mutabakat sağlamıştık. Ama eylem planına dönük belli itirazlar olabilir. Onunla ilgili değerlendirmeleri süreç içerisinde ayrıca bir çalışmaya tabi tutabiliriz ama genel itibariyle yargı reformu stratejisinin temel prensipleri, 10 temel hedef konusunda bir mutabakat var ve bu mutabakat zaptına bağlanmış durumda. O açıdan yargı reformu stratejisinin belirlenmesi Türkiye'nin yapması gereken bir işti ve bunu yapmanın rahatlığı içindeyiz. Bundan sonra stratejide belirtilen hedeflere ulaşabilmek için atılması gereken adımları ve çıkarılması gereken yasaları ve anayasal değişiklikleri kısa, orta ve uzun vadede gerçekleştirmemiz gerekiyor."

Bu arada, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Fransa ziyaretine eşlik etmek için bu akşam Paris'e geçecek. Strasbourg ve Brüksel temaslarını tamamlayan Adalet Bakanı Ergin ise yarın Türkiye'ye dönecek.