Arınç'tan 15 Temmuz yorumu

Andiçmeyen vekillere ilişkin Bülent Arınç, "Milletvekillerinin vekilliğinin düşürülme konusu gündeme gelmemeli" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, andiçmeyen milletvekillerinin olarak, "Bence 15 Temmuz itibarıyla bu milletvekillerinin, milletvekilliğinin düşürülmesi konusu gündeme gelemez ve gelmemeli" dedi.

Arınç, TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "15 Temmuz, yemin için son tarih denildi. Sayın Elitaş'ın açıklamasıydı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, Arınç, "Bu konu Anayasa ve İçtüzük'te yer alır. Bu milletvekilliği düşürülür, mutlaka düşürülmelidir anlamında değil. Bu bir yetkidir. Bu yetkiyi parlamento kullanır veya kullanmaz" diye konuştu.

Şu andaki durumun farklı olduğunu düşündüğünü anlatan Arınç, sözlerine şöyle devam etti:

"Tutuklu oldukları için andiçmeye gelemeyen vekiller var. Bunları mazeretleri var. Serbest olsalar belki geleceklerdi. Diğerleri de bunları bahane ederek gelmiyorlar. İçerideler. Bunun net olarak bir devamsızlık olarak belirlenip belirlenemeyeceği konusunun yeni bir içtihada bağlanması gerekir. Bu işin hukuki tarafı.

Siyasi tarafında devamsızlıkları nedeniyle yasama faaliyetlerine katılmayan milletvekillerinin, milletvekillerinin düşürülmesini doğru bulmam. Dolayısıyla, bu 15 Temmuz tarihini, bir grup başkanvekilimiz Anayasa ve İçtüzük'teki bir hükme dayalı olarak söylemiştir. Bu bir blöf değildir, bunun karşılığı rest olamaz. Bu bir şantaj, baskı, tehdit de değildir. 'Böyle gidilirse bunun arkasından böyle bir çözüm gelebilir' anlamında söylediğini düşünüyorum. Bence 15 Temmuz itibarıyla bu milletvekillerinin, milletvekilliğinin düşürülmesi konusu gündeme gelemez ve gelmemeli."

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Meclis çalışmalarında bugün için bir aksaklık yok ama önemli olan Anayasamız gereğince 'parlamenterler, milletvekilleri ant içerek görevler' başlarlar cümlesini henüz gerçekleştiremedi iki parti. Bu, milletimiz nezdinde, bir eleştiri alıyor. Dolayısıyla bu partilerin de Parlamentoya gelerek asli görevlerine başlamaları ve yasama çalışmalarına katkıda bulunmalarını hepimiz arzu ediyoruz. Bu mutlaka bir gün olacaktır" dedi.

Bu grubun içerisinden en az 10 hükümet çıkar

Bir gazetecinin, ''Kabineyi nasıl buldunuz, sürpriz isimler var mı, önceden Başbakan ile müzakere ettiniz mi?'' sorusu üzerine Arınç, getirildiği görevin onurlu olduğunu belirterek, Başbakan Erdoğan'a teşekkür etti.

Erdoğan ile kabinede yeniden görev alma konusunda hiçbir görüşmesinin bulunmadığını, kimlerin bakan olacağı konusunda da bilgi sahibi olmadığını belirten Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

 ''Sizlerin konuştuğu, herkesin tahmin edebildiği bazı isimler vardı. Ama Sayın Başbakanımız, kendi düşünceleri, istişareleriyle ustalık dönemi kabinesini bu şekilde ortaya koydu. Her arkadaşımın birbirinden değerli, kıymetli olduğunu düşünüyorum. AK Parti Grubu, çok güçlü bir grup. Bu grubun içerisinden en az 10 hükümet çıkar, buna adım gibi inanıyorum. Ama bu hükümetimiz, bu isimlerle kuruldu. Eminim arkadaşlarımız görevlerini büyük bir başarıyla yapacaklar. Belki zaman içerisinde hükümetimizin çalışmaları ne şekil gösterirse, Sayın Başbakanımız elbette bakanlarla ilgili tasarrufta da bulunabilecektir. Ama bugünkü kabinede görebildiğim, tanıyabildiğim kadarıyla her arkadaşımızın görevine layık olduğunu, başarıyla çalışacağına ümit ediyorum.''

Arınç, görev alanına ilişkin bir soru üzerine, başbakan yardımcılığı sayısının 3'ten 4'e çıktığını anımsattı. Arınç, başbakan yardımcıları arasındaki iş bölümünü Erdoğan'ın belirlediğini ifade ederek, ''Sanıyorum ki ben yine eski görev alanım içinde kalacağım, belki bir kaç değişiklik de olabilir. Yarın Bakanlar Kurulunda, belki görev alanlarımız bizlere tekrar söylenecektir'' dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, ''Hükümetin güvenoylamasının çarşamba günü yapılacağı, ancak CHP'lilerin hala yemin etmediği'' anımsatılarak, güvenoylaması öncesinde CHP'den nasıl bir adım beklediğinin sorulması üzerine, ant içme töreninden sonra Meclis Başkanlığına Cemil Çiçek'in seçildiğini vurguladı.

Meclis çalışmalarında bir aksaklık yok

Çiçek'in bir kaç gündür kürsüye çıktığını, birleşimi açtığını ve kapattığını, görevini yaptığını ifade eden Arınç, şöyle konuştu:

''Gördüğünüz gibi Meclisin çalışmalarında hiçbir aksaklık yok. Kriz dediğimiz şey, iki partinin Meclis'te ant içmemesidir. Bunlardan birisi geliyor, oturduğu yerden sadece izliyor. Birisi sık sık ayağa kalkıyor bir şeyler söylemek istiyor ama yok hükmünde olduğu için Sayın Başkan onu duymuyor bile. Grubu da bu zatı seyrediyor. Bunlar ibretlik olaylardır. Bir diğeri de henüz Diyarbakır'dan Ankara'ya gelmedi. Dolayısıyla Hükümet programının cuma günü okunması sırasında gelmezlerse yine bugünkü gibi Meclis çalışmalarına devam edecektir. Pazartesi günü müzakerelere gelmezlerse yine bugünkü gibi Meclis çalışmalarına devam edecektir. Güvenoylaması Çarşamba olacaksa yine de gelmezlerse yine bugünkü gibi Meclis güvenoylamasını gerektiği şekliyle yapacaktır. Meclis çalışmalarında bugün için bir aksaklık yok ama önemli olan Anayasamız gereğince 'parlamenterler, milletvekilleri ant içerek görevine' başlarlar cümlesini henüz gerçekleştiremedi iki parti. Bu, milletimiz nezdinde, büyük bir eleştiri alıyor. Dolayısıyla bu partilerin de Parlamento'ya gelerek asli görevlerine başlamaları ve yasama çalışmalarına katkıda bulunmalarını hepimiz arzu ediyoruz. Bu mutlaka bir gün olacaktır.''

Başbakan Yardımcısı Arınç, ''Ara seçime gidilmesi söz konusu olabilir mi? O milletvekilleri orada bulunuyorlar, yoklamada yok mu sayılırlar?'' sorusunu yanıtlarken, şunları kaydetti:

''Bugüne kadar ne oldu? Siz farkındasınız. Oturuyorlar, isimleri okunuyor. Bazıları kendilerini alkışlıyorlar ama yerinden kalkıp kürsüye gelemiyorlar. Dilekçe veremiyorlar, grup başkanvekilleri var ama ayağa kalkıp konuşamıyorlar. Çünkü, Anayasamızın ve içtüzüğümüzün amir emri var, antiçmeleri gerekiyor. Bu ayıp bir şey değil, korkulacak bir şey değil, yasak bir şey de değil. Biz bugüne kadar şerefle antiçtik ve görevlerimize başladık. Her parlamenterin de asli görevidir bu ama her iki parti de henüz tutuklu bulunan, tahliye edilmemiş olan, milletvekili seçilip mazbatalarını alan kişiler ile ilgili olarak, 'Onlar dışarı çıkmadıkça biz antiçmeyeceğiz' diyorlar. Bu, onların kararıdır. Bize, halka göre yanlış bir karardır ama hala ısrar ediyorlar. Benim bütün ümidim, Meclis Başkanı da seçildiğine göre ve Meclis Başkanımız da ana muhalefet partisinin çok beğendiği bir isim olduğuna göre artık onun söyledikleriyle bir yolu bulmaları, Meclis'e gelmeleri, ant içmeleri ve yasama çalışmalarına katılmaları gerekir. Bunun dışında söylenen sözlerin hiç bir değeri yoktur. Anayasa hükmü açıktır, Meclis'imizin teamülleri vardır. Parlamento geleneklerine aykırı hiç bir davranış, amacı ne olursa bugüne kadar hiç hoş karşılanmadı, bugün de beğenileceğini düşünmüyorum.''

Deniz Feneri e.V davası

Arınç, bir gazetecinin Deniz Feneri e.V davasındaki gözaltılara ilişkin muhalefetin ''gecikmiş bir operasyon'' yorumları yaptığını anımsatarak, ''Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?'' diye soru yöneltmesi üzerine ''Bilemiyorum. Muhalefet, hangi konuda gecikmiş veya tam zamanında... Neye göre takdir ediyor bilemiyorum ancak bu kişilerin gözaltına alınma kararı bir yargı sürecinin başladığını gösteriyor. Hep beraber süreci takip edeceğiz. İsmi geçen kişilerle bizim en ufak en yakın hiçbir ilişkimiz yoktur'' yanıtını verdi.

Bir başka soru üzerine, 13 Temmuz itibarıyla iki AK Parti bir de CHP kontenjanından gelen RTÜK üyesinin görev sürelerinin dolduğunu anımsatan Arınç, ''Eğer Meclis tatile girmeseydi bunu o zamanlar yapabilecektik. Çünkü 2 ay öncesinden seçim olabiliyor. Şu anda 13 Temmuz'daki boşalmayı takiben eğer Meclis açık kalırsa bu üyelikler için seçim yapacağız. Sonra o üyeler kendi aralarında RTÜK Başkanı'nı seçecekler. Çünkü onun da görev süresi Temmuz'un sonunda galiba doluyor'' diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir