Arzum, tahvil geliriyle marka alacak

Arzum'un CFO'su Baylan, gerçekleştirdikleri tahvil ihracıyla sağlanan 20 milyon liralık geliri, Avrupa'da Arzum markasını yerleştirmek için kullanacaklarını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İbrahim EKİNCİ

İSTANBUL - Küçük ev aletleri markası Arzum'un yüzde 49 hissesi Ashmore'a satılmıştı. Yüzde 51'i hala kurucu Kolbaşı Ailesi'nin elinde. Ashmore, şirketin önce yüzde 38'ini, sonra yüzde 11'ini daha almıştı. Şirkette 'ana hissedar' durumuna gelmek için ilave bir miktar hisse talebi yok. Şirketin CFO'su Eflan Baylan, "Kolbaşı Ailesi'nin bu firmadaki kalan hissesini satma gibi bir planı yok.

Ailenin ana işi. Aile, Arzum'la bu piyasada daha da büyümeyi ve kökleşmeyi istiyor" dedi. Arzum, hisse satışından sağladığı gelirle önemli atılımlar yapmıştı. Kaynak sağlamak için yaptığı son girişim tahvil satışı oldu. Bu satışla ilgili planlarını konuşmak üzere şirketin CFO'su Eflan Baylan'la görüştük. Baylan, "Geçtiğimiz ekim ayında tahville ilgili işimizi bitirdik" dedi. Baylan'ın sorularımıza yanıtları şöyle:

Nerden çıktı bu ihtiyaç, neden tahvil satışı, planınız nedir?

Aslında Arzum'un var olmayan finans kaynaklarını bulmak amacıyla yaptığı bir iş değil. Kredi limitlerimiz mevcut, makul fiyatlarla da borçlanabiliyoruz. Tahvil başka bir kulvar. Sermaye piyasalarına açılmanın bir başlangıcı olarak gördük. Piyasalarda bir Arzum ismi geçsin istedik. SPK ve İMKB ile tanışmak istedik. Kurumsal gereksinimler neyse onları tahville birlikte hayatımıza girsin istedik.

Ne kadarlık bir ihraçtı?

20 milyon TL'lik tahvil ihraç ettik. 2 yıl vadeliydi. 6 ayda bir fon ödemeli. 15 kadar kurumsal yatırımcı yatırım yaptı. Yabancı fonlar da var. Talep iki kat geldi. Biz 20 milyon düşünmüştük, hepsini sattık.

Bu aynı zamanda halka açılma ile ilgili bir operasyon olduğuna göre halka arz ne zaman?

Tahvilin dönüşünden sonra. 2012 içinde veya sonunda halka açma gündeme gelecek.

Peki bu kaynakla ne yapacaksınız?

Çok uzun bir süre kimse yapmamış. Yavaş yavaş hareketlenmeler var. Değişik bir araç olarak görülmeye başlandı. Tabi tahvili kimin çıkardığı önemli. Zaten bizim kullandığımız krediler vardı. Bu kaynakla bir kere uzun vadeye dönüyoruz. Bir de markamıza yatırım yapmak istiyoruz. Ayrıca eğer yurtdışında birtakım yatırımlar yapacaksak, şirket alımı gibi, elimizde bir nakit olmasını istedik.

Sizin yeni planınız Avrupa… Bunu marka alarak mı yapmayı planlıyorsunuz?

Avrupa'ya girmeyi konuşurken, kendimiz de girebiliriz ama ‘Bir markayla da yapabilir miyiz?' diye düşünüyoruz. Bir marka Avrupa'da büyümemizi hızlandırabilir.

Var mı somut bir girişim, bir pazarlık?...

Marka bakıyoruz. Sinerji yaratması lazım. Kanallara erişimi iyi bir marka olabilir. Bunun için ek bir tahvil ihracı olacağını sanmıyorum. O günün şartlarına bakarız. Belki planlarımızda değişiklikler olabilir. Arzum uluslararası piyasalarda ve içerde başka bir lige tırmanmak istiyor. Bunu biraz daha inovatif ve Ar-Ge'yle yapmak istiyoruz. Kendi keşfettiği, patentlerini, isim haklarını aldığı birtakım ürünlerle yürüsün istiyoruz. Hong Kong ofisini kurduk. 2009 Haziran'da kuruldu, 10 kişi çalışıyor. Hem kalite kontrol hem de inovasyonda ivme kazanacağımızı düşünüyoruz.

Arzum, Türkiye'de yaygın servis ağı ve erişebildiği zincirler açsından önemli bir noktada. Bundan sonra ileriye baktığımızda sadece Türkiye markası değil, Avrupa'da daha bilinir marka olmak için, inovatif ürünlerle, dizayn ürünlerle, alışılmışın dışında ürünlerle çıkmak istiyoruz.

İhracatınız da var değil mi?

Avrupa'ya, Türk cumhuriyetlerine ve Ortadoğu ülkelerine yapıyoruz. Bunları yine Türkiye'den devam ettirmek istiyoruz ama Avrupa'da açılım düşünüyoruz. Almanya'dan başlamak istiyoruz. Çünkü şimdi de varız. Etnik markette zaten bilinen bir markayız. Ama Avrupalı‘nın evine girmek için Almanya'yı seçtik. Sadece Almanya değil. Çevre ülkelere ihracat yapmak istiyoruz. Önümüzdeki birkaç yılın planıdır bu. Hong Kong'da teknik takımımız yeni ürün dizaynlarıyla ilgili çalışıyor.

Türkiye'de de ürün grubu müdürlerimiz bu konuya odaklanmış durumda. Bununla ilgili özel bir takım kurmak istiyoruz. Hong Kong'da ofis açmamız önemliydi. Alımın yüzde 50'si oradan. Çin'deki fabrikalara yakın oluyoruz.

Üreticilerle direkt kontakları var. Ar - ge tarafında bugüne kadar ayrılandan daha fazla bütçe ayıracağız. Dizaynla ilgili birtakım ulaşım imkanlarımız var. Teknik dizayn açısından çok kuvvetli. Orada bazı açılımlarımız olabilir. Özel ve ilginç ürünler var. Nemlendirici, yoğurt makineleri, biberon ısıtıcıları, sterilizatör gibi… 2007 - 2008 döneminde bu kategoriye girdik.

Yeni bir kategori var mı? Aksesuar düşünülüyordu…

Mutfak aksesuarına girdik. Elektrikli olmayan, mesela düdüklü tenceremiz vardı ama başka aksesuarlara girmek istiyoruz. Ütü tutucu nihale, kepçeler, termos dizaynımız var. Bu kategorilerde birazcık büyümeyi düşünüyoruz. Son dönemde bebek ürünleri katıldı.

Avrupa'da daha çok hangi ürünlerde yolunuz açık gözüküyor?

Avrupa'ya, Arzum değişik kategorilerle girmekle birlikte bugüne kadar iddialı olduğumuz çay ve kahve, içecek hazırlama kategorisi… Bu kategorilerle güçlü girmek istiyoruz. Onlar belki espresso içiyor ama hepsinin çözümünü bulmak istiyoruz. Avrupa'nın çayını kahvesini yapmak istiyoruz.

Sektörde büyük oyuncular var. Sizin durumunuz nedir? Büyüme rakamları nasıl oldu?

Üç kategoride lideriz; içecek hazırlama, pişirme kızartma ve gıda hazırlama… Bunlarda adetsel bazda lideriz. Ciroda 4'üncü durumdayız. 2010'da 2009'a göre yüzde 17'lik büyüme bekliyoruz. 2011'de çift haneli büyüme bekliyoruz.

Arzum'un ürünlerini ağırlıkla başka ülkelerde mi ürettiriyor? En fazla nerede üretim yaptırıyorsunuz? Siz üretim düşünmüyor musunuz?

Ürünlerimizin yüzde 50'si yurtdışıdır. Dış üretimin yüzde 1 gibi Avrupa, kalan 49'u Çin'den geliyor. Üretime girmeyi düşünmüyoruz. Özellikle uzak durmak gibi bir tutum yok ama gerek de yok. Çin'de üretilmiş ürün dezavantaj olmayacak. Bunlar yeni tanıdığımız tedarikçiler değil. 1992 yılından beri çalışıyoruz. Bizim ne kadar kaliteye önem verdiğimizi biliyorlar. Tüm sektör Çin'de ürettiriyor. Arzum, küçük ev aletleri satan diğer firmalardan farklı bir şey yapmıyor. Önemli olan üretimde kaliteyi sağlamak.

Şirket yönetiminde değişimler var mı?

Burcu Muşlu yönetim kurulu üyesiydi. Hala da öyle, profesyonel. Aileden Murat Bey (Murat Kolbaşı) var. Ben Aralık 2009'da katıldım. Ashmore'dan da iki kişi var. Murat Kolbaşı, aileyi temsilen yönetim kurulu başkanı. Kalanı tamamen profesyonel. Yönetimde halka açılma söz konusu olursa belki değişiklikler olabilir. Kurumsallaşmaya giderken bazı değişiklikler olabilir. Halk arz kararı verilmedi ama uzak bir konu da değil. O zaman bağımsız yönetim kurulu üyeleri de olmak durumunda.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir