”Aşırı iyimserliğe kapılmak yanlış olur”
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Küçük, kriz sonrasında iyileşme işaretleriyle ilgili olarak, aşırı iyimserliğin yanlış olacağını söyledi
İSTANBUL - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, küresel kriz sonrasında iyileşme işaretleriyle ilgili olarak, aşırı iyimserliğin yanlış olacağını, sanayi üretiminin henüz istikrar kazanamadığını söyledi.
İSO'nun "Sürdürülebilir Rekabet Gücü; Kriz Sonrası Yeni Yön" temalı 8. Sanayi Kongresinin açılışında, 2002–2007 arasındaki 6 kongreleri boyunca küresel ekonomide rüzgarların son derece ılıman, beklentilerin iyimser olduğunu ifade eden Küçük, 2008'de ise "fırtına koptuğunu" belirtti.
Tanıl Küçük, küresel krizin Türkiye ekonomisinde mali kesimden çok reel sektörü, özellikle de sanayiyi olumsuz etkilediğini, sanayi üretiminde ve istihdamında büyük kayıplar ortaya çıktığını söyledi.
Küçük, şunları kaydetti:
"Ama ne mutlu ki 2008 Ağustos'undan bu yana kara bulutlarla kaplı olan sanayi üretiminde 14 ay aradan sonra artıya geçilmesiyle nihayet hava açmış, bulutlar bir miktar da olsa aralanmıştır. Sürpriz şekilde, beklenenden önce ve oldukça yüksek oranda gerçekleşen artış, sanayimize ve ekonomimize ümit vermiş, aylar süren küçülmenin ardından moralleri bir miktar düzeltmiştir. Ancak, kısmen düzelen morallerimizin yanında şunu da ifade etmeliyiz ki bu gelişme karşısında aşırı bir iyimserliğe kapılmak, 'işler düzeldi' havasına girmek yanlış olacaktır. Eylülde beklenenden yüksek bir küçülme, ekim ayında da beklentilerin ötesinde bir artış karşımıza çıkmıştır. Sanayi üretimi henüz istikrar kazanmamıştır. Yılın tamamına baktığımızda 2009'un 10 ayı sonunda sanayi üretimimizin, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,1 gibi yüksek bir oranda küçüldüğü görülecektir."
Ekonomik programda sanayi sektörü katma değerinin 2009 sonunda yüzde 8,5 oranında küçüleceği tahmini yapıldığına işaret eden Küçük, üretimin ötesinde, karlılık göstergelerinin de sanayinin adına kaygı verici bir tablo ortaya koyduğunu anlattı.
Küçük, hükümetten ve ekonomi yönetiminden en önemli beklentilerinin sanayinin, üretimini artırmayı başararak yarattığı olumlu zeminin iyi değerlendirilmesi, süratle devreye girecek destekleyici tedbirlerle üretimdeki artışın kalıcı ve istikrarlı hale getirilebilmesi olduğunu kaydetti.