ASKON Başkanı: FETÖ, Türkiyeli siyasi maskesi altında Türkiye düşmanlığı oluşturuyor
15 Temmuz 2016’da Türkiye’yi kanlı bir darbe sonrası yönetmeyi planlayan FETÖ’nün alçak idealinden vaz geçmedi, bu idealini Türkiyeli siyasi maskesi altında Türkiye karşıtlığı üzerine kara propaganda yürüterek sürdürüyor.
Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları ülkemizde olduğu gibi okul, etüt merkezi, kültür merkezi, dil kursu ile çeşitli dernek veya şirketler kurup o ülkelerin seçkinlerini yakın markajlarına alıp nüfuzlarını güçlendiriyorlardı. 15 Temmuz 2016 yılındaki kanlı darbe girişimiyle Türkiye’yi ele geçirme planı tutmayan FETÖ bu heva ve hevesinden vaz geçmiş değil.
Türkiye’nin son dönemdeki başarılını hazmedemeyen kesimlerce Türkiye ve İslam karşıtlığı üzerine sık sık yazılar ve eylemler görmekteyiz. Bu karşıtlığın kaynağına indiğimizde bölücü örgüt tarafından yürütülen bu kara propagandalara yurt dışına kaçan FETÖ yapılanması da dâhil oldu. FETÖ’cüler yine aynı taktiklerle nüfuzlarını artırmaya çalışıyor. Gücü eline geçirene kadar eğitim amaçlı kuruluşlar olarak gözük, çocuklar üzerinden aileleri kontrol altına alarak kamuoyu nezdinde algını güçlendir ve hükümetler nezdinde dokunulmaz ol. Dönem dönem Türkiyeli siyasi muhalif maskesi ile çıkışlar yap, Türkiye’deki yönetimi yerden yere vur, lakin bulunduğun ülkede İslam’a karşı en ağır hakaretler olsa da çıt çıkarma, uyumlu görün. Artık uyumlu göründüklerine de inanmamak gerek zira kendileri de bu karşıtlığın bir parçası oldular. Türkiye aleyhine kara propaganda yürüterek yabancı sermayeyi Türkiye’den uzak tutarak ekonomimizi hedef alıyorlar. İtibarsızlaştırma operasyonları ile güven bunalımı oluşturmaya çalışıyorlar. Bunu yaparken Türkiye’de muhalif oldukları için baskı nedeni ile kaçtıklarını ileri sürüp, Türkiyeli siyasi kimliği maskesi altında faaliyet yürütüyorlar. Aslında bu Türkiye karşıtı politikalar yürüten devletlerin göz yumduğu bir durum.
Bu nedenle FETÖ ile mücadele dün oluğu gibi bugün de aynı kararlılıkla hem hurt içinde hem de yurt dışında devam etmeli, bu bölücülere mihmandarlık yapan yapılar ile ülke yönetimlerine gerekli baskılar muhakkak oluşturulmalıdır. Zira bu haşhaşi yapılanma gücü eline geçirene kadar kuzu postuna bürünmeye devam edecektir. Bu nedenle yarınlar için tedbiri şimdiden elden bırakmamak gerek ve bu alçak yapılanmaya karşı sürekli temkinli olmak gerekmektedir.