AVM’leri pazar günü 18’de kapatarak küçük esnafı kurtaramazsınız!

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Prof.Dr.Ömer Baybars TEK

Bilindiği gibi hazırlanan taslağında yeni bir öneri Alışveriş merkezlerinin (AVM) pazar günleri 18.00'de kapatılması. Çağdaş organize perakendecilere ve AVM'lere dokunarak küçük esnafın korunmasının mümkün olmadığını yıllardan beri yazar söylerim. Özellikle onca yıl sonra milyonlarca tüketicinin benimsediği bu kuruluşların, tıpkı bir nehrin güzergâhını değiştirir gibi değiştirmeye kalkarsanız bu ciddî sorunlara yol açar. Her şeyden önce böyle bir yaklaşım zaten sokun olan işsizlik ortamında önemli oranda işgücü kayıplarına yol açar. AVM'ler başta gençler olmak üzere tüm tüketiciler için artık güvenli sosyal temas ve eğlence noktalarıdır. Eğlen-al (Retailtainment) dediğimiz konseptin gerçekleştirildiği yerlerdir. AVM'lerin shop mix dediğimiz "Dükkân karmaları" ise değişik tüketici seğmentlerine önemli değer paketleri sunarak ciddî yararlar sağlamaktadırlar. Özellikle de çalışan ve gece alışveriş yapma zamanı bulabilen çiftlere. Öyle sanırım bu tür bir uygulamaya tüketici dernekleri hemen karşı çıkacaklardır. Hükümetlerin, esnafların ve de Esnaf kuruluşlarının bu konuda yapmaları gereken tek şey defalarca yazıp, önerdiğim ve geçen yıl davetleri üzerine Bakanlığa da bildirdiğim gibi özellikle bakkalların adeta kooperatif biçiminde ya da yatay entegrasyonlarla bölgesel ve ülkesel lojistik veya tedarik zinciri ağları oluşturarak satın alma ve lojistik maliyetlerini düşürmek ve hattâ adeta franchise kuruluşları gibi pazarlama iletişim giderlerini de paylaşarak yepyeni Değer Önerileri ve perakende formatları hazırlamalarıdır. Buna rağmen sisteme girmek istemeyenler varsa kendi hallerine bırakmaktır. Devlet ya da esnaf kuruluşları AVM'lere kısıtlamalar getirerek küçük esnafı geleceğini kurtaramazlar. AVM açılış saatlerinin çalışanlar açısından düzenlenmesi meselesinde AVM'leri kapatma yerine çalışanların izinlerinin mutlak rotasyonu düşünülebilir. AVM'lerin özellikle İstanbul'da birbirlerine çok yakın olmaları kuşkusuz onlar açısından bile pek uygun görünmemektedir. Ama 400 bine yakın kişiye istihdam sağlayan ve 30 milyon doları aşan yatırımlar yapılmış ve bundan sonra da yapılacak olan bu çağdaş sektörün kuruluş yerleri konusunda sadece organize perakendecileri değil, küçük esnaf ve mahalle arası atölyeleri de kapsayan imar planı düzenlemeleri gerekmektedir. Aksi halde bir kentin nazım planında sadece bazı ticarî kuruluşların ve alanların düzenleme kapsamına alınıp diğerlerinin alınmadığı bir ortamda eşgüdüm sağlanması zor olduğu gibi sağlıksız kentleşmeyi daha da artırarak kargaşa yaratacaktır. Bu tür yasalar hazırlanırken ciddî araştırmalara dayandırılmasının büyük yararları vardır.