AYD yeni yasadan şikayetçi

İSTANBUL - Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hakan Kodal, alışveriş merkezlerinin (AVM) pazar günleri kapanmasının, AVM'lerin kapanması anlamına geleceğini söyledi.

Hakan Kodal, düzenlenen basın toplantısında, Alışveriş Merkezleri ve Büyük Mağazalar yasa tasarısıyla ilgili görüşlerini aktardı.

Kodal, AVM'lerin kendi fonksiyonlarının ötesinde kentin başka eksikliklerini de doldurduklarını söyledi.

Yaptıkları tüketici algı araştırmasında, tüketicilerin AVM'lere neden gittiklerine baktıklarında, "Buluşma noktası olması", "Park sorunu yaşamamak", "Her şeyi bir arada bulabilmek", "Tek başına alışveriş yapan hanımlar için güvenlikli olmasının", AVM'lerin tercih sebepleri arasında yer aldığını anlattı.

Müşterilerinin yüzde 42,6'sının pazar günü, yüzde 73,8'inin de hafta sonu AVM'leri ziyaret etmeyi tercih ettiklerine dikkati çeken Kodal, şunları kaydetti:

"Pazar günü gitme sebebi, Türkiye'de hala birçok şirketin cumartesi yarım gün de olsa çalışıyor olması. AVM'lerin pazar günü kapalı olması tüketici beklentilerine tamamen karşıdır. AVM'lerin pazar günü kapanması AVM'lerin kapanması anlamına gelir ve bu da AVM'lerde çalışan yaklaşık 350 bin çalışan için istihdam sorununun oluşmasına neden olacaktır. Ciroların önemli bir bölümü pazar günü oluşturuluyor."

Sadece hafta sonu yapılan alışverişin sektörün cirolarının yüzde 55-60'larına kadar çıktığına işaret eden Kodal, pazar gününün payının da yüzde 30-35 bandında gerçekleştiğini belirtti.

Hakan Kodal, yeni yasa taslağında AVM'lerin açılış saatleri ile ilgili kararın belediyelere bırakıldığını, buna itiraz ettiklerini, pazar günlerinin herhangi bir kurumun görüşüne bırakılmaması gerektiğini, bunu tamamiyle ticari konut olarak gördüklerini kaydetti. 

Kodal, "Özellikle bazı esnaf kesiminden de pazar günleri kapatılması talebi geliyor. Ama bunun temelinde de biz başka konuların söz konusu olduğunu düşünüyoruz. Türkiye henüz sosyal anlamda toplu ulaşım, gelir kaynağı,başta eğlence gibi sosyal imkanları henüz Türk tüketicisine sunabilecek yapıda değil. Temel görüş farklılığı buradan kaynaklanıyor" dedi.

Yasanın çok farklı konuları içeren, şemsiye bir yasa olduğunu, içinde esnafı korumaya yönelik maddeler bulunduğunu, bununla AVM'leri bağdaştıramadıklarını ifade eden Kodal, esnafı korumaya yönelik çalışmaların ayrı tutulması gerektiğini, esnafın korunmasına karşı olmadıklarını, ancak bunun yönteminin AVM'lerden geçmemesi gerektiğini kaydetti.

İstanbul'da 1 milyon 760 bin 200 adet araç varken, 250 bin otopark kapasitesi bulunduğuna, İSPARK'ın bunun yüzde 20'sini sağlayabildiğine dikkati çeken Kodal, AVM'lerde ise 104 bin 500 otopark kapasitesi bulunduğunu, bunun yüzde 70'inin ücretsiz yüzde 29'unun da ücretli olduğunu, AVM başına 1.200 otopark düştüğünü belirtti.

Otoparkların AVM'lerin önemli bir çekim unsuru olduklarına işaret eden Hakan Kodal, "AVM'lerdeki otoparkların 3 saat boyunca tamamen ücretsiz hale getirilmeye çalışılması serbest piyasa koşullarına aykırı olmakla birlikte trafik sorununa da çözüm getirmeyecektir" dedi.

Yaptıkları anket çalışmalarında otoparkın tüketiciler açısından önemli kriter olduğunu gördüklerini ifade eden Kodal, birincil sıkıntının otoparkların paralı olması değil, gerçek AVM müşterisinin kolaylıkla arabasını park edebilmesi, yoğun trafiğin olduğu bölgelerde AVM'lerin otoparklarının AVM  müşterilerinin dışında kullanılması olduğunu söyledi.

Kodal, "AVM'lerin gerçek müşterisi esasında aracını dışarıda bırakıp kolay yer bulamamayla karşılaşacak. Avrupa'da tam tersine ücretli olması zorunlu tutuluyor. Bunun serbest piyasa ekonomisine aykırı olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.