Babacan: Cari açık hala yüksek
Yıl sonunda yüzde 5 civarı cari açık tahmini yapan Başbakan eski yardımcısı Ali Babacan, "Tek bir aya bakarak 'cari açık sorunu çözüldü' dememiz mümkün değil. Hala yüksek bir cari açık var" dedi.
Başbakan eski Yardımcısı ve AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Ali Babacan, Kanal 7'de yayınlanan Başkent Kulisi programında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
Cari açıktaki gelişmeleri de değerlendiren Babacan, "Cari açık son ay düşük çıktı ama o çok ölçü değil. Tek bir aya bakarak 'cari açık sorunu çözüldü' dememiz mümkün değil. Yıl sonu geldiğinde nereden baksanız yüzde 5'in belki biraz altında, belki biraz üstünde bir cari açığı yine göreceğiz bu yıl. Yani milli gelirin yüzde 5'i. Hala yüksek bir cari açık. Bununla mücadele etmeye devam etmek gerekiyor" dedi.
Babacan, Ankara'daki terör saldırısına ilişkin, "Bugün itibarıyla yüzde 100 kesin bilgi olarak 'şu şöyle yaptı, bu böyle yaptı' diye kesin ifade kullanabileceğimiz bilgiler henüz yok. Güvenlik ve istihbarat birimlerimiz yoğun biçimde çalışıyor" dedi.
'DEAŞ ve PKK izine rastlanıyor'
Ankara'daki terör saldırısına ilişkin belli başlı birkaç terör örgütünün etrafında dolaşan bilgilere ulaşıldığını ifade eden Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Eylemi yapanlar, eylemi yapanların bağlantılarına gidildiğinde 2 örgütün (DEAŞ ve PKK) de izine rastlanıyor ama henüz bugün itibarıyla yüzde 100 kesin bilgi olarak 'şu şöyle yaptı, bu böyle yaptı' diye kesin ifade kullanabileceğimiz bilgiler henüz yok. O kişilere ve çevresine baktığımızda her iki örgüte de dokunan bazı unsurlar görünüyor. Güvenlik ve istihbarat birimlerimiz yoğun biçimde çalışıyor. Net bilgilere ulaşıldıktan sonra bunlar ihtimallerle değil de kesin ifadelerle konuşulabilir."
Seçim öncesi 7 Haziran'dan farklı bir tablo görüp görmediği yönündeki soru üzerine Babacan, şöyle konuştu:
"Sahada özellikle AK Parti açısından 7 Haziran'a göre daha olumlu bir tablo var. AK Parti'nin tek başına hükümeti kurup kuramayacağı ve Mecliste çoğunluğu sağlayıp sağlayamayacağı konusunda kamuoyu yoklamalarına baktığımızda bıçak sırtı bir tablo görüyoruz. Daha 2 hafta var. 2 hafta içerisinde tablonun AK Parti açısından biraz daha iyileşebileceğine inanıyorum. 7 Haziran seçimleri bizim ders aldığımız seçimler oldu. Orada belli ki hatalarımız var, problemler var. Onlardan önemli ölçüde ders aldık. O hataların bir kısmını düzeltmek için büyük çaba var. Vatandaşlarımızın da bunu gördüğüne inanıyorum. Bu seçimin dinamiklerinin 7 Haziran'a göre biraz daha farklı olduğunu sahada da görüyoruz. Halkımız, Türkiye'yi refahın ve güvenliğin iyileştiği bir tabloda görmek istiyor."
Babacan, ekonomik gelişmelere ilişkin sorulara karşılık, içinde bulunulan coğrafya ve iç siyasetteki belirsizliklerin Türkiye'yi gelişmekte olan ülkelerden olumsuz şekilde ayrıştırdığını söyledi. Ali Babacan, şunları kaydetti:
"Türkiye'de iç siyaset sağlam, güvenilir bir tablo ortaya koyarsa, 1 Kasım seçimlerinden sonra 4 yıl rahat çalışabilecek güçlü bir hükümet kurulabilirse Türkiye gelişmekte olan ülkeler içerisinde çok etkilenen, dalgalanan ülke olarak değil, daha az dalgalanan bir ülke olacaktır. Onun için 1 Kasım seçimleri çok çok önemli.
Siyasi istikrar, güçlü bir hükümet ve doğru ekonomi politikaları gerçekleşirse Türkiye'deki bütün ekonomik göstergeler daha iyiye gider. Siyasi belirsizlik uzarsa bunun ekonomi üzerindeki tahribatı büyür."
Babacan, ülkede ekonomik açıdan siyasi belirsizliğin getirdiği bir tedirginlik, ürkeklik bulunduğunu, ancak bir kriz psikolojisinin söz konusu olmadığını söyledi.
Tek parti hükümeti değerlendirmesi
Babacan, tek parti hükümetleri döneminde ülkenin her alanda önemli ilerlemeler kaydettiğini belirtti.
Bunun yanında toplumun bazı kesimlerinde tek parti hükümetinin birtakım olumsuzluklar çağrıştırdığına işaret eden Babacan, şöyle konuştu:
"7 Haziran Seçimleri'nde niye öyle bir tablo ortaya çıktı diye detaylı analizini yaptığımızda bu endişelerin, korkuların halkımızın bir kısmında etkili olduğunu görmüş durumdayız. Dolayısıyla bundan sonraki dönemde tek parti hükümetinin, AK Parti Hükümeti'nin bu yanlış algı konusunda daha özenli olacağına inanıyorum. Son birkaç aydır yaptığımız iç değerlendirmelerde olan bitenden önemli ders aldığımız gösteriyor açıkçası. Bundan sonraki dönemde bu konularda çok daha titiz, çok daha özen gösteren bir duruşu AK Parti'nin göstereceğine inanıyorum. Daha kucaklayıcı, bütünleştirici, birleştirici, hükümet kurulduktan sonra tüm ülkenin, vatandaşlarımızın yüzde 100'ünün hükümeti olacağının da bilinciyle AK Parti'nin hareket edeceğine inanıyorum. Çok ciddi iç değerlendirmeler yapıldı ve partinin bekası, güçlü kalması ve Türkiye'ye çok daha iyi hizmetler verebilmesi için bazı konularda daha özenli, titiz, dikkatli olunması, özellikle söylem konusunda daha özenli olunması konusunda parti içinde çok ciddi bir mutabakat var."
Babacan, Türkiye'nin tek parti hükümetiyle yola devam etmesinin uzun vadede çok daha iyi sonuçlar vereceğini, aksi halde kısa vadeli sorunları aşmak için izlenecek koalisyon hevesinin durmadan devam edecek siyasi sorunları beraberinde getirebileceğini dile getirdi.