Babacan G20'ye Türkiye'yi anlattı
Başbakan Yardımcısı Babacan Avustralya'da, G20 toplantısında birçok ülkenin bakanları ve merkez bankası başkanları ile ikili görüşmelerde bulundu
SYDNEY - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, G20 toplantısında birçok ülkenin bakanları ve merkez bankası başkanları ile ikili görüşmelerde bulunduklarını belirterek, bu görüşmelerde Türkiye'deki gelişmeleri anlattıklarını ve onların görüşlerini aldıklarını, toplantıların genel anlamda oldukça verimli geçtiğini söyledi.
Babacan, Avustralya'nın Sydney kentinde yapılan G20 maliye bakanları ve merkez bankaları başkanları toplantısının ardından Türk basın mensupları ile bir araya geldi.
G20 toplantısının oldukça yoğun geçtiğini belirten Babacan, tüm ülkelerin katıldığı toplantılarda, küresel ekonominin gidişatını ele aldıklarını söyledi.
Babacan, ilk toplantıda, gelişmiş ülkelerdeki trendler, bu ülke merkez bankalarının politikaları ve bunların gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkilerinin gündeme geldiğini anlattı.
Altyapı yatırımlarının ele alındığı toplantıya ilişkin Babacan, "Bizim Türkiye'de başarı ile uyguladığımız kamu özel ortaklığı modelleri tabii pek çok ülkenin dikkatini çekiyor, gelişmiş ülkelerde dahi kamu özel ortaklığı modelleri çok yeni, işin çok başlangıç aşamasındalar. Bizim başarılı uygulamalarımız hem takdir ediliyor, hem dikkati çekiyor" dedi.
"Büyümenin kalitesi önemli"
G20 toplantılarında, büyüme modelleri üzerine görüşmeler yapıldığını aktaran Başbakan Yardımcısı Babacan, büyümenin kalitesine dikkat çekildiğini aktardı.
Babacan, şunları söyledi:
"Sonuç bildirgesinde 5 yılda alacağımız tedbirlerle dünyanın kümülatif büyümesine 2 puan katkıda bulunabileceğimizi belirtmiştik. G20 sonuç bildirgesinde bu var. Yani 5 yılın sonuna geldiğimizde, hiç gayret göstermezsek dünyanın ekonomik büyümesi ne olacak, gayret gösterirsek büyümesi ne olacak diye baktığımızda 5 yıl sonraki noktada 2 puan kadar bir ilave büyüme söz konusu olabiliyor. Fakat bu işin rakamsal boyutundan öte, büyümenin kalitesinin önemi tartışılması gerekiyordu ve ben onu özellikle vurguladım."
Ali Babacan, "Ekonomik Büyüme" oturumunda, büyümenin finansal, sosyal, yapısal ve çevresel sürdürülebilirliği konularına vurgu yaptığını anlatırken, finans sektörünün düzenleme ve denetlenmesinin ülke ekonomileri için önemine işaret etti.
Babacan, son toplantının vergi ile ilgili olduğunu, vergi konulu oturumda kayıt dışının azaltılması konularının gündeme geldiğini söyledi.
"İkili görüşmeler verimli oldu"
Birçok ülkenin bakanları ve merkez bankası başkanları ile ikili görüşmelerde bulunduklarını, bu görüşmelerde Türkiye'deki gelişmeleri anlattıklarını ve onların görüşlerini aldıklarını belirten Ali Babacan, toplantıların genel anlamda oldukça verimli geçtiğinin altını çizdi.
Gelişmekte olan ülke merkez bankalarının hızlı bir şekilde likiditeyi daraltmaları durumunda, hem kendi ülkeleri için hem de küresel ekonomi için riskli olabileceğini belirten Babacan, şunları kaydetti:
"Avrupa Merkez Bankası'nın yakın bir zamanda böyle bir adım atma ihtimali zayıf görünüyor. ABD Merkez Bankası (Fed) aslında yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Aşırı genişlemeci politikayı yavaş yavaş, basamak basamak terk ediyor. Dolayısıyla bu konuda da uyarılar yapılıyor. Kendilerine, 'dikkatli olun, zamanlaması ve miktarını iyi ayarlayın, sadece Amerikan ekonomisine değil, tüm dünyaya bakın' diye de uyarılar yapılıyor. Bu sadece Uluslararası Para Fonu'nun uyarıları ile kalmadı, G20 sonuç bildirgesine de yansımış oldu."
Fed ve diğer merkez bankalarının iş birliği içinde hareket etmesinin önemine işaret eden Babacan, Fed Başkanı ile yaptığı görüşmede, ülkeler merkez bankaları arası diyalogun önemli olduğunu ifade ettiğini anlattı.
G20 toplantılarında, herkesin bir masa etrafında birbirleriyle rahat konuşabilmesini sağlandığını belirten Ali Babacan, Türkiye'nin görüşlerinin toplantılarda kabul gördüğünü söyledi. Babacan, şöyle devam etti:
"Herkes attığı adıma dikkat etmek zorunda. Kuşkusuz herkes kendi ülkesini düşünecek ancak özellikle büyük ülkelerin, atılan adımların diğer ülkelere olası etkisini de dikkate alması lazım. Her ülke kendi ev ödevini yapacak.
Dışarıda olup bitenler kuşkusuz ülkeleri etkiler ama öncelikle her ülkenin kendi ekonomisini güçlendirmesi lazım. Yapısal reformlarını yapması lazım. Dışarıdan gelebilecek farklı dalgalara da herkesin hazır olması lazım, çünkü artık ülkeler birbirleri ile entegre olmuş. Ülkeler birbirlerine son derece bağımlı, dolayısıyla dışarıda olup bitenleri dikkate almak lazım, ama öncelikle herkesin kendi eksiklerini gidermek için bir çaba içinde olması lazım."