Babacan'dan dolar yorumu

Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye'ye özel bazı sebeplerin de dövizin değerlenmesini beraberinde getirdiğini, asıl sebebin dış dalga olduğunu söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Kanal 7'de Başkent Kulisi programında gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı.

"Dolar neden durdurulamıyor" sorusu üzerine Babacan, doların, dünyada tüm para birimlerine karşı değer kazandığını söyledi. Bunun 4-5 aydır devam ettiğini dile getiren Babacan, "Amerikan Merkez Bankası'nın para politikalarında sıkıştırma politikaları izleyeceğini açıklamış olması doları değerlendirdi. Artı Avrupa Merkez Bankasının para politikalarını gevşetiyor olması avronun değerini düşürüyor. Bu iki etki birleştiğinde daha keskin bir farklılık görüyoruz" diye konuştu. 

Bir yıldan daha az bir sürede dünyanın en çok kullanılan para birimleri olan avro ve doların, birbirine karşı yüzde 30-35 değer kazanıp, kaybedebildiği bir dönemde olunduğunu ifade eden Babacan, "Kurdaki hareketlilik sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde olan bir gerçek" dedi. 

Türkiye'ye özel bazı sebeplerin de dövizin değerlenmesini beraberinde getirdiğini ifade eden Babacan, asıl sebebin dış dalga olduğunu bildirdi. 

Türkiye'nin 2 yıldır yüksek faiz dönemi yaşadığına ilişkin yorumları da değerlendiren Babacan, göreve başladığında Hazine'nin yüzde 66 ile borçlandığını, 9 aydan uzun süre piyasadan borçlanma imkanı olmadığını hatırlattı. O zaman enflasyonun yüzde 29'lar civarında olduğunu ifade eden Babacan, şunları kaydetti: 

"Bugün çok şükür çok daha normal hale gelmiş bir ekonomi görüyoruz. Türkiye'de Hazine'nin borçlanma faizleri bugün 9-10 arası, ileriye doğru enflasyon beklentisine bağlı belki 7 gibi bir rakam öngörüyoruz. Nereden nereye geldiğimiz değerlendirildiğinde elde edilen başarı çok çok büyük. Hazine'nin borçlanma faizi piyasada oluşur. Hazine'nin borçlanma faizinin en önemli belirleyicisi ileriye doğru enflasyon beklentisidir. Hazine'ye borç verecekler, örneğin ileriki 10 yıla bakıyor enflasyon hesabı yapıyor. Bu ne demek önümüzdeki yıllarda piyasanın beklentisi enflasyonun yüzde 6-7'lerde olacağı, 2 puan da risk primi koysak yüzde 9'lar civarında olur. Enflasyon beklentisi düşerse Hazine'nin borçlanma faizi anında düşer." 

Babacan, petrol fiyatlarının düşmesinin, dolar kurundaki artış nedeniyle net etkisinin o kadar da çok olmayabileceğini dile getirdi. 

"Muhalefetin ciddi hedefleri yok"

Siyasi partilerin seçim vaatleriyle ilgili değerlendirilmesinin sorulması üzerine Babacan, bu dönemin Türkiye'nin önemli bir seçime doğru gittiğini, bu seçimin ardından Türkiye'nin 2019'a kadar seçimsiz bir döneme gireceğini, cumhurbaşkanı, yerel ve genel seçimlerinin 2019'da olacağını söyledi. Son 13 yıldır ilk defa kesintisiz bir dönem olacağını dile getiren Babacan, dolayısıyla bu seçimlerin çok belirleyici olacağını ifade etti. 

Türkiye'nin demokratik yapısındaki en önemli problemlerinden birinin muhalefet sorunu olduğuna dikkati çeken Babacan,  "Bu seçime giderken maalesef şunu görüyoruz ki ana muhalefet partisi dahil şu anda Türkiye'de muhalefet partilerinin iktidar olma gibi ciddi bir hedefleri, hayalleri yok. Bu, seçim beyannamelerinden ve ortaya koydukları projelerinden, açıklamalarından bir kez daha ortaya çıktı" diye konuştu.

"Bunlar tutarsız politikalar"

Muhalefetin seçim vaatlerinin yerine getirilmesi halinde ne olacağı sorusuna Babacan, "Bunların gerçekten Türkiye'de yapılacağına piyasalar, iş çevreleri inanıyor olsa bugünden zaten ekonomi allak bullak olur. Bugünden faizler en az yüzde 16-17'lere çıkar, daha da ilerisi olabilir" yanıtını verdi.

"Yunanistan örneği..."

Türkiye'nin etrafındaki ülkelerin çok önemli sorunlar yaşadığına işaret eden Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"İstikrar bir kere sarsıldığında bir ülkenin ne duruma düşeceğini etrafımızdan görebiliyoruz. Bakın Yunanistan'a, geçen yıl 100 bin memur işten atıldı. Memur ve emekli maaşlarını düşürdüler. Bol keseden dağıtıyorlardı bir dönem."

Babacan, "CHP bunları yaparsa, Yunanistan oluruz mu diyorsunuz?" sorusuna da "Bunları yaparsa değil, zaten inşallah öyle bir ihtimal yok, yapabilecek fırsatı halkımız onlara vermez ama Türkiye'de öyle yanlış politikalar uygulanırsa, sonucu Yunanistan, iflas noktasına gelen bir ülkedir" dedi. 

"25 alanda dönüşüm programı açıklandı"

Babacan, "Türkiye'de yapısal reformlar konusunda 25 alanda dönüşüm programı açıklandı. Şu anda G20 ülkelerinin hiçbirisinde bu kadar detaylı bir yapısal reform hazırlığı yok" diyerek, "2002'den 2015'e kadar Türkiye'yi çok farklı bir noktaya getiren bu yönetim anlayışı, bu siyasi iktidar, bugünden alıp 2023 hedeflerine de götürecek ciddiyet, kararlılık ve kadroya sahip" şeklinde konuştu.

"Paralel yapının yoğun bir çalışması var"

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Türkiye'nin tanınmaz bir ülke haline geldiği ve raydan çıktığı" iddiasıyla yürütülen kampanyaların sorulması üzerine de Gezi Parkı odaklı olaylardan bu yana uluslararası basında Türkiye ile ilgili yayınlanan haber ve yorumların büyük bölümünün olumsuz olduğunu söyledi. 

"Türkiye'yi sadece belli başlı uluslararası medyadan izleyenlerin, Türkiye ile ilgili olumlu bir şey duyması, görmesi pek mümkün olmuyor" diyen Babacan, şunları kaydetti: 

"Gezi olaylarıyla başladı, 17-25 Aralık olaylarının bunun üzerine maalesef getirdiği olumsuz etkiler oldu. Bir de paralel yapının şu anda çok yoğun bir çalışması var. Uluslararası basın ve parlamentolar üzerinden yoğun bir çalışması var. Parlamenterlerle tek tek görüşerek, Türkiye hakkında son derece olumsuz bir kanaat oluşturma çabası içindeler. Tüm bunlar gerçek ama bir de Türkiye'nin gerçekleri var. Öyle sadece medyadan değil, sadece birilerinin kapalı kapılar arkasında anlattıklarından değil de Türkiye'yi bizzat ziyaret edip, Türkiye'yi yerinde görenlerin kanaati çok farklı. Yani yerinde gören ve bizzat kendi kanaatini oluşturanlarda Türkiye algısı çok çok farklı ve olumlu yönde. Öte yandan, Türkiye az badireler atlatmadı. Son iki yıl içinden geçtiğimiz dönem zor bir dönemdi." 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir