Babacan'dan kritik açıklamalar

Ali Babacan, Bank Asya'da ortaklarla ilgili bilgilerin süresi içinde verilmediğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yönetimi TMSF'ye devredilen Bank Asya'da, devre gerekçe olarak ortaklar ile ilgili bilgilerin süresi içinde verilmediğini hatırlatarak, bilgiler geldikten sonra BDDK'nın değerlendirme sürecinin başlayacağını ve nihai bir karar vereceğini söyledi.

TRT Haber'de bir programa katılan Babacan, Bank Asya konusunda BDDK'nın bankacılık kanununun 18'inci maddesinin 5'inci fıkrasının baz aldığını belirterek, "Bu maddede ortaklarda aranan nitelikler var, bunlar uluslararası kriterlerdir... Bu kriterler hem banka kurulurken, hem de banka varlığını sürdürdükçe olması gerekir" dedi ve ekledi: "Bu belgeler BDDK'ya tam olarak verilememiş...Bilgi verilen sayı az bilgi verilemeyen sayı çok... BDDK bu bilgileri kontrol edecek değerlendirmelerini yapacak, bunun sonucunda da nihai olarak bir karar verecek. Bu isimlerin hangileri banka ortağı olmak konusunda kriterleri yerine getirebiliyor hangileri getiremiyor.. Dolayısıyla bu süreç sonunda bundan sonraki aşamaların ne şekilde gerçekleşeceği belli olacak."

BDDK 3 Şubat'ta, Bank Asya'nın imtiyazlı hisselerinin ortaklık haklarının TMSF tarafından kullanımına karar vermesinin ardından bankanın yönetim kuruluna dokuz kişi atanmıştı.

Yönetimin TMSF'ye devrolmasına gerekçe olarak ise bankada imtiyazlı paya sahip bazı ortakların kurucularda aranan nitelikleri taşıdıklarını gösterir bilgi ve belgelerin verilen süreye rağmen BDDK'ya verilmediği gösterilmişti.

Bu gelişmelerin ardından Bank Asya ortakları da BDDK ve TMSF'nin karar ve uygulamalarına karşı dava açtı.

Fethullah Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen Bank Asya, 17 Aralık 2013'te Gülen cemaatinin hükümeti polis ve yargı gibi kurumları ele geçirerek devirmeye teşebbüs ettiğini söyleyen dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan tarafından eleştirilmiş, bu süreç sonrasında da bankanın finansal göstergeleri bozulmaya başlamıştı. Fethullah Gülen ise resmi web siteleri üzerinden, süreçle ilgisinin olduğu yönündeki iddiaları yalanlamıştı.

Merkez Bankası'na açık destek

Diğer taraftan son günlerde ağır eleştiriler alan Merkez Bankası (TCMB) için de açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Merkez Bankası'nın kur politikasını eleştirmenin yanlış olduğunu söyledi. Babacan, Merkez Bankası'na güvendiğini belirtti. 

Başçı'nın taşınması 

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın TCMB lojmanından taşınmasının ailevi nedenlerden kaynaklandığını ve farklı bir anlam çıkarmamak gerektiğini söyledi.

Babacan, "Çocuklarının okulu Eskişehir yoluna gidince biz bari o tarafa taşınalım demişler ve bu niyetle taşınmışlar. Kendi bütçesinden kirasını ödediği bir eve taşınmış. Ben de gazeteden öğrendim. Farklı bir anlam çıkartmamak lazım" dedi.

TCMB Başkanı Başçı'nın lojmandan taşındığı haberinin basında yer alması, Başçı'nın görevinden ayrılabileceği yorumlarına neden olmuştu.

"Kur hedefimiz yok"

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, serbest kur rejiminde hükümetin resmi bir kur hedefi olmadığını, kurlarla ilgili bir iletişim olacaksa bunun Merkez Bankası tarafından yapılmasının daha doğru olacağını söyledi.

Küresel döviz piyasasında volatilitenin çok yüksek olduğunu ve TL'de yaşananların önemli bölümünün dış piyasadaki dalgalanmalarla alakalı olduğunu belirtti.

Babacan, serbest kur rejiminde hükümetin kur hedefi olmamasına karşın enflasyona geçişkenlik nedeniyle birinci önceliği enflasyonla mücadele olarak tanımlanmış TCMB'nin "kurlar beni ilgilendirmez" demesinin mümkün olmadığını belirterek, TCMB'nin fiyat istikrarı için kuru takip ederek gerekeni yapabileceğini söyledi.

Babacan, bakanlar tarafından zaman zaman telaffuz edilen kur seviyelerinin şahsi görüşleri olduğuna dikkat çekerken, nihai değerlendirmenin TCMB'ye ait olması gerektiğini belirtti.

Merkez Bankası'nın Para Politikası Kurulu'nun hükümet tarafından atanan "teknik kapasitesi yüksek" kişilerden oluştuğunu ve kurulun tüm eleştirileri dinleyip değerlendirdiğini belirten Babacan, bugünden PPK'nın ne şekilde karar vereceği konusunda yorumda bulunamayacağını da belirtti.

Petrolün cari açığa etkisi

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, petrol fiyatlarının 50-60 dolar civarındaki seyrini sürdürmesi halinde cari açığın GSYH'ya oranının 2014'teki yüzde 5.6 seviyelerinden, bu yıl yüzde 4'lü rakamlara gerileyebileceğini söyledi.

Babacan, "Cari açık rakamlarımız dün açıklandı. 2014'ü 46 milyar dolarla kapattık. Neredeyse 19 milyar dolar düşüş var. Henüz burada petrol fiyatlarının etkisi pek yok. Doğal gaz fiyatlarının etkisi 6-9 ay sonradan görülüyor" dedi ve ekledi: 
"Yani 2014'ü yaklaşık yüzde 5.6 gibi bir cari açık/GSYH oranı ile tamamladık. Bu yıl daha da düşüş olacak. Petrol fiyatları böyle 50-60  dolar arasında giderse cari açıkta  beklediğimizden daha düşük yüzde 4'lü rakamları, yani 4 küsurlarda bir açığı konuşabiliriz." dedi.

TCMB'nin dün açıkladığı verilere göre cari açık dış ticaret açığındaki altın ticareti destekli daralma ve petrol fiyatlarındaki düşüş öncülüğünde 2013 yılındaki 65 milyar dolardan 2014 yılında 45.86 milyar dolara geriledi.

Analistler petrol fiyatlarındaki düşüşün belirginleşmesiyle 2015'te açığın 35 milyar dolara doğru gerileyeceği belirtmişlerdi.