Bahçeli'den 'İmralı' tepkisi: Zavallılık
MHP Genel Başkanı Bahçeli, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın hükümlü bulunduğu İmralı Cezaevine 5 mahkumun gönderilmesini eleştirdi
ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın hükümlü bulunduğu İmralı Cezaevine 5 mahkumun gönderilmesini, "zavallılık" olarak nitelendirdi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısının ardından, gazetecilerin konuya ilişkin sorusuna, "Bu, Adalet ve Kalkınma Partisinin ve onun Başbakanı ve Hükümetinin uzun zamandır düşündüğü, Avrupa Birliği sürecinin bir dayatması olarak yerine getirmeye mecbur kaldıkları bir haldir. Bana göre bir zavallılıktır" karşılığını verdi.
İrtica ile mücadele eylem planına ilişkin, üçüncü bir ihbar mektubunun kendisine gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine de Bahçeli, "Henüz MHP'ye ve Genel Başkanına böyle bir metin gelmemiştir" dedi.
"Yüce Meclisi lekelemiştir"
Bahçeli, grup toplantısında yaptığı konuşmada ise Meclis'te gerçekleşen demokratik açılım görüşmelerinde Başbakan Erdoğan'ın muhalefete yönelik eleştirilerine değinerek "Başbakan, muhalefete yönelttiği hayasız suçlamalarla Yüce Meclisi lekelemiştir" dedi.
Sürece tek başına direnen Milliyetçi Hareket ve mensuplarının duruşunu kırmaya yönelik karalama stratejisinin de netleşmeye başladığını savunan Bahçeli, Alparslan Türkeş'in anılarıyla partililerin kafasının karıştırılmak istenmesi, barış çağrılarıyla, analar ağlamasın, ölümler son bulsun ve akan kan dursun istismarı üzerinden şekillenen vicdan sömürüsü ile Orhun Anıtlarının yolunu yapma polemiği üzerinden şekillenen istismarlar olduğunu söyledi.
Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bir istismar kampanyası ise partimizi ve partililerimizi kandan beslenen siyasi hareket olduğumuz iddiasından yola çıkarak, şehitler üzerinden geçindiğimizi söyleyen ve terör durursa tükeneceğimizi iddia eden temelsiz ve ahlaksızca yaklaşımlardır. Nitekim son gelişmelerde de görüldüğü gibi, Başbakan Erdoğan zihin kontrolünü tamamen kaybederek öfke nöbetine girmiş, partimizin duruşuyla ilgili ahlak, namus ve şahadetin mukaddesatla bağdaşmayan, edep ve adaba sığmayan çirkinlikler sergilemiştir. PKK açılımıyla, İmralı'nın çizgisine gelen Başbakanın, utanç duymadan buna karşı çıkanları 'şehitler üzerinden rant sağlamaya çalışmak ve şehit cenazelerinin gelmesini bekleme' suçlaması içine düştüğü çaresizliği ve sığınacağı son iftiranın zirvesi olmuştur.
Ne üzücüdür ki, bugün Türkiye, şehit cenazelerinden tahrik olan bir Başbakan'ın ayıbını yaşamaktadır. Başbakan, elinden gelse, şehit cenaze törenlerine müdahale edecek ve aziz naaşının ardında saf tutanları kamu gücüyle dağıtacaktır. Yapmak istediği budur."
"Ahlaki ve vicdani ölçülerini kaybetmiş"
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın, son açıklamalarında "suçüstü yakalanmanın çaresizliği ve telaşıyla ahlaki ve vicdani bütün ölçülerini kaybettiğini" ileri sürdü.
Seviye ve seviyesizlik ölçüleriyle tarif edilemeyecek böyle bir çukura düşülmesinin, siyasi hayata "utanç duyulacak karanlık bir dip notu" olarak geçtiğini savunan Bahçeli, "Vicdanını teslim etmemiş hiçbir milletvekili, Başbakan Erdoğan'ın başlattığı bölünme sürecine figüran olmayı içine sindirmeyecek ve bu suçun ortağı olmak istemeyecektir" dedi.
Devlet Bahçeli, "Yıkım projesi" olarak nitelendirdiği "demokratik açılımı" tanıtmak ve kendisini savunmak için geçen hafta sonu yurt gezileri başlatan Başbakan'ın, parti ve partililerine yönelik suçlamalarını Anadolu meydanlarında da sürdürdüğünü anlattı.
"Erdoğan boy aynasına baksın"
"7 yıldır ülke yönetiminde bulunan Başbakan Erdoğan'ın, her alanda olduğu gibi terörle mücadele alanındaki sicili de karanlık ve lekelidir. Başbakan Erdoğan'a tavsiyemiz bir boy aynasının karşısına geçmesi ve utanç verici görüntüsüne bakmasıdır" ifadelerini kullanan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bu aynada karşısına çıkacak görüntü; İmralı canisi ile kol kola giren, Kandil'den medet uman, teröristleri kucaklamak için Habur'da bekleyen, PKK ile gizli ve aracılı pazarlıklar yapan, Barzani'nin önünde eğilen, teröre teslim olan ve etnik bölücülüğün önünü açan bir Başbakan yansıması olacaktır. Başbakan bu alanlarda rakipsizdir; bu vasıflara sahip olmada eşsizdir. Bunun şahidi, bu alandaki şaibeli siyasi geçmişi ve çizgisidir. Başbakan'ın vasıfları, kalitesi ve şeceresi çok iyi bilinmektedir.
Böyle birinin bizi şehit cenazesi gelsin diye beklemekle, şehit cenazelerinde çığırtkanlık yapmakla alçakça suçlaması haddi değildir. Ya haddini bilecek ve bu hayasızlıklardan nedamet duyacaktır, ya da hak ettiği karşılığı misliyle görecektir. Kendisine sözümüz ve uyarımız budur."