Bahçeli'den sert açıklamalar
'Cumhuriyet tarihinin en büyük problemleriyle karşı karşıyayız' diyen MHP lideri, 'Ülke, derin bir uçurumun kenarında' dedi
ANKARA- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''iktidarda bulunan zihniyetin geride kalan altı uzun yıldaki uygulamalarının, devleti ve milleti Cumhuriyet tarihinin en büyük problemleri ile karşı karşıya bıraktığını'' öne sürdü.
MHP Genel Merkezinden yapılan yazılı açıklamada, Bahçeli'nin, 17-19 Ekim 2008 arasında Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, milletvekilleri, 25-26 Ekim 2008 arasında ise Başkanlık Divanı üyeleri ve il başkanları ile yaptığı, ''özel gündemli toplantılar'' hakkındaki değerlendirmelerine yer verildi.
Vaad ettiği mutlu ve müreffeh, huzurlu ve adaletli bir ülke ve toplum modelinden tamamen uzaklaşarak, ''menfaatçilerin, fırsatçıların siyasi organizasyonu halini alan hükümetin, yakından şahit olunan çürüme ve yozlaşmanın hem kılavuzu hem de kaynağı haline geldiğini'' ileri süren Bahçeli, şöyle devam etti:
''İktidarda bulunan zihniyetin geride kalan altı uzun yıldaki uygulamaları, devletimizi ve milletimizi Cumhuriyet tarihinin en büyük problemleri ile karşı karşıya bırakmıştır. Milli her meselede direnme imkanlarını tamamen kaybeden hükümeti tarihi bir fırsat olarak gören, yerli ve yabancı mihraklar ise milletimiz için besledikleri ve sakladıkları ertelenmiş niyetlerini ardı ardına sıralamaya başlamışlardır.
Bu taleplere sıcak bakan hükümet, bununla da kalmamış, bu ülkede bin yıldır yaşayan Türk milletinin bölünmesine, bu bütünleşmiş beşeri cevherin içinden yeni milletler çıkarılmasına yönelik çok tehlikeli ve vahim bir süreci de başlatmıştır. Son yıllarda yakından yaşadıklarımız ve bunların bizlere kazandırdığı tecrübeler, önümüze yeni dayatmaların, sinsi planların konulacağına ve bu coğrafyada milli varlığımızı tehlikeye atacak önemli gelişmelerin yaşanacağına kuvvetle işaret etmektedir.''
'Ülke, derin bir uçurumun kenarında'
MHP Genel Başkanı Bahçeli, yılların birikmiş sorunları ve ısrarla sürdürülmeye çalışılan gayri milli politikaların, ülkeyi derin bir uçurumun kenarına kadar getirdiğini, bin yılın köklü ve derin kardeşliğine dayanan sosyal, siyasal, kültürel mutabakatın yerine öfke ve kuşkuların yer aldığı tehlikeli bir çatışma sürecini gündeme getirdiğini savundu.
Bahçeli, diğer alanlarda olduğu gibi ekonomik, mali gelişmelerde de tam bir teslimiyet yaşandığını, siyasetin, meslek kuruluşlarının, sivil toplumun, uzman kurumların önerileri kulak ardı edilerek, yalnızca küresel dayatmalara itibar edildiğini, yaklaşan ekonomik krizin yalnızca seyredilmekle yetinilmediğini öne sürdü.
Yükselen cari açık, artan dış ticaret açığı, reel sektörün yüksek borçluluk düzeyi, ufukta beliren finansman problemi, yabancılaşan sermaye piyasasının hassasiyeti ve en önemlisi bunların geniş toplum kesimlerinde yol açacağı derinleşen yoksulluk halinin, beka düzeyindeki sorunları daha da ağırlaştıran en önemli faktör olduğunu belirten Bahçeli, ''Siyasi solunum cihazına bağlı olarak yalnızca gerginlikten ve ataletten nefes alan iktidar, ülkemizin ve milletimizin varlığının, geleceğimizin ve kardeşliğimizin devamının, toplumsal huzur ve refahımızın sorgulanacağı karanlık bir mecraya doğru vatanımızı hızla sürüklemektedir'' görüşünü ifade etti.
Terörle mücadelede şartlar farklılaştı
''Bölücü terörle mücadeleyi teröristin insafa, aşiret reisinin imdada gelmesini, ekonominin düzelmesi, yoksulluğun ve açlığın azalmasını ise krizin kapıya dayanmasını bekleyerek çözeceğini zanneden bir zihniyetin ağır bedelini çaresizleştirilmiş yoksul halk kitleleri ödemektedir. Ancak devir değişmiş, şartlar farklılaşmış, yalan üzerine kurulan vaadlerin altından çok sular geçmiş, gerçekler ortaya çıkmaya başlamıştır.
O dönemin aldatıcı siyasal ortamı, kirli siyaset aktörlerinin medyatik karalama ve yönlendirme kampanyaları ile aklı ve gönlü çelinen milletimizin partimize yönelişinin devamı ve haklı çıkan öngörülerimize katılımın sonuçları mutlaka yine bir sandık başında tecelli edecektir. Siyasi mevcudiyetini devam ettirebilmenin telaşı ile kendi derdine düşen iktidar zihniyeti, ağır sorunların kuşatmasından bunalan aziz milletimizi yalnız ve çaresiz bir halde adeta kaderine terk etmiştir.''
'Hükümetin yanlış teşisleri sorunlar yaratıyor'
Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, milletvekilleri, Başkanlık Divanı üyeleri ve il başkanlarıyla yaptığı toplantıların sonuçlarına ilişkin bilgi veren Bahçeli, hükümetin yanlış teşhisinin neden olduğu etkisiz ve özürlü tedbirlerin gevşekliğinden cesaret alan silahlı bölücüler ile içteki uzantılarının hiçbir önlemeye ve takibata maruz kalmaksızın artık alenen isyan provaları yapabilecek cürete ulaştıklarının görüldüğünü ifade etti.
Yabancılaşan milli kaynakların akıbetinin, yaşanan yoksulluk ve yolsuzluklar, ekonomik darboğazın neden olacağı bunalım, bölücülüğün ve terörün dayanılmaz hale gelen yükselişi, yıkıcı faaliyetlerin alabildiğine kullandığı psikolojik ortamın artık Türkiye'yi bir karar aşamasına kadar getirdiğini belirten Bahçeli, şu görüşlere yer verdi:
''Türk milleti, bugüne kadar sürdürmekte ısrarlı olduğu kardeşliğini yaşatmaya mutlaka devam edecek, buna sessiz kalanlara en güzel ve en anlamlı cevabı, er veya geç mutlaka demokrasinin kuralları içerisinde verecektir. Partimiz, yaşanan gerilim ve kargaşanın, yokluk ve yoksulluğun taviz ve teslimiyetin öncelikli sorumlusu olarak gördüğü Adalet ve Kalkınma Partisi'ne verilecek demokratik bir ihtar için önümüzdeki seçim sürecinin bir imkan ve fırsat sunduğunu düşünmektedir.
Bu itibarla, yaklaşan mahalli idareler seçimlerinde yapılacak tercihler, yalnızca bir siyasal desteğin ve yerel yöneticilerin seçiminin ifadesi olmayacak, aynı zamanda aziz millet varlığının kardeşçe ve beraberce yaşamasında göstereceği kararlılığın ve bölünme ve parçalanma senaryoları ile beraber yaşanan yoksulluğun ve yolsuzluğun da reddedilmesi anlamını taşıyacaktır.''