Bankacılar Davos'a geri dönüyor

Dünya Ekonomik Forumu'nun 41. zirvesinde yaklaşık 2.500 katılımcı yer alacak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Evrim KÜÇÜK

İSTANBUL - Dünya Avrupa'daki borç krizini konuşuyor, ABD kendi ekonomisini toparlamak için çabalıyor, gelişmekte olan ülkeler her geçen gün küresel ekonomiyle daha fazla entegre olmaya çalışıyor. Davos Zirvesi olarak da bilinen Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) 41.yıllık toplantısı bu trendlerin damga vurduğu bir dönemde başlıyor.

Zirve her yıl olduğu gibi bu yıl da İsviçre'nin Davos kasabasında 26-30 Ocak tarihleri arasında gerçekleşecek. Davos'ta 100'ün üzerinde yaklaşık 2 bin 500 katılımcı yer alacak. Uluslararası iş dünyasından da 1400'ü aşkın, küresel düzeyde etkili işadamının katılması bekleniyor.

Ayrıca, 19'u G-20 içinden olmak üzere 35 devlet ya da hükümet başkanı ile hükümet yetkilisinin zirveye katılacağı belirtiliyor.

Zirvenin bu yılki ana temasını, "Yeni Gerçek İçin Paylaşılan Normlar" konusu oluşturacak.

Bu kapsamda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin global ekonomideki sorunlara ortak bir çözüm bulmasının yolları araştırılacak. Toplantılarda öne çıkacak diğer konu başlıkları arasında dünya ekonomisinin karşı karşıya kaldığı riskler, gıda fiyatlarındaki artış ve son aylarda gelişmekte olan ülkelerde yaşanan kur savaşları ele alınacak.

Avrupa'daki borç krizinin de konuşulacağı İsviçre'nin bu ünlü kayak beldesi Almanya Başkanı Angela Merkel'dan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'a kadar birçok hükümet yetkilisinin kapalı kapılar arkasında önemli görüşmelerine ev sahipliği yapacak. Ancak bu yılki toplantıların en önemli özelliği, finans krizinde Davos'taki varlığı azalan bankacıların yeniden zirvede sahne alacak olması.

Wall Street'in devlerinin CEO'ları ve yönetim kurulu başkanları bu yılki zirveye neredeyse tam kadro katılıyor. ABD'nin en büyük finans kuruluşlarından JP Morgan'ın CEO'su Jamie Dimon tekrar Davos'ta boy gösterecek.

Ülkenin bir dev bankacılık kuruluşu Goldman Sachs'ın iki numarası Gary Cohn beraberinde büyük bir heyetle zirveye katılacak. Morgan Stanley ise Yönetim Kurulu Başkanı John Mack tarafından temsil edilecek.

Aralarında Türkiye'nin de olduğu yabancı pazarlarda büyümeye çalışan Citigroup, böylesi büyük bir uluslararası platformda varlık gösterme fırsatını kaçırmayarak Davos'a adeta çıkarma yapacak. Bankanın CEO'su Vikram Pandit ve birçok üst düzey yetkili Davos'ta haır bulunacak. HSBC de zirveye büyük bir ekiple katılacak. Bankanın hem yeni Yönetim Kurulu Başkanı Douglas Flint hem de yeni CEO'su Stuart Gulliver zirvenin katılımcıları arasında. İki tepe yöneticiye, büyük bir heyet de eşlik edecek.

Bankacıların güçlü bir varlık göstereceği bu yılki zirvenin katılımcı listesinde dikkat çeken diğer isimler arasında 2010 yılında rekor prim aldığı konuşulan Barclays'in CEO'su Bob Diamond, Avrupa'nın en büyük bankalarından Deutcshe Bank'ın CEO'su Josef Ackermann, Lloyds'un CEO'su Eric Daniels da bulunuyor. Zürih'teki merkezi Davos'a sadece bir kaç saat uzaklıkta olduğu halde geçtiğimiz yıl zirveye gitmeyen UBS'in CEO'su Oswald Grübel de bu kez Davos'ta olacak.

4 tema buluşacak

Zirvenin bu yılki ana temasını, "Yeni Gerçek İçin Paylaşılan Normlar" konusu oluşturacak. Yeni küresel düzende, sanayileşmiş ülkelerden çok, Gelişmekte olan ülkeler ve G-20'nin oluşturduğu yeni oluşum, "Yeni Gerçek" olarak tanımlanıyor. Ortak kurallar ise yeni küresel düzende, işbirliği imkanlarına yönelik ortak kuralların oluşturulmasını amaçlıyor.

Alt temalardan biri ise 'Ekonomik Görünüm ve Büyüme İçin Politikaları Tanımlamak'.

Bu bağlamda küresel ekonomide devam eden belirsizlikler ve bunların çözümleri ele alınacak. 'G-20'nin Gündeminin Desteklenmesi' başlığı altında bu oluşumun yeni bir yönetim modelinin belirlenmesi için umut verici olduğu vurgulanacak ve G20'nin iş dünyası ile devletin birbirinden daha bağımsız hale gelmesi için daha büyük bir çaba sarf etmesinin önemine dikkat çekilecek. Davos'ta ayrıca, küresel krizleri, meydana gelmeden önce, küresel işbirliği ile önlemeyi amaçlayan "Risk Tepki Ağı" oluşturulacak.

Bu konularda ilginizi çekebilir