”Bankacılığın dünya ile rekabeti zorlanmamalı ”

Denizbank Genel Müdürü Ateş TCMB'nin ısınmaya karşı tedbir almasını doğru bulduğunu ancak bankacılık sisteminde maliyetleri artırmanın dünya ile rekabeti zorlayacağını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın "Türkiye'deki kredi genişlemesinden rahatsızlık duyacak noktadayız" açıklamasına ilişkin olarak, "Merkez Bankasınca bu ısınmaya karşı tedbir alınması son derece yerinde, doğru. Bizim söylemek istediğimiz, bankacılık sistemi üzerinden ve bankacılığın aracılık maliyetlerini yükseltip, dünya ile olan rekabetini zorlamak tek çözüm olmamalı" dedi.

Ateş, Denizbank ile Sea&Miles Bonus'un tanıtım toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın "Türkiye'deki kredi genişlemesinden rahatsızlık duyacak noktadayız" yönündeki uyarısını hatırlatan bir gazetecinin "Bu uyarıya katılıyor musunuz? Kredi kartları ve krediler konusunda frene basmanız söz konusu olur mu?" yönündeki sorusuna Ateş, şu anda FED'in para basma hareketinin sürdüğünü, Japon, İngiliz ve muhtemelen de Avrupa Merkez Bankasının da onları takip edeceğini ve bunun da bütün dünyada "serseri para" dolaşımına yol açtığını söyledi.

Ateş, artan paranın Türkiye gibi potansiyeli olan, gelişmekte ve büyümekte olan ülkelere gittiğini belirterek, şunları söyledi:

"Rusya petrol ve gaz ihraç eden, Çin bir sürü ihracat yapan bir ülke. Hindistan ve Brezilya öyle. Emtia, mal ve hizmet ihracatından gelen çok önemli artılar, cari fazlaları var. Onların karşılığında dövizleri merkez bankaları alıyor ve karşılığı olan yerel parayı kontrollü olarak piyasaya veriyor. Para çoğalınca kontrol zorlaştığı için faiz artıları gündeme geliyor. Oysaki ülkemizin büyüme dinamiği öyle değil. Bizde cari açık var. Cari açıkla, görülen o ki hazine yönetimi, kredi genişlemesiyle cari açık arasında bir ilişki olduğundan söz ediliyor. Onun munzam karlılığı artılıp tersine faizler düşürülerek kontrol altında tutulmaya çalışılıyor. Sayın Başkanın bugünkü açıklamaları eskiye yenilik getirmiyor. Aynı paraleldeki düşüncelerin bir devamı. Biz bankalar olarak nihai olarak karlılığımızı azaltıcı yönde bir etkisi olduğu ve daha ziyade bütün tedbirlerin ağırlıklı bankalar üzerinden alınması, bizim şu sıralar yakaladığımız altın bir fırsat. O da şu. Kaldıracı çok az bir finans sistemimiz var. 7.5 kere. 20 kerenin üzerinde bir dünya sistemine tabii şu an için hayal etmek zor ama bu boşluğu kapatmak için altın bir fırsat yakalanmış durumda. Onun için de çok fazla sıkmamak gerekiyor. Diğer tedbirlerle bunun desteklenmesi gerekir. Ama Türkiye'deki enflasyon bir tehdit gibi görünmüyor. Büyüme rakamı 7,5'in üzerinde olacak. 8'in üzerinde olursa da şaşırtıcı değil. Bu ısınmaya karşı tedbir alınması son derece doğru, yerinde... Bizim sadece söylemek istediğimiz bankacılık sistemi üzerinden ve bankacılığın aracılık maliyetlerini aşırı yükseltip dünya ile olan rekabetini zorlamak tek çözüm olmamalı. Bu makul düzeylerde tutulup, diğer tedbirlere de yani giren sıcak paranın uzun kalmasına yönelik tedbirlerin alınması daha doğru olur."

Ateş, Türkiye'nin büyüme dinamiğinin genellikle toptan ithalatla çok paralel gittiğini ve büyüme olduğunda toplam ithalatın da arttığını, buna karşın ihracatın ithalata yetişemediğini söyledi.

Kurların baskı altında olduğunu, cari açık probleminin bulunduğunu dile getiren Ateş, "Artık bunu da Türkiye, kesinkes üstesinden gelebileceği kanaatini iyice ortaya koymalı ki derecelendirme şirketlerini de iyice ikna edelim ve hakkımız olan ve piyasada da öyle fiyatlanan Türkiye riski de, yatırım yapılabilir bir ülke düzeyine kavuşsun. O da yakındır" dedi.