Baro'da seçim heyecanı
İstanbul Barosu seçiminde; Baro Başkanı Ümit Kocasakal ile eski baro başkanlarından Muammer Aydın, Filiz Kerestecioğlu ile Rıza Saka yarışıyor.
İSTANBUL - İstanbul Barosu başkanlık seçimi için oy verme işlemi başladı.
Baroya kayıtlı avukatlar, saat 09.00'dan itibaren Sütlüce'de Haliç Kongre Merkezi'ne gelerek oy kullandı.
28 bin 884 avukatın, 73 sandıkta oy kullanacağı seçimde, Baro Başkanlığı, yönetim, disiplin ve denetleme kurulu üyeliklerinin yanı sıra Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu delegeliği de belirlenecek. Oy kullanma işlemi saat 17.00'de tamamlanacak.
Seçimde, Baro Başkanı Ümit Kocasakal ile eski baro başkanlarından Muammer Aydın, Filiz Kerestecioğlu ile Rıza Saka yarışıyor.
Bu arada İstanbul Barosu, seçim için İstanbul'un 16 noktasından otobüs, Kadıköy ve Üsküdar'daki Turyol iskelelerinden de tekne kaldırıyor.
"Anadilde savunma, asla kabul etmiyorum. Bu, hakkın suistimalidir"
Bu arada İstanbul Baro Başkanı ve Çağdaş İlke Avukatlar Grubu Adayı Ümit Kocasakal, Haliç Kongre Merkezi'ndeki İstanbul Barosu Genel Kurulu toplantısı ve oylama öncesinde, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Yine Çağdaş İlke Grubu adaylarından Muammer Aydın, Hukukun Üstünlüğü Platformu adayı Rıza Saka ve Özgürlükçü, Katılımcı, Çağdaş Avukatlar Grubu adayı Filiz Kerestecioğlu ile İstanbul Baro Başkanlığı için yarışan Kocasakal, eleştirilere cevap verdi.
Baro başkanlığı döneminde, biri Balyoz Davası'na avukat göndermediği için olmak üzere, hakkında iki soruşturma açıldığını söyleyen Kocasakal şöyle devam etti:
"Şimdi avukatlar duruşmalara girmediği için avukat talep etti mahkeme. Şunu herkes bilsin. Baro sonuçta kimsenin emir eri falan değil. Hukuka göre hareket eder. Kanun ve yönetmelik açık. Bize diyor ki kanun ve yönetmelik; 'sen müdafi, avukat atamasını ancak kişinin seçtiği müdafi istifa etmiş ya da azledilmişse yapabilirsin.' Ee sorduk mahkemeye, yok böyle bir istifa veya azil. Gönderemezdik, göndermedik. Bundan dolayı da, ki ceza genel kurulu dahi var. İkinci bir suç duyurusu yapıldı görevi ihmalden dolayı. Yani biz hem bunu yaptık, hem hukuku, hukukun üstünlüğünü savunduk."
134 yıllık İstanbul Barosu'nun bir anda, ilk defa, Kanlıca ve Ortaköy sırtlarında olmak üzere Boğaz'ın iki yakasında birer sosyal tesis kurduğu eleştirilerine ilişkin ise "Baro bir banker değil ki. Dolayısıyla yıllar geçtikçe anlaşılacak onun değeri. Diyorlar ki, 'imara kapalı yere bu kadar para verdiler.' Ya zaten, eğer imar sorunu kısıtlaması olmazsa, orası 50 milyon dolardır. E biz aldık 3 milyon 250 bin dolara" dedi.
"Biz oy almak uğruna kimseye mavi boncuk dağıtmıyoruz" diyen Kocasakal, 'yüksek siyaset' yaptığı eleştirilerine de şöyle cevap verdi:
"Şimdi, 'yüksek siyaset yapıyor' deniliyor. E ne yapalım? Alçağını mı yapalım? Yaparsak biz zaten yükseğini yaparız. Alçak siyaset yapmayız. Açık söylüyorum, eğer bu yüksek siyasetten anlaşılan bu mesleğin, bu baronun, meslektaşın onurunu korumak kollamaksa, vatandaşın hakkını, hukukunu kollamaksa, hukuk devleti ideali için mücadele etmekse, biz bu yüksek siyaseti yapmaya devam edeceğiz."
"Darbeci değil, harbici baro"
'Darbeci baro' ismini kendilerine 'Genç Siviller'in taktığını belirten Kocasakal "İstanbul Barosu darbeci falan değildir, harbici barodur. Bunu herkes bilsin. Ve bunlar bizi yıldırmaz. Biz, doğru bildiğimiz yolda devam ederiz. Hukuksuzlukların üzerine de teker teker gideriz." dedi.
"Anadilde savunma, asla kabul etmiyorum"
"Anadilde savunma, asla kabul etmiyorum. Bu, hakkın suistimalidir. CMK 203 açık. Ha, eğer Türkçe bilmiyorsa o Kürt vatandaşı ilk ben savunurum" diyen Kocasakal, "Ama Türkçe bildiği halde, 'illa da anadilde savunma yapacağım' demek, bir hakkın suistimalidir" şeklinde konuştu.