”Başbakan devlet görevlilerini hiçe saydı”

ANKARA - Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, TEKEL işçilerinin eylemiyle ilgili, "Sayın Başbakanın, devletin görevlilerini bir şirket mantığı ile hiçe sayması son derece talihsiz bir yaklaşımdır" dedi.

Türk-İş Başkanlar Kurulu, Genel Merkez önündeki TEKEL işçilerinin sloganları arasında toplandı. İşçiler Genel Merkez önünde "Türk-İş göreve genel greve", "Şalter inecek bu iş bitecek" ve "salla Türk-İş hükümet düşecek" sloganları attılar.

Mustafa Kumlu, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, TEKEL işçilerinin mücadelesinin ekmek mücadelesi, eve giren paranın, sofraya konan ekmeğin mücadelesi olduğunu söyledi.

Sadece TEKEL işçilerinin değil özelleştirmeye, kapatmalara ve işsizleştirmelere muhatap tüm işçilerin huzursuz ve endişeli olduğunu dile getiren Kumlu, "Öyle bir Türkiye'de yaşamaktayız ki, güvenlik güçlerince Ankara Abdi İpekçi Parkı'na yönlendirilen ve bu alanda hiçbir taşkınlık yapmadan ekmek mücadelesi veren TEKEL işçilerine yine aynı güvenlik güçleri su ve biber gazı sıkabilmektedir. Türk-İş'in Genel Sekreteri, Tek Gıda İş Sendikamızın Genel Başkanı Mustafa Türkel ile sendika yöneticileri, savunmasız işçiler gözaltına alınabilmektedir. Türk-İş tarihinde ilk defa kısa süreyle de olsa Türk-İş'in Genel Sekreterini gözaltına alma ayıbı bu hükümet dönemine mal olmuştur. Hiç kuşkusuz bu durum Türk demokrasi tarihine kara harflerle yazılacaktır. Doğrusu ben Türkiye adına çok utanıyorum" diye konuştu.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda bugüne kadar karşılaşmadıkları uygulamalar yapıldığını ifade eden Kumlu, Türk-İş'in asgari ücret belirlemelerinde yer almayacağını, "Bu ayıba ortak olmayacağını" söyledi.

"Başbakanın iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batırmasında yarar var"

TEKEL işçilerinin sorunlarının çözümü konusunda dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü ve konuyu tüm ayrıntıları ile anlattığını bildiren Kumlu, şunları kaydetti:

"Ben kendisinden TEKEL işçilerinin sorunlarını çözecek olumlu bir açıklama beklerken Suriye'ye gitmeden önce hepinizin bildiği o açıklamayı yaptı. Sayın Başbakan dün yaptığı açıklamada TEKEL işçilerinin çalışmadan para aldıklarını tekrarlamış, 4/C kapsamındaki işçiler için yapılan iyileştirme çabalarını anlatmıştır. Sayın Başbakan şunu bilmelidir ki, 'yatarak para aldıklarını' öne sürdüğü TEKEL işçileri ömürlerini bu memlekete hizmet ile geçirmiştir ve fabrikalara ilişkin verilen kapama kararında onlar değil özelleştirmeleri yapanlar sorumludur. Bugün istedikleri ise evlerini, ailelerini geçindirebilecekleri, insan onuruna yakışır bir biçimde çalışacakları iş imkanına kavuşmaktır. Hükümetlerin görevi vatandaşlarını kölelik koşularında çalışmaya mecbur bırakmak değil, onlara insanca yaşam koşullarını sağlamaktır. Sayın Başbakanın, devletin görevlerini bir şirket mantığı ile hiçe sayması son derece talihsiz bir yaklaşımdır.

Yine sayın Başbakan bilmelidir ki, provokatif eylemlerin içinde olan Ankara'da eylem yapan TEKEL işçileri değildir. Onlar büyük bir disiplin ve dikkat içinde hiçbir taşkınlık yapmadan hak arama eylemlerini sürdürmektedir. Asıl provokasyon ve uygunsuz davranış, TEKEL işçilerine Abdi İpekçi Parkı'nda güvenlik güçlerince yapılan saldırıdır.

TEKEL işçilerinin büyük bir destek gördüğü doğrudur. Bu desteğin giderek daha da büyüyeceği anlaşılmaktadır. Sayın Başbakanın toplumun her kesiminden gelen desteği değerlendirirken başını ellerinin arasına alıp 'Biz nerede hata yapıyoruz?' diye düşünmesinde, biraz da iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batırmasında yarar vardır."

Kumlu, basın mensuplarının soruları üzerine Başkanlar Kurulunda bundan sonra yapılacakları kararlaştıracaklarını söyledi.

TEKEL fabrikalarının kapatıldığı için bu işçilere kapatılan diğer işletmelerde sağlanan olanakların sağlanmasını istediklerini vurgulayan Kumlu, bazı tekel fabrikalarının kapatılmasının 6 ay uzatılmasının gündemde olduğunu, bunun bütün fabrikalar için geçerli olması durumunda çözüm için zaman kazanılabileceğini belirtti.

Kumlu, 4/C statüsünü ise tartışmayacaklarını kaydetti.