Başbakan'ın niyeti otorite hırsını tatmin etmek

Taksim Dayanışması, dün akşamdan bu sabaha kadar süren polis müdahalelerine ilişkin ikinci bir açıklama geçti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA – Taksim Dayanışması, Taksim ve Gezi Parkı'na yapılan müdahaleyle ilgili "Hiçbir gösterinin olmadığı bir anda yapılan bu saldırı gösteriyor ki; Başbakan'ın niyeti bu ülkede toplumsal kutuplaşmayı arttırmak ve halkını ezerek otorite hırsını tatmin etmektir" dedi. 

Taksim Dayanışması tarafından polisin Gezi Parkı'na müdahalesinin ardından yapılan basın açıklamasında, mahkeme sonuçlanıncaya kadar Gezi Parkı'nın park olarak kalacağı sözünü veren yöneticilerin, "Gezi Parkını, İstanbul'u ve Türkiye'yi savaş alanına çevirdiği" ifade edildi.
 
"15 Haziran akşam saatlerinde emniyet güçlerinin Gezi Parkı'na yapmış olduğu baskını kınıyor, kadın, çocuk ve yaşlıların parkta olduğu sırada, plastik mermiler, yoğun gaz ve ses bombaları ile yaptıkları saldırının bir insanlık suçu olduğunu bildiriyoruz" denilen açıklamada şunlar kaydedildi: 

"Dayanışma temsilcilerimizin Başbakan ile yaptığı görüşme akabinde; Taksim Dayanışması bileşenleri bundan sonraki sürecin nasıl şekilleneceğini demokratik ve açık bir biçimde tartıştıkları anlarda bu saldırı gerçekleşmiştir. Parkın içinde nasıl bir planlama yapılacağını kararlaştırmaya çalıştığımız ve Taksim Meydanı'nda hiçbir gösterinin olmadığı bir anda yapılan bu saldırı gösteriyor ki; Başbakan'ın niyeti bu ülkede toplumsal kutuplaşmayı arttırmak ve halkını ezerek otorite hırsını tatmin etmektir. 

Çünkü Taksim Dayanışması olarak herkese açık olan karar alma süreçlerimizde hepsi de ülkemizin meşru ve yasal emek/meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ve bütün gönüllü katılımcılarımız olarak haklı ve insani taleplerimizin takipçisi olacağımızı ilan etmiştik. Aynı zamanda Gezi Parkı'nda çadırlarımızı ve kalış biçimimizi düzenleme faaliyetleri ile meşguldük. Bu tablo gerek sanatçı ve gerekse milletvekilleri tarafından kamu görevlilerine iletilmişken yapılan saldırı, bu ülkede kamu düzeninin bizzat siyasi iktidar tarafından bozulduğunu göstermektedir."