BBP Alman uzmanların kaza raporunu açıkladı: Sabotaj yok
BBP Genel Başkanı Topçu, yaptıkları ilk incelemenin ardından bir ön rapor hazırladığını, ancak kesin raporun birkaç hafta içinde çıkacağını belirtti
ANKARA - BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasıyla ilgili olarak Alman uzmanların hazırladığı kaza kırım ön raporunun ''fazla bir şey ortaya koymadığını'' ifade ederek, ''Ama helikoptere sabotaj olmadığını görmemiz mümkün. Sabotaj ihtimali yok gibi bir şey'' dedi.
Topçu, parti genel merkezinde, genel başkan yardımcıları Ahmet Şanverdi, Üzeyir Tunç, Mustafa Destici ve Hakkı Öznur ile düzenlediği basın toplantısında, Alman uzmanlara yaptırılan ''kaza kırım raporu''nu açıkladı.
Kazanın olduğu 25 Marttan itibaren bir ekiple olay üzerinde çalıştıklarını ifade eden Topçu, kaza ile ilgili incelemeye ''sivil bir el değsin diye parti olarak konusunda uzman Alman ekibi Türkiye'ye davet ettiklerini'' söyledi.
Alman uzmanların olay yerinde yaptıkları ilk incelemenin ardından bir ön rapor hazırladığını, ancak kesin raporun birkaç hafta içinde çıkacağını bildiren Topçu, ''Helikoptere sabotaj olmadığını görmemiz mümkün. Sabotaj ihtimali yok gibi bir şey'' diye konuştu.
"Her şeyin aydınlatılması için elimizden geleni yapacağız"
Kazanın ardından çeşitli tartışmalar yaşandığını anımsatan Topçu, imkanlarını seferber ettiklerini belirtti ve "Milletimizde oluşan en ufak bir şüphenin bile aydınlatılması için, sevenleri açısından, partimiz açısından ne varsa bu işle alakalı, 'acaba mı' dediğimiz her şeyin aydınlatılması için elimizden geleni yapacağız, yapıyoruz" dedi. Topçu, "Pilotun hatası varsa kesin raporla anlaşılacak. Kazayı pilotaj hatasına uzman da bağlamadığına göre bizim de varsayım üzerine 'pilot hatasıdır' dememiz de çok doğru değil" diye konuştu.
"Kesin netice ön raporla belli olmaz"
Topçu'nun ardından söz alan Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Şanverdi, hazırlanan ön raporda öne çıkan başlıkları açıkladı.
Açıkladıkları belgenin bir ön rapor olduğuna dikkati çeken Şanverdi, bu rapora dayanarak kesin hükümde bulunulamayacağını ifade etti.
Kazanın ardından Almanya'dan davet ettikleri özel ekibin 8 Nisanda olay yerinde incelemelerde bulunduğunu, fotoğraf ve video kaydı yaptığını anlatan Şanverdi, Alman uzman Uwe Reibel imzalı ön raporun kendilerine ulaştığını söyledi.
Rapora göre, helikopterin kazadan önce normal olarak çalıştığını ve helikopterin uçuş sırasındaki yük ve denge değerlerinin limitler kapsamında olduğunu belirten Şanverdi, Ankara'da Sivil Havacılık Kurumunda incelenen ELT cihazının ise elle çalıştırılabildiğini ancak kazadan sonra sinyal vermediğinin tespit edildiğine dikkati çekti.
Helikopterde GPS sisteminin olduğunu fakat bu cihazın hafıza kartına ulaşılamadığı için uçuş bilgilerine de ulaşılamadığını anlatan Şanverdi, Ulaştırma Bakanlığı yetkililerinin söz konusu kartın kar altında kalmış olabileceği uyarısında bulunduklarını belirtti.
Alman ekip tarafından helikopterden alınan hidrolik yağı, motor yağı ve yakıt örneklerinin İngiltere'de yetkili bir laboratuvara gönderildiğini anlatan Şanverdi, bununla ilgili detayların da kimyasal testlerin sonucunda belli olacağını söyledi.
Pilot ile ilgili olarak evraklar üzerinde yapılan incelemede pilotun "son derece uzman" olduğunun görüldüğüne ve pilotun uçuş öncesi ve sonrası sağlık durumunun da otopsi raporundan sonra belli olacağına işaret eden Şanverdi, "Kazanın kesin neticesi ön raporla belli olmaz. 'Pilotaj hatası' demek kesin bir hükümdür. Bu kesin hükmü Alman uzmanlar da bizim kaza kırım ekibi de vermiyor. Uluslararası bir havacılık kuralı var, buna göre bir pilotun 2 km görüş mesafesi olmadan uçmaması gerekir. Olay sırasında görüş mesafesi 300-500 metre civarında" dedi. Şanverdi, "helikopter pilotunun Kahramanmaraş Havaalanı kulesinden meteorolojik bilgi aldığına dair kayıt var olduğunu" da belirtti.
Şanverdi, ön rapora göre kaza anında "büyük ihtimalle" motorun normal olarak çalıştığını ve helikopterin kontrol mekanizmalarının kazadan önce "operasyonel" olduğunu bildirdi.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Şanverdi, bir soru üzerine helikopterin dağa saatte 150-200 km hızla çarptığını ifade etti.
Şanverdi, bir başka soru üzerine ABD ve Kanada'dan da uzman inceleme ekipleri ile temasa geçtiklerini ve kendilerinden haber beklediklerini söyledi.