Bölge fındığında kalite sorunu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dursun Oğuz GÜRSOY / Karadeniz İhracatçı Birlikleri (KİB) Başkanlar Kurulu Başkanı

Yıllardır serbest piyasada rutubetli, çürük, toksinli fındıkları satarken bir zorluk yaşamayan Karadenizli üretici, TMO'nun sıkı kalite politikası karşısında son iki yıldır şok yaşıyor. Üreticiler belki de hayatlarında ilk defa kalite disiplini ile karşılaşıyor. TMO uygulamaları kalite bilincinin yerleşmesi açısından son derece olumlu, ancak milyar dolar değerindeki kaliteli stokların birkaç yıl sonra yağ yapılması da ayrı bir sorun.

TMO'nun reddettiği ürünleri çok büyük masraflarla seçip ihracat ürününe dönüştüren özel sektör ise

bu sezon taban fiyatları ile serbest piyasa fiyatları arasında oluşan kilogramda 2 YTL'lik farkın sıkıntılarını yaşıyor. Bu fark nedeniyle kalite hassasiyetini tamamen kaybeden üretici,

nasılsa ucuza satılacak diye fındığını seçmeden piyasaya sunduğu için son derece vahim kalite sorunlarına neden oluyor. Son bir aydır orta ve doğu Karadeniz üretim bölgelerinde havaların yağışlı geçmesi bu sorunları daha çok derinleştiriyor. Rutubetli, çürük ve randımanı düşük fındıklar piyasada baş ağrıtıyor.

FİSKOBİRLİK'in TMO'dan yağ yapmak amacıyla aldığı 2005- 2006 mahsulü fındıkları doğrudan serbest piyasaya satması ise sorunları daha da derinleştiriyor. Bu fındıklar tat ve aroma kaybına uğramış, raf ömürleri yarı yarıya azalmıştır. Bu tür fındıkları ucuz olduğu için piyasalarda satarak kendi bindiğimiz dalı kesiyor ve geleceğe dönük tüketim artışı planlarını bozuyoruz.

Dış pazarda da özellikle püre, un ve kıyılmış fındıklara harman edilen eski ürünler de haksız rekabet ve imaj kaybına neden oluyor. Nohut, küspe, soya unu ve her türlü bitkisel yağın fındığa harmanlanarak elde edilen karışım yıllardır Avrupa'da fındık püresi olarak pazarlanıyor. Bu durum Avrupalı ve Türk firmaları tarafından şikayet konusu edilmesine rağmen analizlerin pahalı oluşu nedeniyle somut bir kontrol mekanizması kurulamıyor. Kaliteli mamul yapan pek çok sanayici artık Türkiye'den

fındık püresi almıyor ve hammaddeyi kendi tesislerinde işliyor.

Üretimden tüketime kadar ülkemizin fındıkta bir kalite politikası oluşturması gerekli. Sadece özel sektör veya TMO'nun çabaları ile netice almak çok zor. Denetimlerin sadece ihracat aşamasında yapılması da sorunu çözmüyor.Üreticide kalite bilincinin oluşturulmasında eğitimin çok büyük rolü var.

Sektörü oluşturan tüm paydaşlar kalite konusunda çaba harcamalı. Arz fazlası kaliteli malın stok olarak hapsedilmesi ve yerine eski ürünlerin piyasaya verilmesi riskli. Arz fazlası fındığın yurtiçinde ve dışında daha çok tüketilmesi için, bahçeden tüketime uzanan zincirin her aşamasında kaliteye daha çok yatırım gerekiyor. Türkiye de fındık sektörüne yön veren tüm ilgili kamu ve özel sektör kuruluşlarının bu konuda geleceğe dönük plan ve projelere yatırım yapmaları tüketim artışını da sağlayacaktır.