Brexit endişeleri ve MB faiz kararları
Serdar PAZI / FINANSINVEST
Gelecek hafta Perşembe günü İngiltere’de yapılacak olan AB çıkış referandumu finansal piyasalarda tedirginlik yaratmaya devam ediyor. Brexit olarak da bilinen referanduma ilişkin son yapılan anketlerde çıkış yanlısı tarafın oylarını yükseltmesi para piyasalarında volatiliteyi artırmakta. İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden olası çıkış kararı vermesinin mali piyasalarda kısa vadede kayda değer bir türbülans yaratması beklentisi, Euro ve Sterlin üzerinde aşağı yönde baskı yaratmakta. Böyle dönemlerde beklendiği gibi artan güvenli liman arayışları doların yanında Japon Yeni ve İsviçre Frangı gibi para birimlerini de ön plana çıkarmakta. Japon Yeni Euro karşısında son üç ve dolar karşısında da son iki yılın en yüksek seviyesinde. Çarşamba akşamı sonuçlanan Fed toplantısında faiz artırım ihtimallerinin giderek zayıfladığını görmekteyiz. Beklentilerin altında kalan istihdam verilerinin ardından piyasalar Şubat 2017’e kadar sadece bir artırım yapılabileceğini düşünüyor. Ekonomik büyüme tahminlerinin aşağı yönde revize edilmesi gelişmiş ülke piyasalarında endekslerde satış ve tahvil faizlerinde düşüş olarak geri dönmekte. Faiz artırımına en yakın ülke olarak görülen ABD’nin de konuya uzaklaşması, ABD tahvil faizlerini de son dört yılın dip seviyesine yaklaştırırken, emtia fiyatlarını desteklemekte. Altın fiyatlarında 1300 dolar ons seviyesi üzerine yükseliş sonrasında burada bir denge oluşması halinde yükselişin son iki yılın zirvesi olan 1350 dolar ons düzeyine doğru ivme kazandığını görebiliriz. Bu anlamda değer artış trendini koruyan gümüş fiyatları altın için öncü gösterge olarak takip edilebilir. Gelecek hafta yapılacak olan PPK faiz kararı toplantısında ise koridorun üst kısmında 50 baz indirim yapılmasını bekliyoruz. Bu yönde bir adım özellikle kısa vadeli tahvil faizleri üzerinde olumlu etki yapacaktır, risklerin daha yüksek ve yabancı yatırımcının daha ağırlıkta olduğu uzun vadeli tahvillerde ise olası düşüş sınırlı kalacaktır.