"Bu ülke hepimizin ama esas siz gençlerin"

Bir ulusun bağımsızlık mücadelesinin başlangıcı olan 19 Mayıs 1919, Samsun’da karaya ayak basan Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Türkiye Cumhuriyeti’ni kurması ile sonuçlandı. İmkânsızlıkların ağır bastığı genel görünüme rağmen Atatürk, çıktığı yolda bu ülkenin esas sahibinin gençler olduğunu söylüyordu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hüseyin VATANSEVER

Yunan Krallığı tarafından 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgal edildiği haberi ülke genelinde derin bir matem havası oluşturmuştu. Bu haberi takip eden 16 Mayıs 1919 günü Galata Rıhtımından bir vapur, tarihin akışını tersine çevirmek üzere hareket etmişti.

Çankaya Köşkü Kütüphanecisi Nuri Ulusu, tam da bu seferin başında, Mustafa Kemal ile tanışma şansı yakalamıştı. Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili anılarını topladığı Atatürk’ün Yanı Başında adlı eserinde 16 Mayıs 1919 sabahı Mustafa Kemal ile ilk karşılaştığı anı aktaran Nuri Ulusu, bu kısa sohbeti Mustafa Kemal’in şöyle tamamladığını aktarıyor: “Bu ülke hepimizin, ama esas siz gençlerin.

Mücadeleden yılmak yok, tamam mı?” Milli mücadelenin en başında Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe verdiği değeri göstermesi ve 19 Mayıs tarihini gençlere adamasının temellerini yansıtıyor. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ilk defa 1926 yılında Gazi Günü adı altında Samsun'da kutlandı. 24 Mayıs 1935'te Atatürk Günü adı altında resmiyet kazandı.

Beşiktaş Jimnastik Kulübü Kurucu Üyesi Ahmet Fetgeri Aşeni “19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı” adı altında bu kutlamanın her yıl yapılmasını teklif etti. Önerinin kabul edilmesi ve Atatürk'ün de onayıyla 19 Mayıs, 20 Haziran 1938 tarihli kanunla "Gençlik ve Spor Bayramı" adını aldı.

Bir sporsever olarak Atatürk

Mustafa Kemal Atatürk, eğitim hayatının ilk günlerinden itibaren ülkenin zor yıllar yaşayacağı ön görüsüne sahipti. Bu nedenle meslek olarak askerliği seçmiş, öğrenciliğinde zekâsı ve çalışkanlığı ile dikkat çekmişti. Aynı ön görü ile emri altındaki birlikleri her zaman en iyi şekilde yetiştirmiş ve beden olarak da hazır tutmuştu.

Atatürk’ün en sevdiği ve en önem verdiği spor güreşti. “Ata sporumuz güreştir” diyen Atatürk iyi güreş tutanı severdi. Olimpik sporları da seven Mustafa Kemal, atletizm ve jimnastik ile de ilgilenirdi. Nuri Ulusu’nun aktardığı bir bilgiye göre Beşiktaş Kulübü’nün adını Beşiktaş Jimnastik Kulübü olarak tescil ettirmesi onu çok memnun etmişti.

Yüzme ve kürek ile ilgilenen Atatürk’e göre kürek iyi bir spordu. Çünkü sırt, karın, bacak ve kol kaslarını çok çalıştırıyordu. Ona göre gençler başta olmak üzere herkes bu sporu yapmalıydı. Atatürk ve spor denilince atçılığa da bir parantez açmak gerekiyor.

Ata binmeyi çok iyi bilen Atatürk, çok sevdiği atı Sakarya ile sürekli dolaşırdı. Atatürk döneminin en önemli sportif başarısı da binicilik alanında alınmıştı. 2 Mayıs 1938 tarihinde gerçekleşen uluslararası katılımlı Mussolini Kupası’nda Türk binicilik ekibi büyük başarı göstermişti.

Türk sporcuların ekip olarak birinciliği elde etmesi Atatürk için çok anlamlı ve gurur verici bir başarıydı. Çünkü o devirde yükselen faşizmi dünya için bir tehdit olarak görüyordu. Bu nedenle pek sevmediği Hitler ve Mussolini’nin bu turnuvayı çok önemsediğini biliyordu. Mustafa Kemal ayrıca bilardo ve atıcılık sporları ile de ilgilenirdi.

Türkiye Cumhuriyeti geçlerine sahip çıkmalı

Türkiye’de gençler iş bulamıyor olmaktan şikâyetçi... İşsizlik sorunun yanı sıra gençler istedikleri gibi bir iş bulamadıkları için de dertli. Diğer yandan yüksek enflasyon ve beraberinde oluşan hayat pahalılığı, yüksek kira bedelleri de kendi hayatlarını kurmalarını zorlaştırıyor. Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanılan bir 19 Mayıs’ta gençlerin sorunları gözden kaçırılmayacak kadar önemli.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı İşgücü İstatistikleri, I. Çeyrek: Ocak-Mart, 2023 bültenine göre genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 19,9 olarak açıklandı. Böylece 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı, bir önceki çeyreğe göre 0,9 puanlık artış gösterdi. Bu olumsuz tablo karşısında gençlerin karşılaştığı en önemli sorunların başında işsizlik ve iş bulamıyor olmak geliyor.

Enflasyon ve hayat pahalılığı da gençlerin yaşadığı sorunları derinleştiriyor. Ayrıca kiraların yüksek olması gençlerin kendi hayatlarını kurmalarını ve ailelerinden sağlıklı şekilde ayrışmalarını önlüyor. Demografik yapısında genç nüfusunun geniş bir kitleyi oluşturması farklı değerlendirmelerde büyük bir avantaj olarak vurgulanıyor.

Fakat ülke gençliği içinde bulunduğu sıkıntılar dolayısıyla kendini ortaya koyamıyor. Halihazırdaki koşullar altında gençler gelecek konusunda derin kaygılar yaşarken, girişim ya da yatırım imkanlarından uzak kalıyor ve gelişmiş ülkedeki yaşıtlarına göre hayata dezavantajlı başlıyor. Bu durum ülkemize beyin göçü olarak yansıyor.

Depremlerde 4 gençten biri kayıp yaşadı

Habitat Derneği’nin Infakto RW ortaklığıyla gerçekleştirdiği ve beşincisi yayımlanan Gençliğin İyi Olma Hali Raporu bu yıl örneklem kapsamını 16 ilden 28 ile genişletti. Söz konusu araştırmada gençlerin depremden etkilenme oranı da ele alındı.

Kahramanmaraş ve çevre illerde 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde, arkadaşlarını kaybedenlerin oranı yüzde 19,2, aile veya akrabalardan kayıp verenlerin oranı yüzde 8,5, eğitimine ara vermek ya da kaydını dondurmak zorunda kalanların oranı yüzde 3,7 ve taşınmak zorunda kalanların oranı yüzde 3,2 olarak belirlendi.

Araştırma sonuçlarına yansıyan bir diğer konu da gençlerin siyasal katılım düzeylerinin düşük olması. Oy kullanmak en yaygın katılım biçimiyken, gençler arasında bir partinin üyesi olanların oranı yüzde 5,1, kampanyalarda aktif rol oynayanların oranı yüzde 7,1 ve mitinge katılanların oranıysa yüzde 25,5.