Bütçe görüşmelerinde operasyon tartışması
2014 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu’na İstanbul merkezli yolsuzluk ve rüşvet operasyonu damga vurdu. Operasyonla ilgili CHP, MHP ve BDP milletvekilleri hükümeti operasyonun üstüne örtmekle suçladı
ANKARA - 2014 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurul’da operasyon tartışmaları sürüyor. Genel Kurul’da İstanbul merkezli yolsuzluk ve rüşvet operasyonu tartışmaları sürüyor muhalefet, hükümeti “çete olmak” ve “operasyonun üstünü örtmekle” suçladı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise eleştirilere cevap vermedi
TBMM Genel Kurulu'nda, 2014 yılı bütçesinin görüşmeleri sürüyor. 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesin hesap Kanunu Tasarısı'nın 3. maddesi üzerinde söz alan CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu, kamuda yardımcı hizmetler olarak adlandırılan 170 bin kişinin sorunlarına çözüm bulunması gerektiğini ifade etti. Ediboğlu, "Deve mi, kuş mu olduğu hala bilinmeyen bu insanların evinde para sayma makineleri ve kasalar yok. Bu insanlar evlerini geçindirme ve ay sonunu getirmek, haklarını almak için Meclis'ten beklenti içindedirler. Kendilerini Kunta Kinte'ye benzeten bu insanlar için düzenleme yapılmalı" dedi.
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, madde üzerinde yaptığı konuşmada, İstanbul merkezli yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna değinerek, haklarında vahim iddialar olan bakanlardan çıt çıkmadığını, Hükümet'in yolsuzluk iddialarının üzerini örtme gayretinde olduğunu ileri sürdü. Operasyonlarda görev yapan Emniyet yetkilileri ve savcıların görevden alındığını savunan Akçay, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın polisleri, operasyonlarla ilgili amirlerine haber vermemekle suçladığını, ancak haber vermeleri halinde suç işlemiş olacaklarını söyledi.
Hükümetin devleti yönetme biçiminin "çeteyi işaret ettiğini" ileri süren Akçay, "İstanbul'un Valisi, Belediye Başkanı, Emniyet Müdürü yok mu? Yok. Başbakan Erdoğan vardır. Bu anlayış, hükümeti çete yapar. Aşiret bile değilsiniz, aşiretin bile geleneği göreneği var. 11 yıl iktidar olmak, size ülkenin tapusunu ele geçirdiğiniz vehmine kaptırdı. Yargının bağımsızlığı tasallut altına alınmak istenmektedir. İnternete yasak getirilmek isteniyor. Bakanların bizzat kendilerinin işin içinde olduğuna dair veriler var" diye konuştu.
BDP Mardin Milletvekili Erol Dora, Türkiye'de çeşitli kesimlerin nefret suçlarına maruz kaldığını belirterek, ayrımcılığın son örneğinin tutuklu BDP'li milletvekillerinin salıverilmesinin ret kararında görüldüğünü söyledi. Dora, Demokratikleşme Paketi'ndeki nefret suçlarına ilişkin düzenlemenin eksik olduğunu ifade ederek, nefret suçlarıyla sadece yasal düzenlemeyle başedilemeyeceğini, ancak devletin bu konuda net duruş sergileyebileceğini söyledi.
AK Parti Ordu Milletvekili Fatih Han Ünal, AK Parti hükümetlerinin hazırladığı bütçeyle millete hizmet verildiğini ifade ederek, "AK Parti Hükümeti deprem paralarıyla maaş ödemedi. IMF'den 23,5 milyar dolar borç almadı. AK Parti'den önce 22 banka batırıldı. Batırılan 111 milyar dolarla millete ve devlete atılan kazığı, milletimiz henüz unutmadı. Kutu hesabı meraklılarına 111 milyar doları nasıl hesap edeceklerini kendilerine iletiyorum. Ordu'da ek hastane inşaatı 14 yılda bitirilemedi, 12 Sağlık Bakanı eskitti. AK Parti olmasaydı, Bolu tüneli millete patates ve elma deposu olarak hizmet verecekti" dedi.
Ünal'ın konuşmasına tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, üç bakanın çocuğunun yolsuzluktan dolayı gözaltında olduğunu söyledi.
"Ben tamamen karşıyım"
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, Büyükşehir olan yerlerde meraların durumuyla ilgili soruya, "Tarım Bakanlığı mera pozisyonundan çıkarmadığı sürece, belediyeler isteseler dahi imar uygulaması yapamazlar. Bir komisyon var. O komisyon, mera alanından çıkarmazsa belediye orada bir uygulamaya gidemez. Belediyeye geçmiş olması tasarruf yapabileceği anlamına gelmiyor. Ama yine de meraların korunmasına yönelik olarak ilave hassasiyet söz konusu... Bakılması gerekir" dedi.
Amatör spor kulüplerinin desteklenmesi konusunda zerre kadar tereddütü olmadığını ifade eden Şimşek, "Milyonlarca dolarlık transfer yapan kulüplere biz vergi takibini sürdüreceğiz. Hiçbir şekilde vergilerine af söz konusu olmaz. Gelir Vergisi Tasarısı geçerse futbolcular da bütün vatandaşlarımız gibi artan oranlı Gelir Vergisi'ne tabi olacaklar. Dolayısıyla profesyonel anlamda bu işi yapan kulüplere yönelik olarak hiçbir şekilde vergi affı gündemde değil. Ben tamamen karşıyım. Ayrıca vergilendirmede de hiçbir imtiyaz ve ayrıcalığı kabul etmiyorum" diye konuştu.
Çiftçilere mazot desteğinin ilk kez 2004'te AK Parti Hükümeti döneminde başlatıldığını hatırlatan Şimşek, 2004 yılından önce akaryakıt ürünleri üzerinde vergi yükünün oldukça ağır olduğunu söyledi. Şimşek, bugüne kadar 4 milyar 440 milyon liralık mazot desteği yapıldığını belirterek, bu mazot desteğinin toplam satılan mazot değerine oranının yüzde 16 civarında olduğunu kaydetti.
Şimşek, çiftçiye 2014 yılı bütçesiyle 9,7 milyar lira doğrudan destek vereceklerini ifade ederek, "Doğudan desteklerin 2002 yılında 2 milyar liranın altında olduğunu dikkate alırsanız, bu çok ciddi bir artıştır. Açık ve net olarak söylüyorum; çiftçimizin yanındayız. Eğer öyle olmasaydı tarımsal gayri safi yurtiçi hasıla itibarıyla Türkiye, Avrupa'da dördüncü sıradan birinci sıraya, dünyada da 11. sıradan yedinci sıraya çıkmazdı. Ama bu, tarım sektöründe sıkıntılar yok anlamına gelmiyor. Tarım sektöründe ölçeğin düşük olması, önemli bir sorundur ve beraberinde verimsizliği getiriyor. İlgili bakanlığımız da bu konularda çalışmalarda bulunuyor. Tabii ki bu anlamda daha yapılacak işimiz var" diye konuştu.
MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın "İstanbul Fatih Belediyesi sınırları içinde tarihi eserlerin de bulunduğu alana Fatih Belediye Başkanlığınca lüks sayılabilecek yurt yaptırılarak, bunun Başbakan'ın aile bireylerinin kurduğu vakfa hibe veya hediye edildiği iddiaları doğru mudur? " sorusuna Şimşek, Fatih Belediyesi'nin bir tasarrufu hakkında kendisine soru sorulduğunu söyledi.
Şimşek, "Maliye ile ilgili boyutu varsa araştıracağım. Bize spesifik olarak hangi yurttan bahsettiğinizi iletirseniz, biz onları spesifik olarak araştıralım" demesine, MHP'li Işık, "Adı belli..." dedi. Şimşek, "Adı belliyse verin adını. Nedir adı? Yurdun, vakfın adı ne? Verin bize onları diyorum. Hazine mülklerini milli emlak, yani biz yönetiyoruz. Bunları verirken, kanunla mutlaka ihaleyle veriyoruz. İlahe dışında sadece ve sadece kamu yararı statüsü olan vakıf ve derneklere doğrudan verebiliyoruz. Ama doğrudan verirken de yine piyasa rayiç değeri neyse onu dikkate alıyoruz. Diyelim ki herhangi bir yer için iki vakıf üniversitesi veya kamu yararı statüsü olan iki ayrı dernek başvurdu, onlar arasında da ihale yapmak durumundayız. Maliye Bakanlığı olarak biz Hazine mülkleriyle ilgili yaptığımız tasarruflarda son derece açık ve net olarak hareket ediyoruz. Arkadaşlar inceleyecekler, cevabı vereceğiz" diye konuştu.
Konuşmaların ardından 2012 Yılı Merkezi Yönetim Kesinhesap Kanunu Tasarısı'nın 3. maddesi kabul edildi.