Çağın sinsi hastalığı:Diyabet

Çağımızın sinsi hastalığı diyabet her 10 saniyede bir insanın yaşamını yitirmesine neden oluyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

LİZBON - Dünyada her 10 saniyede 2 kişiye yaşamı tehdit eden ve uzuv kaybına yol açabilen diyabet (şeker hastalığı) tanısı konuluyor. Dünyada her 10 saniyede bir kişi diyabet ya da diyabete bağlı komplikasyonlar sonucu yaşamını yitiriyor.

Bilim insanları, diyabetin görülme sıklığının giderek arttığına işaret ederek, aşırı kilodan kaçınılması, fiziksel aktiviteye önem verilmesi ve düzenli sağlık kontrolü yaptırılması konusunda uyarıyor. Çünkü, 2010'da dünya nüfusunun yüzde 6.6'sında görülen diyabetli hasta sayısının, 2030 yılında kadar 438 milyona ulaşmasından endişe ediliyor.

Dünya genelinden yaklaşık 17 bin bilim insanının Portekiz'in Lizbon kentinde bir araya geldiği 47. Avrupa Diyabet Kongresi'nde, hastalığın görülme sıklığıyla ilgili çarpıcı sonuçlar açıklandı.

Kongrede açıklanan sonuçlara göre, dünya genelinde diyabet, 2010 yılında 20-79 yaş aralığında 285 milyon kişide görüldü. Bu oran, dünya nüfusunun yüzde 6,6'sına denk geliyor. Bu rakamın, 2030 yılında kadar 438 milyona çıkması bekleniyor.

2010 yılında 4 milyon kişi, diyabet nedeniyle hayatını kaybetti. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 2005-2030 yılına diyabete bağlı ölüm sayısının ikiye katlanacağını belirtiyor.

Avrupa'da diyabetli kişilerin yüzde 50'sinin, hastalığının farkında olmadığı vurgulanıyor. Avrupa'da 53 milyondan fazla tip-2 diyabetli hasta olduğu öngörülüyor. 2030'a kadar Avrupa'da tip-2 diyabetin Avrupa'da yetişkin nüfusta 10 kişiden birini etkilemesi bekleniyor.

Tip-2 diyabet, diyabet hastalarının yüzde 85'ini oluşturuyor. Bu oran, dünya genelinde diyabet hastaları içinde 242 milyon kişiye denk geliyor.

Tedavi için 376 milyar dolar harcandı

2010'da diyabet tedavisine ve hastalığa bağlı ortaya çıkan komplikasyonlara 376 milyar dolar harcandı. Bu miktar, dünya çapında tüm sağlık harcamalarının yüzde 11,6'sına denk geliyor. Bu rakamın, 2030'a kadar 490 milyar dolara yükselmesi öngörülüyor.

Avrupa çapında yapılan bir araştırmaya göre, Tip-2 diyabete bağlı hastaneye yatırılan hastaların maliyetinin diğer hastalara oranla daha yüksek olduğu ifade ediliyor. Çünkü, bu hastaların hastaneye yatma ve hastanede kalma oranları çok yüksek gösteriliyor. Aynı zamanda diyabetiklerin, işe gidememesi, üretim kaybına yol açıyor. Bu durum hem ülke ekonomisi açısından hem de bireysel açıdan maddi kayba neden oluyor.

Obezite en önemli risk faktörü

Diyabet, kısaca vücudun insülin üretememesi ya da insülini gerekli şekilde kullanamaması olarak tanımlanıyor. Kronik bir hastalık olan diyabet, uzun yıllar belirti vermeden, organ hasarı geliştiğinde kendini gösterebiliyor.

Kan şekeri yüksek olan bu kişilerde, mutlaka bunun kontrol altına alınması gerekiyor. Çünkü, hastalık kontrol altına alınmadığında uzuv kaybı ya da diyabete bağlı organ yetersizliği görülebiliyor ve ölümle sonuçlanabiliyor.

Obezite, diyabette en önemli risk faktörünü oluşturuyor.

DSÖ, diyabete bağlı ölümlerin 2030'a kadar ikiye katlanacağını; bunun için yeni ilaçlara ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir