Çalışanımızı artık ateşe atmayacağız

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
 
ANKARA - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çalışanları artık ateşe atmayacaklarını belirterek, "Risk değerlendirmesi yapılacak, sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmasını gerçekleştireceğiz" dedi.
 
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu tanıtımı kapanış programında konuşan Çelik, çalışma hayatında önemli düzenlemelerin uygulamaya geçirildiğini, emeklilere yönelik "İntibak Yasası", Sendikalar Kanunu ve İş Güvenliği Kanunu'nun bu düzenlemelerden olduğunu ifade etti.
 
4'ü ölüm 6'sı sürekli iş görememezlikle sonuçlanan günde ortalama 172 iş kazasının meydana geldiği Türkiye'nin, iş kazaları ve meslek hastalıklarındaki maddi kaybının 7,7 milyar dolar olduğunu dile getiren Çelik, 2002'de 872, 2010'da bin 444, bu yılın 11 aylık döneminde ise 895 kişinin iş kazalarından hayatını kaybettiğini söyledi.
 
Almamız gereken mesafe var
2002'de yüz bin çalışanın 16,8'inin, 2012'de ise 7,6'sının iş kazalarından hayatını kaybettiğini kaydeden Çelik, bu oranın gerilemesinin önemli bir başarı olduğunu, ama netice itibarıyla yüz binde 8 işçinin iş kazasından yaşama veda ettiğini belirtti.
Avrupa'nın 27 ülkesinde bu oranın yüz binde 4, ama Avrupa'nın "çekirdeği' niteliğindeki 15 ülkede yüz binde 1,5 olduğunu dile getiren Çelik, şunları söyledi:
"Bizde bu rakamın 8'lerde olduğu dikkate alınırsa, almamız gereken mesafenin ne olduğunu hepiniz iyi biliyorsunuz. İşte bu yasa, İş Sağlığı Güvenliği Yasası bunun için çıkıyor, bu seminerler, toplantılar bunun için gerçekleştiriliyor. Bu bilincin artması ve bu farkındalığın oluşması, varmamız gereken hedefleri ortaya koyduğumuza göre hiç kimsenin ölmemesi, hiç kimsenin meslek hastalığına maruz kalmaması hedefiyle bu yasa ve toplantıları gerçekleştiriyoruz."
İş kazalarının yüzde 18,3'ünün metal sanayi, yüzde 14,4'ünün maden, yüzde 10,2'sinin inşaat sektöründe olduğunu bildiren Çelik, "İş sağlığı ve güvenliğinde tasarruf olmaz. 'Tasarruf yapıyorum' zannedenlerin bir misli daha maliyete katlanacaklarını bilmeleri gerekiyor. Onun için bu alanda tasarrufu düşünüyorsak iş sağlığı ve güvenliğine yatırım yapmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.
İş sağlığı ve güvenliğinin bir çok alanda pozitif katkıları bulunduğunu ifade eden Çelik, çıkardıkları yasanın kuralcı yaklaşımdan ziyade önleyici yaklaşımı öngördüğünü belirtti.
"Ölümden önce önleme"ye önem verdiklerini vurgulayan Çelik, yasanın sadece işçileri değil memurlar da dahil tüm çalışanları kapsadığına işaret etti.
 
İstatistikler oluşacak
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, yasaya göre 1-9 çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfına giren iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin kamu tarafından karşılanacağını ifade ederek, sağlık hizmet sunucularına iş kazalarını 10, işverenlere ise 3 gün içinde bildirme zorunluluğu getirildiğini söyledi.
Bildirimler sayesinde bu konuda istatistikler oluşacağını kaydeden Çelik, iş yerleriyle ilgili risk değerlendirmesinin büyük önem taşıdığına dikkati çekti. Çelik, "Bu risk değerlendirmesi işin özü, yasanın temeli. Bu yapılmadan çok tehlikeli ve tehlikeli iş yerlerinden işe başlamak mümkün değil. Risk değerlendirmesi yapılacak, riskler ortadan kaldırılacak ondan sonra emek, alın teri, işçi o işe başlayacak" diye konuştu.
Riskli ortamlarda çalışanın nelere maruz kaldığının bilindiğini ifade eden Çelik, "Çalışanımızı artık ateşe atmayacağız. Risk değerlendirmesi yapılacak, sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmasını gerçekleştireceğiz. Toplu koruma tedbirlerine öncelik verilecek" dedi.