Cem ve babası hakim karşısında

Münevver Karabulut cinayeti davasının zanlıları hakim karşısında

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - İstanbul Bahçeşehir'de öldürüldükten sonra cesedi Etiler'de bir çöp konteynerine bulunan Münevver Karabulut'un katil zanlısı Cem Gariboğlu ve 6 sanığın davası Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başladı.

Duruşmaya tutuklu sanıklar Cem Garipoğlu, babası Mehmet Nida Garipoğlu, Ahmet Batur, Mehmet Karakayalı ve Habit Kurt katıldı. Duruşmaya, Münevver Karabulut'un annesi Nagihan ve babası Süreyya Karabulut ile basın mensupları alındı.

Cem Garipoğlu'nun savunması

Cem Garipoğlu, çocuk ağır ceza mahkemesinde verdiği ifadesinin geçerli olduğunu bildirdi. Garipoğlu, Münevver Karabulut ile sevgili olduklarını, olay günü de eve arka kapıdan girdiklerini, lavaboya girince cep telefonuna baktığını ve  'Canım', 'Sevgilim' gibi kelimelerin yazılı olduğu mesajları gördüğünü ifade etti.

Garipoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bana 'mesajların önemi yok seni seviyorum' dedi. Yine ısrarla sorunca 'Babam mısın, niye soruyorsun?' dedi. Bunun üzerine tartıştık. Cinnet gibi bir şey geçirdim. Kendime geldiğimde yerde yatıyordu. Ölmüş olduğunu anladım. Kendimi öldürmek istedim ama yapamadım. Münevver'in cesedini bavula sığdıramayınca koşarak nalbura gittim ve testere satın aldım, eve dönüm. Daha sonra korsan bir taksi çağırdım. Bavulu ve gitar kutusunu alarak taksiye bindim. Etiler'de çöpe attıktan sonra bir alışveriş merkezine gittim. Orada tanıdıklarla karşılaştım. Sonra da eve döndüm"

Olaydan sonra saklandığı yerden kendisini avukatı Aytekin Kaya'nın gelip teslim aldığını ifade eden Garipoğlu, "Pişmanım. Keşke böyle bir suçu işlemiş olmasaydım. Keşke Münevver Karabulut'un yerine ben ölseydim" dedi.

Garipoğlu, mahkeme heyeti başkanının 'Aranızdaki tartışma eve geldikten ne kadar sonra başladı? Münevver Karabulut'un telefonuna ne oldu?' şeklindeki soruları üzerine, tartışmanın ne zaman başladığını ve Karabulut'un telefonuna ne olduğunu hatırlamadığını söyledi.

Başkanın 'Chatleşmeniz sırasında Münevver Karabulut'a bir sürprizden bahsediyorsun. Bu ne sürprizi?' demesi üzerine de Cem Garipoğlu, bunun normal yemek gibi bir sürpriz olduğunu öne sürdü.

Saklandığı dönemde babasından 'Her türlü teması yaptıklarını, korkmadan teslim olmasını istediği ve çıkacak afla birlikte serbest kalacağı' ifadelerini içeren bir mektup alıp almadığı da sorulan Garipoğlu, kendisine böyle bir mektup ulaşmadığını iddia etti.

Olay günü testereyi nasıl kullandığı da sorulan Garipoğlu, her şeyin bir anda olduğunu, nasıl olduğunu kendisinin anlamadığını savundu.

Baba Garipoğlu'nun savunması

Duruşmada savunmasını yapan Cem Garipoğlu'nun babası Mehmet Nida Garipoğlu da Almanya'da üniversiteyi bitirdiğini, dört yabancı dil bildiğini ve hukukçu bir ailenin oğlu olduğunu ifade ederek, Münevver Karabulut'u öldürmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Oğlunun çok büyük bir hata işlediğini belirten Garipoğlu, "Zavallı Münevver'in annesi ve babası ne yapsa haklıdır. Oğlum, Karabulut ailesine, kendisine ve bize çok büyük cezalar verdi. Cezasını da uzun yıllar hapiste yatarak çekecektir. Yapacağı başka bir şey yok. Karabulut ailesine Allah sabır versin" şeklinde konuştu.

Garipoğlu, "Olaydan sonra işim nedeniyle yurt dışına gittim. Eğer suçlu olsaydım dönermiydim? Adalet ve insafınıza sığınıyoruz. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum" dedi.

Garipoğlu, müdafi avukatının sorusu üzerine, olay gecesi eve döndüğünde oğlunun kendisine sevgisiyle kavga ettiğini söylediğini, bunun üzerine birlikte dışarı çıktıklarını ve Beylikdüzü'ndeki lojmanlara gittiklerini belirtti.

Diğer tutuklu sanıklar Mehmet Karakayalı ve Habip Kurt'un kaldığı evin alt katındaki boş eve oğlunu götürmek istediğini ve evin anahtarını istedikten sonra oradan ayrıldığını anlatan Garipoğlu, şöyle devam etti:

"Bir saat sonra tekrar gelip Cem'i aldım. Bu sırada Karakayalı, Kurt ve Ahmet Batur'un olaydan haberi yoktu. Cem'i aldım, sonra sakladım. Teslim olmayı da kendi istedi. Münevver Karabulut'u öldürdüğünü tam lojmandan ayrılırken söyledi. Ben oğluma bugüne kadar yüzlerce mektup yazdım. Beylikdüzü'ndeki lojmanlara kolayca ulaşılabileceğini tahmin ettiğim için daha güvenli bir yere saklamak için oradan götürdüm"

Mehmet Nida Garipoğlu, ağabeyi Hayyam Garipoğlu'nun bu olaya kesinlikle karışmadığını, olay gecesi de onu görmediğini öne sürdü. Mehmet Nida Garipoğlu'nun savunmasını tamamlamasının ardından duruşmaya ara verildi.

Cem Garipoğlu'nun 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde 11 Şubat'ta hakim karşısına çıktığı ilk duruşmada, mahkeme heyeti katil zanlısı ile baba Nida Garipoğlu ve diğer sanıkların birlikte yargılanmalarına karar vermişti.

Dava iddianamesinde, katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun babası Mehmet Nida Garipoğlu'nun, 'Tasarlayarak, çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna iştirak etmek'ten ağırlaştırılmış müebbet, Hayyam Garipoğlu, Habib Kurt, Mehmet Karakayalı ve Ahmet Batur'un 'suçluyu kayırmak', anne Tülay Makbule Garipoğlu'nun da 'suç delillerini yok etmek, gizlemek veya değiştirmek' suçundan 6 aydan 5'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir