CHP Vergi Denetim Kurulunun iptalini istedi

CHP, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının kurulmasına ilişkin düzenlemenin durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TBMM  - CHP, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının kurulmasına ilişkin düzenlemenin yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu.

CHP Grup Başkanvekilleri Akif Hamzaçebi ve Emine Ülker Tarhan ile 112 milletvekilinin imzasını taşıyan başvuru dilekçesinde, Maliye Bakanlığı vergi denetim birimlerinin tek çatı altında toplanması amacıyla Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı kurulmasına dair KHK'nın iptali istendi. Başvuruda, KHK'nın 9 maddesinin Anayasanın başlangıç, "Cumhuriyetin nitelikleri", "egemenlik", "yasama yetkisi", "kanun önünde eşitlik", "vergi ödevi", "TBMM'nin görev ve yetkileri", "KHK çıkarma yetkisi verme", "Bakanlar Kurulunun görev ve siyasi sorumluğu", "bakanlıkların kurulması" maddelerine aykırı olduğu savunuldu. 

Dilekçede, 646 sayılı KHK'nın, bütünüyle hükümete KHP çıkarma yetkisi veren kanuna (Yetki Kanunu) dayanmadığı, bu nedenle Anayasaya aykırı olduğu ifadesine yer verildi.

Maliye Bakanlığının teşkilat yapısında değişiklik yapan KHK'nın 1. maddesinin, "Yetki Kanunu"nun Bakanlar Kuruluna, diğer kanun ve KHK'ların teşkilat yapılarına ilişkin hükümlerinde değişiklik yapma yetkisi için de anayasa aykırı olduğu ifade edildi. Ayrı hukuksal durumlarda bulunan Maliye Müfettişi, Hesap Uzmanı ile Gelirler Kontrolörleri ve Vergi Denetmenlerinin tek bir unvan altında Vergi Müfettişi olarak belirlenmesine ilişkin hükümler içeren bu maddenin, ayrıca anayasanın "kanun önünde eşitlik" ilkesine aykırılığı öne sürüldü.

Maliye Bakanının siyasi, mali ve idari sorumluluğunun sağlanmasına ilişkin olarak bakanlık merkez, taşra ve yurt dışı teşkilatıyla bağlı, ilgili kuruluşların faaliyetlerini, işlemlerini, hesaplarını denetlemede kullandığı Bakanlık Teftiş Kurulunu kaldıran KHK'nın, Anayasaya aykırı olduğu savunuldu.

KHK ile Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun, Harcırah Kanunu, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun'da değişiklik yapıldığı; Hesap Uzmanları Kurulu Kurulmasını ve Maliye Bakanlığı Merkez ve İller Kadrosunda değişiklikler Yapılmasına Dair Kanun'un yürürlükten kaldırıldığı belirtilerek, "Bu kanunlarda değişiklik yapılmasına doğrudan veya dolaylı olarak yetki vermeyen 6223 sayılı Yetki Kanunu'na dayanılarak çıkarılan KHK'nın 2, 3, 9, 10 ve 13. maddeleri Anayasanın 91. maddesine aykırıdır" denildi.

Vergisel durumlara ilişkin usul hükümlerinde değişiklik yapan KHK'nın 4 ve 5. maddelerinin de anayasaya aykırı olduğu için iptali istendi.

Dengeyi bozar

Dilekçede, KHK'lerin ancak ivedilik gerektiren belli konularda, kısa süreli yetki yasaları temel alınarak etkin önlemler ve zorunlu düzenlemeler için yürürlüğe konulduğu ifade edildi. Başvuruda, "Yetki kanununda açık bir şekilde yer almayan ya da yetki kanununda yapılan açık olmayan genel düzenlemelere dayanılarak çıkarılan bir KHK'nın yasama, yürütme ve yargı erki arasındaki dengeyi bozarak, yürütmeyi, yasama organına karşı üstün duruma getireceği" görüşüne yer verilerek, "646 sayılı KHK, Anayasanın ve Anayasa Mahkemesinin, yetki yasalarıyla ve KHK'lerle ilgili anayasal ilkelere uymak zorundadır" denildi.

İptali istenen KHK'nın dayanağı konumundaki 6 Nisan 2011 tarihli Yetki Kanunu'nun iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulduğu anımsatılarak, Yetki Kanunu'nun iptal edilmesi durumunda buna dayanarak çıkarılan KHK'lerin anayasaya aykırı hale geleceği ifade edildi.

Yetki Kanunu'nun amacının, "mevcut bakanlıkların birleştirilmesi, kaldırılması ve yeni bakanlıklar kurulması sonucunda oluşan yeni yapı içerisinde bir kamu hizmetinin bakanlıklar arasında nasıl dağıtılacağına yönelik" olduğuna işaret edilen dilekçede, KHK ile yeni bir bakanlık kurulmadığı, kaldırılmadığı, mevcut bir bakanlığın başka bir bakanlıkla birleştirilmediği kaydedildi.

Kararname ile Maliye Bakanlığının merkez teşkilatı içinde danışma ve denetim birimleri arasında yer alan Maliye Teftiş Kurulu ve Hesap Uzmanları Kurulu'nun kaldırılarak yerine Vergi Denetim Kurulu kurulduğu anımsatılarak, "Maliye Bakanlığının yürütmekte olduğu bir kamu hizmeti aynı bakanlık içerisinde kalıyorsa, bu hizmetin görülmesine ilişkin yapılacak bakanlık içi düzenlemeler mezkur kanunun hem lafzını hem de maksadını aşmaktadır" görüşü savunuldu.

Yetki kanununa dayandırılamaz

Dilekçede, bakanlığın teşkilat yasasında yapılacak her türlü değişiklik yetkisinin, yasama meclisinde olmasına rağmen KHK'nın dava konusu maddeleri ile bu yetkinin hukuka aykırı olarak Bakanlar Kurulunca kullanıldığı ifade edilerek, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının Kurulmasının, Yetki Kanununa dayandırılabilecek bir düzenleme olmadığı savunuldu.

"Yetki Kanunu ile 178 sayılı KHK'da değişiklik yapılmasına ilişkin olarak Bakanlar Kuruluna doğrudan bir yetki verilmediği gibi, anılan maddede tadadi olarak sayılan Kanun ve KHK'lar dışındaki Kanun ile KHK'larda da ancak kamu hizmetlerinin bakanlıklar arasındaki dağılımının yeniden belirlenmesine ilişkin olarak değişiklik yapılabileceği anlaşılmaktadır. 646 sayılı KHK ile ise 178 sayılı KHK'nın birden fazla maddesinde değişiklik yapılmış, bazı maddeler ihdas edilmiştir" denilen dilekçede, iptali istenen KHK'nın, Anayasanın 87. ve 91. maddelerine aykırı olduğu iddia edildi.

Dilekçede, iptali istenen KHK'nın maddelerinin Anayasa'nın hangi hükümlerine aykırı olduğu öne sürülerek, şu görüşe yer verildi:

"Hukuk devletine aykırı olan, temel hak ve özgürlükleri ölçüsüzce sınırlandıran ve Anayasaya açıkça aykırı olan bir düzenlemenin uygulanması halinde, sonradan giderilmesi olanaksız zararlara yol açacağı çok açıktır.

646 sayılı KHK'nın Anayasaya aykırılığı ileri sürülen maddelerinin uygulanması halinde Maliye Bakanlığı teşkilatında yapılan değişiklikten etkilenen denetim birimleri ile personelinin Anayasaya aykırı KHK ile düzenlenmesi sonucu, sonradan öngörülemeyecek ve giderilemeyecek büyük kayıplara sebebiyet verilebilecek, telafisi imkansız zararlar doğacaktır. Bu zarar ve durumların doğmasını önlemek amacıyla, Anayasa'ya açıkça aykırı olan söz konusu maddelerin iptal davası sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin de durdurulması istenerek Anayasa Mahkemesine dava açılmıştır."

 

Bu konularda ilginizi çekebilir