CHP'de kavga yok
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, basında yer alan haberlere tepki göstererek, "Ne kavgası var CHP'de? Hiçbir kavgamız yok" dedi.
ANKARA - CHP Parti Meclisi (PM) Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Kılıçdaroğlu, toplantının açılışındaki konuşmasında, CHP ile ilgili yapılan bazı haberlere de tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Bugün bazı gazeteler yazıyorlar, Parti Meclisi toplanacak, kavganın haberini veriyorlar. Bu kadar iğrenç, aşağılık haberler hiç görmedim. Ne kavgası var CHP'de? Hiçbir kavgamız yok" diye konuştu.
Toplumun nezdinde CHP'de kavga var imajı oluşturulmaya çalışıldığını aktaran Kılıçdaroğlu, yeri ve zamanı geldiğinde o gazeteleri de gazetecileri de teşhir edeceğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Gazeteci için kalem namustur, satılmaz. Eğer kalemini AKP iktidarına kiraya verdiysen, oradaki hiçbir olumsuzluğu görmediysen, demokrasi ayaklarımızın altından kayıyorken, hala sen kalkıp CHP'yi eleştiriyorsan kusura bakma senin kalemin satılıktır. Ama ben sana kalemini satın almak için asla para vermeyeceğim, ödün de vermeyeceğim" ifadelerini kullandı.
TCK'da böyle bir madde mi var?
Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs'ın Emek ve Dayanışma Günü olarak kutlanması amacıyla bayram ilan edildiğini anımsatarak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kutlamaların Taksim'de yapılmaması yönünde karar aldığını ileri sürdü.
Erdoğan'ın Taksim Meydanı'na çıkanların AKP'ye karşı çıkanlar olarak nitelendirdiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "Ne zamandan beri AKP'ye karşı olmak suç oldu. Türk Ceza Yasası'nda böyle bir madde mi var?" dedi.
1 Mayıs'ta toplu ulaşım araçlarının çalıştırılmamasının ancak korkakların yapabileceği bir olay olduğunu iddiasında bulunan Kılıçdaroğlu, "Korkuyla ülke yönetilmeye kalkılırsa o korkunun başında şiddet gelir. Ne zaman ki bir iktidar, halktan korkup şiddet uyguladıysa o iktidar kendi sonunu getirmiştir" diye konuştu.
Yeni anayasa çalışmaları
Anayasa görüşmelerinin devam ettiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, iktidar partisinin masadan kaçmanın formüllerini aradığını iddia etti. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Ne diyorlardı, 'özgürlükçü anayasa yapacağız, demokrasiyi güçlendiren Anayasa yapacağız. Ah şu CHP var ya, kaçıyor gelmiyor masaya'. Şimdi geldik. Niçin kaçıyorsunuz, neden kaçmanın formüllerini arıyorsunuz? O masadan kaçan hesabını bu ülkeye vermek zorundadır. Demokrasi havarisi kesilen, 'ileri demokrasiyi getiriyoruz' diyen yeni diktatörümüz Recep Tayyip Erdoğan 'İşte o güçler ayrılığı gelir, önünüzde ayak bağı olur' diyordu. Demokrata bakın siz. Demokrasi anlayışına bakın siz. Yargıyı ve yasamayı ayak bağı olarak gören bir kişinin 21. yüzyıl Türkiyesinde başbakanlık koltuğuna oturması doğru mu? Önce bunu sorgulamamız lazım. Toplum olarak, aydınlar, üniversiteler, yargı olarak sorgulamıyorsak, çocuklarımıza nasıl bir miras bırakacağız o zaman? Demokrasinin egemen olduğu bir Türkiye'yi mi, diktatörlüğün egemen olduğu bir Türkiye mi?"