CHP'de kurultay gerginliği

ANKARA - CHP'de bazı delegelerin Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun çağrısıyla toplanacak 26 Şubat'taki kurultaya katılmayacakları iddiası gündemi hareketlendirdi. Muhaliflerin, "şahsa ait kurultay istemiyoruz" derken, 362 imza üzerine toplanacak 27 Şubat'taki kurultayın ise "delegelerin iradesinin küçümsendiği bir kurultay haline geldiği"ni savundukları öğrenildi.

CHP 26 Şubat ve 27 Şubat tarihlerinde çifte kurultaya hazırlanırken, bazı delegelerin, 26 Şubat'taki kurultaya katılamama kararı yönündeki iddialar gündeme geldi. 362 delegenin tüzük kurultayı için genel merkeze imza vermesiyle başlayan süreçte, genel merkezin iki kurultay kararına karşı çıkan bazı delegelerin, "kurultayı boykot" kararında birleştiği ifade edildi. Bazı delegelerin "Genel Başkan Kılıçdaroğlu, 26 Şubat'taki kurultay için ‘bu benim yapacağım kurultay olacak' dedi. Biz şahsa ait kurultay istemiyoruz. Biz 362 delege olarak imza verdik. Biz örgütün yapmak istediği kurultaya gitmek istiyoruz" gerekçesiyle 26 Şubat'taki kurultayı boykot etmeye hazırlandığı belirtiliyor. 26 Şubat'taki kurultayın toplanması için kurultay delegelerin salt çoğunluğu olan 625 delegenin imzası gerekiyor.

Genel merkeze kurultay çağrısı için toplanan imzaların tümünün değil, sadece 362'sinin verildiğini belirtilirken, boykot için de yeterli sayıda imzaya ulaşılabileceği ifade edildi. Muhaliflerin, kurultay günü ya hiç solana gelmeyecekleri ya da bazılarının salona girerek hazirun defterini imzalamayacakları belirtildi.

Delegelerin iradesi küçümseniyor

Muhaliflerin, 26 Şubat'taki kurultayın genel merkez tarafından "şölen" olarak duyurulmasından da rahatsız oldukları belirtiliyor. Billboardlarda, 26 Şubat'taki kurultayın ilanlarının olduğunu, 27 Şubat'la ilgili hiç bir ibarenin bulunmadığını ifade eden muhaliflerin "26'sı şölen oluyor, 27'sine sadece biz alınıyoruz. 27'si küçümsenen, kurultay delegelerin iradesinin küçümsendiği bir kongre haline geldi" dedikleri belirtildi.

26 Şubat'taki kurultayın 15 bin kişilik salonda yapılacak olmasını da eleştirilirken, kalabalık bir salonda tüzük maddelerinin sağlıklı bir şeklide oylanamayacağı görüşü benimsendiği kaydedildi. Muhaliflerin, "Kabul edenler, etmeyenler' şeklinde oylama doğru değil. Büyük salonda kurultay delegelerinin oturacağı yerler belli değil. Ad okunarak ve ya sandık konularak bir uygulama yapılsa, bunun sonucu demokratik olur. Biz şölen değil, tüzük kurultayı istiyoruz, tüzüğün değişmesini, parti içi demokrasi istiyoruz o nedenle de bu tüzük kurultayına katılmıyoruz" anlayışı içinde oldukları belirtiliyor.