CHP'nin yolsuzlukla ilgili önergesi reddedildi

TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin, 17 Aralık'ta gerçekleşen rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla ilgili araştırma önergesinin bugün görüşülmesini kapsayan grup önerisi kabul edilmedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TBMM - CHP, TBMM Danışma Kurulu'nda uzlaşma sağlanamaması üzerine önerisini Genel Kurul'a taşıdı. Öneri üzerinde konuşan CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, 17 Aralık operasyonunun iktidar tarafından kumpas ve benzeri terimlerle nitelendirildiğini belirterek,  "Hortumları keseceğiz diyenler aslında hortum yerine boru döşediklerinin; milletin karşısına ak çıktıklarını söyleyenlerin, Türkiye'yi karanlığa götürdüklerinin ortaya çıkış tarihidir 17 Aralık..."dedi.  

Öneri aleyhinde konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, CHP'nin verdiği araştırma önergesinin, Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek, bağımsız Türkiye hayaline, millet ve sandık iradesine saygısı olmadığını söyledi. Külünk, "CHP'de Gezici'lerin arkasında kuyruk olmak, Türkiye'ye operasyon yapmak isteyenlere alkış tutmak,  sermaye ve faiz lobisinin dümen suyuna girmek, diktatör ve darbecilere selam vermek, ihraç ettiklerinden iktidar devşirme talebi var.  Yavaş yavaş dönüşen, kendi duruşunu ve ideolojisini belirleyemeyen, güller açan, ortaya karışık bir anamuhalefet var" diye konuştu. 

Külünk, 17 Aralık darbe girişimiyle Türkiye'nin, 120 milyar lira zarara uğratıldığını belirterek, hukuki soruşturmanın gizlilik ilkesi ihlal edilerek sansasyonel operasyona dönüştürüldüğünü ve seçimle işbaşına gelmiş iktidarı darbe girişimiyle alaşağı etmek istendiğini söyledi. Operasyonunun hedefinin çözüm sürecini akamete uğratmak, Türkiye'ye ikinci bir Sevr'i dayatmak, milli devleti yok etmek ve Yeni Türkiye olduğunu ifade eden Külünk, "İstiklal Savaşı'nı yapan, Cumhuriyeti kuran kadronun ruhunu muazzep ediyorsunuz. Açılım politikalarıyla ikinci Sevr'i saf dışı bırakan siyasi akla 17 Aralık darbesiyle yeni bir Sevr dayatılmak istenmektedir. 17 Aralık herhangi bir soruşturma değildir, küresel sermaye ile milli devlet mücadelesinin karşılığıdır.  Bu millet, Kuvvayi Milliye ruhuyla ayaktadır. Bu ülke, Başbakan'ın çalışma ofisinin dinlendiği müstemleke devlet değildir. Başta Başbakanımız olmak üzere AK Parti iktidarı dimdik ayaktadır, gelişmelere hakimdir ve ikinci kurtuluş savaşını da kazanacaktır" dedi.   

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, sataşma gerekçesiyle söz alarak, iktidarın devleti ne kadar kirlettiğinin araştırılmasını istediklerini belirterek, "Sizin içinizden çıkan hükümet hukuken zanlıdır,  siyaseten kirlidir. Ben buradan sordum ama Eski Bakan Egemen Bağış cevap vermeden kaça kaça gitti, '1,5 milyon dolar rüşveti aldın mı almadın mı?' diye...Bağış'ın yüreği yetiyorsa gelsin, 'almadım' desin. Halk Bankası Genel Müdürü'nun evinde bulunan 4,5 milyon lirayı ayakkabı kutularının içine küresel güçler mi anamuhalefet partisi mi koydu, bunun cevabını arıyoruz" dedi.  

"Çankaya'nın yamyamları..."

Altay'ın "Hırsız imam" fıkrasına AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın sataşma gerekçesiyle söz istedi. Aydın, "Çankaya'nın yamyamlarını unuttunuz herhalde...Doyuramadı sizi değil mi? Yolsuzluk varsa ve kim üstüne gitmiyorsa namerttir, şerefsizdir. Sonuna kadar hırsızlığın, yolsuzluğun üstüne gidilecektir. Ama olmadığı halde isnatlarda bulunuyorsa o da şerefsizdir, namussuz ve ahlaksızdır. Mahkemeler yargı işini yapacak. Ama operasyon adı altında milletin iradesi gasp edilmeye çalışılıyorsa, bu millet iradesine sahip çıkacaktır, bu siyasi suikaste de asla prim vermeyecek. Yargı işini yapacak ama siyaseti gasp edemeyecek. Siyaset yapılan yanlışlara, hukuksuzluğa dur demek için vardır. Kim hukuku çiğniyorsa, siyaset bunun gereğini millet adına yapacaktır" dedi.  

Sataşma gerekçesiyle yeniden söz alan CHP'li Altay, "Çankaya Belediye Başkanı en azından müşteki olmuş. Her ailede, siyasi partide böyle şeyler çıkar. Çankaya Belediye Başkanı birilerinden rahatsız olmuş, keşke onun kadar olabilse Başbakan. Keşke Adnan Menderes kadar olabilse, oğluna ticaret yapma yasağı getirebilse ve 'mahkemeye git ifadeni ver' dese. Ortada iddialar var; para kasaları, para sayma makineleri, paralar, çil çil dolarlar, milyarlık saatler ve ayakkabı kutuları var. AKP Grubu'nun bir kısmı, bunun büyük Türkiye'nin önünü kesmek için yapıldığını ifade ediyor. Türkiye hukuk devletiyse, Bilal Erdoğan'a bir mahkeme çağrı yapmışsa, edep, 'git oğlum, ifadeni ver' demeyi gerektirir" diye konuştu. 

Konuşmaların ardından CHP'nin grup önerisi kabul edilmedi.