CMR Konvansiyonu 11.madde uyarınca göndericinin yükle ilgili belge ve bilgileri verme yükümlülüğü

AV. ÖZGE HAKDAN ÖZTÜRK

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

CMR Konvansiyonu’nun 11. maddesi uyarınca gönderici, taşınacak eşyanın taşınmak üzere taşımacıya tesliminden önce tamamlanması gereken gümrükleme ve diğer formalitelerin yerine getirilmesi için gerekli belgeleri, sevk mektubuna iliştirmekle, ya da taşımacıya vermekle yükümlüdür. CMR’nin 6. maddesinin 2. fıkrasının g bendi uyarınca taşımacıya verilen refakat belgeleri sevk mektubuna yazılır. CMR’de bu belgelerin neler olduğundan bahsedilmemiştir. Burada belirtmek gerekir ki; bu belgelerin en önemlisi eşya sahibi tarafından düzenlenen gümrük beyannamesidir. Bu beyannameye; eşyaya, ihracat şekline ve eşyanın taşınacağı ülkeye gore değişen çeşitli belgeler eklenir.

Taşımacının bu belgelerle verilen bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini inceleme zorunluluğu yoktur. Gönderici bu gibi belgelerin bulunmaması, yetersiz olması veya usule aykırı olmasından doğacak zarardan taşımacıya karşı sorumludur.

Ancak taşımacının bildiği bir eksiklik var ise; bunun giderilmesini göndericiden talep etmekle yükümlüdür.

Kopenhag Deniz ve Ticaret Mahkemesi’nin bir kararına göre, Danimarka’dan İstanbul’a yapılacak bir sabun yükü taşımasında, Türk taşıma komisyoncusu taşıma işi için Danimarkalı bir taşıma komisyoncusu ile CMR uygulama kapsamına giren ve CMR hükümlerine tabi olarak yapılacak bir taşıma sözleşmesi imzalamıştır. Danimarkalı taşıma komisyoncusu da taşımayı yapmak üzere Danimarkalı bir karayolu nakliyecisi ile anlaşmıştır. Sabun yükü İstanbul’dan Danimarka’ya taşınmak üzere treylere yüklenmiş ve taşıma operasyonu başlamıştır. Eşyanın yüklendiği treylerde, Bulgaristan sınırında gümrük memurları tarafından yapılan kontrol sonucunda sabunların arasına gizlenmiş şekilde 11 bin şişe parfüm bulunmuştur. Bunun üzerine de gümrük görevlileri sürücüyü gözaltına almışlar, kamyona da el koymuşlardır. Bu olaylar üzerine sürücünün ve kamyonun alıkonulması nedeniyle, karayolu taşımacısı Danimarkalı ve Türk taşıma komisyoncusuna karşı talepte bulunmuş ve Türk taşıma komisyoncusu Kopenhag Deniz ve Ticaret Mahkemesi’ne bu olayı taşımıştır.

Karayolu taşımacısı, sürücüsünün ve kamyonun alıkoyulması, alıkoyulan kamyonun yerine yeni bir kamyon kiralamak zorunda kalması nedeniyle ortaya çıkan masrafları, kamyonun alıkoyulması nedeniyle ortaya çıkan tamir masrafları ve mahkeme masraflarının tazminini talep etmiştir. Karayolu taşımacısı bu talebini; gönderenin taşınan mallarla ilgili olarak taşıyıcıya eksik ya da hatalı bilgi vermekten kaynaklanacak zarar ve kayıplardan sorumlu olduğunu düzenleyen CMR 11 madde ve taşımacının sorumluluğunu düzenleyen 17. maddesine dayandırmıştır.

Kopenhag Deniz ve Ticaret Mahkemesi, taşınan yükün Danimarkalı taşıma komisyoncusu tarafından karayolu taşımacısına verilmiş olması nedeni ile ikisi arasında sözleşmeden doğan bir ilişki olduğunu tespit etmiştir.

Mahkeme ayrıca Danimarkalı taşıma komisyoncusunun gizlenen parfüm şişeleri hakkında bilgisi olup olmadığına bakılmaksızın karayolu taşımacısının, sürücü ve kamyonunun alıkonulmasından doğan zararlarından sorumlu olduğunu tespit etmiştir. Ayrıca mahkeme bu sevkiyatta karayolu taşımacısı ile ilişkili kısımda gönderenin Türk taşıma komisyoncusu olmaması ve ayrıca aralarında bir sözleşme ilişkisi olmaması sebebiyle karayolu taşımacısına karşı onun sorumlu olmadığına karar vermiştir.

Sonuç olarak, mahkeme Türk taşıma komisyoncusunun Danimarkalı taşıma komisyoncusu ile ilişkisinde gönderen olduğuna; ancak Danimarkalı taşıma komisyoncusunun zamanaşımı süresi dolmadan Türk taşıma komisyoncusuna karşı yasal işlem başlatmamasından ötürü, Türk taşıma komisyoncusunun Danimarkalı taşıma komisyoncusuna karşı sorumlu olmadığına karar vermiştir. 
Bu karardan da anlaşılacağı üzere, eşyanın “göndereni” , taşıyıcının yüklenen eşya hakkında hatalı bilgi verilmesinden kaynaklanan zararlarından sorumlu olacaktır. Dolayısıyla gönderen; üçüncü bir kişi tarafından taşınmak üzere treylere yüklenen eşya içine beyan edilmemiş eşyalar eklenmiş olduğundan haberdar olmasa dahi sorumluluktan kurtulamaz.

Danimarka mahkemelerinin bu uygulaması karşısında, Türk mahkemelerinin uygulamasına da bir göz atacak olursak, Yargıtay’ın muhtelif kararlarında, karayolu taşımacısının yüklemeden sorumlu olmamasına karşın, yüklemeye nezaret etmesi ve yükün taşıma sırasında hasarlanmasına yol açmayacak şekilde yüklenmesini, istiflenmesini sağlamakla yükümlü olduğunun kabul edildiği görülmektedir. Yargıtay 11. HD, 13.12.2007 tarih, e.2006/12776, K. 2007/15749 sayılı kararında , “davacı taşıyıcıya karşı davalı bakanlık ve diğer taşıyıcıların bu konudaki kusurları ile davacı taşıyıcının da tacir olmasının kendisine yüklediği basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğünün gereği olarak üstlendiği taşıma işine ilişkin gerekli bilgi ve belgeleri temin edilip edilmediğini araştırması, temin edilmemişse bunu istemesi gerekirken bu hususları yerine getirmeden taşıma eylemine geçmesinin de kendisi için bir kusur oluşturduğu nazara alınarak tarafların hukuki sorumluluğı tayin olunmalıdır” diyerek taşımacının, tedbirli bir taşımacının göstereceği dikkat ve özeni göstererek, refakat belgelerinin yeterliliğini incelemekle yükümlü olduğu yönünde karar verdiği görülmektedir. 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir