Demirtaş: 'Sol seçenek' sadece biz kaldık

HDP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, HDP'nin baraj sorunu bulunmadığını ve yapılan ittifakların ardından "sol seçenek" olarak sadece kendilerinin kaldığını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

HDP'nin cumhurbaşkanı adayı ve eski eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, AK Parti iktidarının toplumsal desteğini hızla kaybettiğini, erken seçim kararını bunun için aldığını söyleyerek, HDP'nin baraj sorunu bulunmadığını ve yapılan ittifakların ardından "sol seçenek" olarak sadece kendilerinin kaldığını belirtti.

24 Haziran erken seçiminde birlikte çalışma kararı alan AK Parti ve MHP'nin "Cumhur İttifakı'na" karşı CHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti de "Millet İttifakı" adı altında işbirliği kararı aldı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Demirtaş'ın yanı sıra, AK Parti-MHP ittifakının adayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP'nin adayı Muharrem İnce, İyi Parti'nin adayı Meral Akşener ve Saadet Partisi'nin adayı Temel Karamollaoğlu yarışacak.

Demirtaş, adaylığının resmen duyurulmasının ardından halen tutuklu bulunduğu Edirne cezaevinden avukatları aracılığıyla Reuters'ın sorularını yanıtladı.

AK Parti ile MHP'nin aldığı erken seçim kararını nasıl karşıladığının sorulması üzerine Demirtaş, şu yanıtı verdi: "AK Parti iktidarı toplumsal desteğini büyük bir hızla kaybediyor. Ekonomi de giderek bir krize doğru sürükleniyor. İktidar, tam olarak dibe vurmadan baskın bir seçimle yeniden iktidarı ele geçirmeyi planlıyor. Türkiye'de toplum artık AK Parti'den bıktı ve kurtulmak istiyor, AK Parti de bunun farkında."

Türkiye ekonomisi, teşviklerin de etkisiyle 2017'de yüzde 7.4 büyürken bu yılın ilk çeyreğinde de büyüme yüzde 7-7.5 aralığında bekleniyor. Büyümenin yılın kalanında yüksek seviyelerde sürdürülmesinin maliyetli olacağı belirtiliyor.

Diğer taraftan ise teşviklerin beraberinde çift haneli enflasyon ve GSYH'nin yüzde 5'ini aşabilecek bir cari açığı beraberinde getirebileceğinden endişe ediliyor. Bu makro endişelerin yanı sıra küresel ve jeopolitik endişeler de TL'de sert satış baskısı yaratıyor.

Son olarak kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's (S&P) geçen hafta enflasyon görünümünde bozulma, TL'deki değer kaybı ve ülkenin bozulan dış pozisyonunu gerekçe göstererek Türkiye'nin kredi notunu bir kademe düşürerek yatırım yapılabilir düzeyin üç kademe altına çekti.

"HDP'nin baraj sorunu yok"

Demirtaş, AK Parti ile MHP'nin; CHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti'nin de kendi aralarında ittifak yaptığını anımsatarak, "Diğer partiler sağ ittifak yapmayı tercih ettiler. Sol demokratik tek seçenek biz kaldık bu seçimlerde" dedi.

2013'te kurulmasının ardından, AK Parti ile yürütülen çözüm sürecindeki rolüyle etkinliğini artıran HDP, "Türkiyelileşme projesi" kapsamında ve özellikle "Seni Başkan Yaptırmayacağız" sloganının da desteğiyle 7 Haziran 2015 genel seçiminde yüzde 10 barajını aşarak, yüzde 13 oy oranını yakalamıştı. Ancak HDP 7 Haziran sonrasında çözüm sürecinin çökmesi, PKK'nın artan saldırıları ve güvenlik endişeleriyle 1 Kasım genel seçiminde oy kaybederek ancak barajın hemen üstünde bir oy alabilmişti.

Demirtaş, HDP'nin sadece Kürtlerden değil Türkiye'deki her kesimden büyük destek gördüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"HDP'nin baraj sorunu yoktur, HDP iktidar alternatifi bir partidir artık. Muhafazakar Kürtler için de, Türkler için de en kucaklayıcı politikaları HDP'nin ürettiğini artık herkes kabul ediyor. AKP bu seçimde siyasi mevtaya dönüşecektir."

"OHAL'de seçim adil değil"

Demirtaş, OHAL şartları altında bir seçimin nasıl olacağının sorulmasına karşılık son iki yılda 4,000'den fazla HDP yöneticisi ve üyesinin hapse atıldığını söyleyerek, "AK Parti iktidarı, devletin bütün mali gücünü, bürokrasisini ve güvenlik gücünü seçimler için kendi lehine kullanıyor. Yüzlerce muhalif gazeteci tutuklu, onlarca TV-radyo kanalı kapatıldı. Böyle bir ortamda adil seçim olması mümkün değil" diye konuştu.

Seçim güvenliğiyle ilgili endişeli olup olmadığının sorulması üzerine ise Demirtaş, "Bütün muhalefet partileriyle hareket ederek sandık güvenliğini mutlaka sağlayacak ve oyları koruyacağız. Kimse oyum çalınır düşüncesiyle sandığa gitmekten imtina etmemelidir" diye konuştu.

Şu ana kadar 30'dan fazla davada 500 yıl hapis istemiyle yargılandığını hatırlatan Demirtaş, davaların tümünün "siyasi iktidarın ağır baskısı altında ilerlediğini" kaydetti.

Hakkında çok sayıda soruşturma bulunan ve Kasım 2016'dan bu yana tutuklu olan Demirtaş hakkında en son 17 Mart 2013'teki Nevruz kutlamaları sırasında yaptığı konuşmada "terörü ve şiddeti övdüğünü" öne sürülerek, "terör örgütü propagandası" suçundan beş yıl hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Seçim kampanyası

Demirtaş, cumhurbaşkanı adaylığı önünde herhangi bir yasal engel bulunmadığını çünkü hükümlü olmadığını söyleyerek, "Seçime kadar mahkemeler bir mucizeye imza atmaya kalkmazsa – ki bu tam bir skandal ve ciddi bir suç olur - seçimlere aday olarak gireceğim" dedi.

Türkiye'nin en acil ihtiyacının demokrasi ve toplumsal barış olduğunu, ekonomik sorunlar ve işsizliğin de çok önemli bir başlıklar olduğunu belirten Demirtaş, seçim kampanyasını cezaevinden nasıl yürüteceğini şöyle aktardı: "Türkiye'nin tek adam sistemiyle değil güçlü bir demokratik parlamenter sistemle yönetilmesi gerektiğini savunuyoruz. Bu konuyu da kampanya süresince işleyeceğiz. Benim adıma milyonlarca genç, gönüllü olarak bu kampanyayı yürütecektir. Ben de avukatlarım aracılığıyla göndereceğim mesajlarla ve sosyal medya hesabımdan yürüteceğim aktivitelerle bu kampanyaya destek olmaya çalışacağım."

Bu konularda ilginizi çekebilir