”Demokratik açılımın da hesabını vereceğiz”

Bakan Arınç, "Attığımız her adımın, söylediğimizin her sözün, yaptığımız her işin hesabını verdik" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İZMİR - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, demokratik açılım sürecine ilişkin olarak, "Attığımız her adımın, söylediğimizin her sözün, yaptığımız her işin hesabını verdik. Bunun da hesabını vereceğiz. Tek isteğimiz var, ülkemize yararlı olabilmek" dedi.

Arınç, Bayraklı Tepekule Kongre Merkezi'nde AK Parti İl Başkanlığının düzenlediği "Ak Siyaset" konulu konferansın açılış konuşmasını yaptı.

Konuşmasında, siyasi istikrarın ekonomik istikrarla eş anlamlı olduğunu ifade eden Arınç, "Bunlar adeta siyam ikizleri gibidirler. Yani siyam ikizlerini ortadan ayırmak, bölmek mümkün değildir, yapışık yaşarlar" dedi.

Arınç, Türkiye'de, Avrupa'daki gibi sosyal çeşitlilik olmadığı görüşünü dile getirerek, halka rağmen devletçilik düşüncesinin olamayacağını söyledi.

Şeyh Edebali'nin "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" sözünün anımsatan Arınç, devletin yaşamasının insanın mükemmelliğine bağlı olduğunu, her şeyin başının devlet değil, insan olduğunu kaydetti.

Arınç, "Türkiye'de devlet dendiği zaman halka tepeden bakan bürokrasi akla gelebilir. Jandarma, cezaevleri, karakollar, gözaltına alınanlar gelebilir. Avrupa'da devlet dendiği zaman devlet köprüdür, yoldur, hastanedir, özgürlüktür" diye konuştu.

Türkiye'de "parçalı siyaset" yapıldığı görüşünü aktaran Arınç, "Parçalı siyaset, Türkiye'yi fevkalade yordu, üzdü, fakirleştirdi" dedi.

Bülent Arınç, bunun sonucunda insan haklarında geriye gidildiğini, ayrımcılığın başladığını anlatarak, fevkalade kötü olarak nitelendirdiği ayrımcılığın sosyal hayatı geriye götürecek olumsuz bir davranış olduğunu söyledi.

Arınç, konuşmasında, Türkiye'deki siyasi hayat ve AK Parti'nin kuruluşu hakkında da ayrıntılı bilgi verdi.

Konuşmasında, demokratik açılım sürecine de değinen Bülent Arınç, bu konuda eleştirilerin hakaret noktasına vardığını kaydetti.

Arınç, "Attığımız her adımın, söylediğimizin her sözün, yaptığımız her işin hesabını verdik. Bunun da hesabını vereceğiz. Tek isteğimiz var, ülkemize yararlı olabilmek. Bizim siyaset algımız toplumun sorunlarını çözmek, insanları iyi yönetmek, onları daha mutlu, daha huzurlu yapmak" şeklinde konuştu.

Fener Rum Patriği Bartholomeos'un sözleri

Konuşmasının ardından, katılımcıların çeşitli konulardaki sorularını da yanıtlayan Arınç, Fener Rum Patriği Bartholomeos'un söylediği sözlere ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.

Arınç, bu tür söylemlerin kesinlikle doğru olmadığını belirterek, "Bu suçlamayı hiç birimiz kabul etmeyiz. Böyle bir zulmü, böyle bir işkenceyi, böyle bir kötü muameleyi Türkiye'de hiç kimse Patrikhaneye karşı yapmamıştır, yapmayı da aklından geçirmez" dedi.

Türkiye'de patrikhane ve patriğin statüsünün Lozan anlaşmasıyla belirlendiğini hatırlatan Arınç, şunları kaydetti:

"Patriğin ekümenlik iddiası var, yani uluslararası bir dini otorite olma düşüncesi var. Halbuki Lozan'a göre kendisine böyle bir vasıf verilmemiş. O, kendisini ekümenik patrik olarak görüyor. Biz Fener-Rum Patriği olarak görüyoruz. Dış dünyada onu ekümen olarak karşılıyorlar. Biz Türkiye'de bu vasfını kullanmadan ona muamele ediyoruz. Bu bir haksızlık veya yanlış değil."

Arınç, Ağustos ayında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Egemen Bağış ile tüm azınlık temsilcilerinin katıldığı bir yemekte bir araya geldiklerini ve sohbet ettiklerini kaydederek, başta patrik olmak üzere Musevi hahambaşı ve Ermeni patriğinin, kendi hükümetleri döneminde dini haklarının hepsini kullandıklarını söylediklerini ve teşekkür ettiklerini ifade etti.

Arınç, "4 ay sonra böyle bir konuşma yapılmışsa talihsiz bir konuşmadır. Kendisi mutlaka bir açıklama yapacak, ne demek istediğini de söyleyecektir. Lütfen bunu hep beraber bekleyelim" dedi.