“Deprem bölgesinden gücüm yettiği kadar ayrılmayacağım”

Bir aydır deprem bölgesinde olan ve günde 300 bin kişiye yemek hazırlayan Türkiye’nin ünlü sosyal gastronomi şefi Ebru Baybara Demir, deprem bölgesinde kadınların kendi ihtiyaçlarından önce artık bir düzen kurma çabası içinde olduklarını ifade ediyor.

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR

Türkiye’nin 11 kentini vuran ve on binlerce insanın ölü­müne neden olan depremin üzerinden bir ay geçti. Hepimizi de­rinden etkileyen depremin ardından bir çok isim hemen bölgeye koştu. İş­te bu isimlerden biri de Ebru Baybara Demir. Depremin ilk günlerinden iti­baren bölgede olan ve Türev Uludağ ile bütün imkanlarını seferber ede­rek günde 300 bin kişiye yemek ha­zırlayan sosyal gastronomi şefi, böl­gede belli bir süre daha kalacağını an­latıyor: “Şu anda mutfakların buna ihtiyacı var. İlk hafta kendisi de yolun çok başında bir şef olan büyük kızım da yanımdaydı, mutfakta o da pişirdi yardımcı oldu, şimdi okuluna döndü. Bu hafta küçük kızım bize katıldı. O da dağıtımlarda görev alarak telefonlara bakarak destek olmaya çalışıyor. Gü­cümün elverdiği ölçüde burada ola­cağım.”

“Kadının gücüne her zaman inan­dım, inanmaya da devam edeceğim. Geleceğin inşasında kadınlar her za­man önde olacak” diyen Ebru Bayba­ra Demir ile deprem gününü ve bu sü­reçte yaşadıklarını konuştuk.

"İlk akşam 25 bin kap yemek yaptık"

6 Şubat günü İstanbul’daydım. Deprem haberini alınca önce Mar­din’deki ailemi aradım, onlar da sar­sıntıyı hissetmiş olsalar da durum­ları iyiydi. Ardından ne yapabilece­ğimi planlarken Şef Türev Uludağ ile görüştük. O aldığı bir haberle Osma­niye’ye doğru yola çıkmıştı. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile iletişime geçmiş ve bakanlık destek vererek bizi KYK yurdunaa yönlendirmişti. Türev ile Osmaniye’de buluştuk. O benden ön­ce varmış ve pişirmeye başlamıştı. İlk akşam orada olan görevlilerin de desteğiyle Osmaniye’de 25 bin kap ye­mek yapabilmiştik. Tabi mutfaktaki insan ihtiyacı kadar gıda da gereki­yordu. Burada da Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nden destek aldık. Bu Kooperatif aslında yıllardır Mardin’de çalıştığımız kü­çük çiftçilerin desteklenmesi ve ye­rel ekonomiye katkı sağlama hedefi ile kurulmuş bir sosyal kooperatifti. O an için sistem kurabileceğimiz bir kanal oluştu. Kooperatif ihtiyaç lis­temizi sistemlerine ekledi. Türev ve ben de kendi kanallarımızdan duyur­maya başladık.

Yurt mutfaklarında 300 bin kişiye yemek..

İnsanlar, kurumlar, markalar des­tek olmaya başladı ve biz de bölgenin en yakınından ürünleri temin ede­rek pişirmeye başladık. İlk adımda hedefimiz insanlara yemek verebil­mekti; bunu sağladık. Burada bir dü­zen kurduk ardından buradaki sis­temi başka bir şef arkadaşımıza bı­rakarak Kahramanmaraş’a geçtik ve ardından İskenderun’a geldik. Aynı zamanda Adıyaman’a da başka bir şef arkadaşımızı yönlendirdik. Şu an­da hepsi KYK yurt mutfaklarında ol­mak üzere 4 mutfakta günlük ortala­ma 250-300 bin kap yemek hazırlıyor ve dağıtımını sağlıyoruz. Bunun için mutfaklarımızdan gelip toplu olarak yemek alabiliyorlar. Tabldot makine­miz aracılığıyla sıcak servis verebili­yoruz. Aynı zamanda çadırkentlere veya toplu yaşam alanlarının olduğu noktalara kazanlarda yemek götüre­rek servis yapabiliyoruz. İhtiyaçlar, sayılar ve dağıtım noktalarımız gün­lük olarak değişiyor.

"İhtiyaçları el birliği ile çözümlüyoruz"

Dağıtıma gönüllü olarak destek veren lojistik firması da var, gönül­lü motokuryeler de bakanlık araçları da mevcut. Her mutfakta 20-30 gö­nüllü çalışıyor. Gönüllü şeflerimiz de var, telefonlara bakıp mesajları yanıt­layanlar da var. Her aşamada deste­ğe ihtiyacımız var. Gönüllü gelenler arasında bir kadın yoğunluğu var. Ki­mi zaman patates soyuyorlar temiz­lik yapıyorlar. Mutfağın neye ihtiyacı varsa el birliği ile çözümlüyoruz.