‘Dipteyiz ve dönüş bekliyoruz’
TSRŞB Genel Sekreteri Erhan Tunçay, “Türk sigortacılığını daha iyi yerlerde ve kârlı görmek gibi bir beklentimiz var. Yaşanan durumun çok üzün süre sürdürülemeyeceğini herkes biliyor ve bunun önümüzdeki yıllarda değişeceğini bekliyoruz" dedi.
Yakup SAYAR
İSTANBUL - Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) Genel Sekreteri Erhan Tunçay, Türk sigorta sektörünün son beş senede altyapı, insan kaynakları, teknoloji yatırımları ve iş bilmedeki yetkinliği ile gelişmiş ülkelerin hiçbirinden geri kaldığının öylenemeyeceğini, karsızlık konusunun ise sigorta bilincinin yukarı çekilmesi ve doğru satış teknikleriyle ortadan kaldırılabileceğini söyledi.
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) Genel Sekreteri Erhan Tunçay, Türk sigorta sektörüne yönelik beklentilerini DÜNYA’ya anlattı.
Prim üretiminde 2011 yılının iyi geçtiğini fakat kârlılık konusunda aynı şeyin söylenemeyeceğini belirterek kârlılığının düşük kalmasında, kasko ve trafikteki teknik zararın çok önemli bir pay sahibi olduğunu hatırlattı. “Sağlıkta az da olsa bir kârlılığa eçildiği görülüyor fakat iki branşın önemli bir zarar kalemi olması nedeniyle diğer branşlardaki karlılığı götürüyor” diyen Tunçay şunları söyledi:
“Yangında da ciddi bir fiyat rekabeti var. Prim artsa da kârlılık olmaması ve ağırlıklı fiyattaki rekabet, diğer tarafta da hasar prim dengesizliğide belli branşlardaki bu neticeyi veriyor. Piyasa bunu kıracaktır, kârsızlığı veya düşük karlılığı mutlaka bir şekilde çözecektir. Bunu da daha fazla büyüme, daha farklı uygulamalarla çözecektir. Fiyat rekabeti var, ama bu bazı branşlarda ve pazar payı büyük şirketlerin politikası. Tüketicimiz de fiyata çok duyarlı. Nasıl olacak bilmiyorum ama kârlılığa gidiş olacaktır. Yoksa bu sürekli sermayeden yemek, ya da sermaye koymak sürdürülebilir değil.”
2012’nin geride kalan aylarını ve yıl sonuna yönelik beklentilerini sorduğumuz Tunçay, yılın ilk aylarına bakarak yılı değerlendirmenin doğru olmayacağını belirterek, “Yıl sonu öngörüm, yüzde 20’ler civarında bir büyüme yakalanamayabilir, bunda etken otomotivde de geçen seneye göre küçülme beklentisi.
Yüzde 20’ler olamasa da enflasyon üzerinde reel büyüme olacağını ve yüzde 15’lerin altında bir büyüme öngörmüyorum. Bakarsanız, yıl itibariyle ekonomide, otomotivde daha farklı gelişmeler olursa bizde de değişiklik olur ama yine de enflasyon üzerinde büyüme olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Bireysel sigortalar artmalı
Türk sigorta sektörünün son beş senedeki hem altyapı, insan kaynakları, IT altyapındaki ciddi gelişimi, hem de teknik açıdan iş bilme konusunda, gelişmiş ülkelerin hiçbirinden geri kaldığının söylenemeyeceğinin altını çizen Erhan Tunçay, “Burada iyi bir potansiyel ve iyi bir yetişmiş kaynak var. Sektörümüzü doğru bilgi ve ürünlerle büyüyen Türkiye ekonomisi içinde bir yere
oturtmak gerekir.
Dolayısıyla Türk sigorta sektörünün 12 senedir içindeyim, patlayacak şu olacak gibi birçok beklenti vardı olmadı. Bundan sonra da olmayacak belki ama Türk sigorta sektörünün bireysel olarak tabana yayıldıkça çok daha iyi yerlere geleceğini düşünüyorum. Bizim en büyük eksiğimiz, KOBİ ve bireysel alanda çok kullanılmaması. Bütün amaç, bilinci yukarı çekebilmek ve doğru satış ile bunu yukarı itebilmek” diye konuştu.
Yaşanan durum uzun sürmez
Sektörün daha iyi yerlerde ve olabildiğince karlı bir sektör olarakgörmek gibi bir beklentileri olduğunu belirten Tunçay, “Sektör tüm dünyada çok kâr eden bir alan değil bunu unutmamak gerekiyor. Ama teknik karda bir noktaya ulaşmamız gerekiyor.
Bakanımız dahi sordu, neden bankalar kar ederken siz edemiyorsunuz diye, biz dünyadan örnekler vererek bu durumu açıkladık. Daha iyi yerlerde olması için çalışacağımızı söyledik. Sektörde yaşanan durumun çok üzün süre sürdürülemeyeceğini herkes biliyor ve bunun önümüzdeki yıllarda değişeceğini bekliyoruz. Dipteyiz ve bunun döneceğini düşünüyoruz” dedi.
Konuşmasının sonunda zorunlu sigortalara da değinen Tunçay, zorunlu sigortaların uygulama olarak ülkemizde iyi başladığını fakat devamının olması gibi getirilemediğine dikkat çekerek, “Zorunlu sigortalar niye var, üçüncü kişilerin hakkını korumak, mağdur olmamaları sağlamak için var. Burada artık ceza gibi caydırıcı uygulamalar olmalı” diye konuştu.
ANKARA İLE ARAMIZDA İYİ BİR RÜZGAR ESİYOR
Son dönemlerde özellikle 2011 yılı ile başlayan bu yılbaşında sıklaşan Ankara ile temaslarında hem BES hem de hayat ve hayat dışı tarafında iyi gelişmeler olduğunu söyleyen Erhan Tunçay, “Bağlı olduğumuz bakanlık ve müsteşarlığımızla çok iyi bir diyalog yakaladık.
Olumlu bir rüzgar esiyor. İstanbul Finans Merkezi’ne yönelik bazı kanun çalışmaları içerisinde sektörümüze yönelik bazı düzenlemeleri ve mutabık kaldığımız maddelerin değişmesi, bazı yapısal değişiklerin de olması konusunun Meclis tatile girmeden Haziran’da yasalaşmasını bekliyoruz. Bakanımızdan istediğimiz, sigortacılığın nereye gitmesi gerektiği, ekonomi içinde daha fazla yer almasını, fon yaratmanın önemli olduğuna, sektörün devlet ve özel sektörün işbirliği ile çok daha iyi yerlere gelebileceğini, bilinç artırmaya yönelik strateji çalışmasına yönelik destek verilmesi” diye konuştu.
YABANCILAR BİR ŞEY DEĞİŞTİRMEDİ
“Sektöre yabancıların gelişiyle ne değişti dersek bu biraz zor” diyen Erhan Tunçay şöyle konuştu: “Gelenlerin hepsi çok büyük şirketler ve 3-5 senede olmadı deyip gidecek bir şirket beklemiyorum. Yabancı yatırımcıların piyasanın buraya girerken ve bu kadar büyük yatırım yaparken ülke şartlarını bildiklerini ve bunları düşündüklerini tahmin ediyorum.
Orta ve uzun vadeli düşünürsek, ülkemize yatırım yapmak doğru bir karar. Başta bir biraz kendimize haksızlık ettik diye düşünüyorum. Son üç-beş yıldır gördük ki yabancıların gelişi ile burada da çok fazla değişen bir iş yapış şekli görmedik. Yine fiyat rekabetine yönelik anlayış içinde onlarda yerini aldı. Yabancı yöneticilerin ülkemizi ve piyasayı tanıması için bir zaman geçiyor. İşin yönetsel açıdan başında bence mutlaka bir yerli genel müdürün olması daha olumlu diye düşünüyorum.”
MEVZUATLA BOĞULMAYALIM
Hazine’den beklentilerini sorduğumuz Erhan Tunçay şunları söyledi: “Hazine’den beklentimiz oyun alanının çerçevesini çizmesi. Daha detayda ne kanun da ne yönetmelikte ne genelge de işin günlük işleyişi ilgili durumları piyasa dinamiklerine bırakması. Şirketlerin çalışma biçimine müdahale olmasın istiyoruz. Bizim altyapımızın yeterli olduğunu ve artık çok fazla boğulmaması gerektiğini düşünüyoruz. Avrupa’da da aynı durum söz konusu. Mevzuatla boğulmayalım. Tüketiciyi korumak adına yüksek bariyerlerle bizi boğmayın diye birçok eleştiri oralarda da var. Bu durumun dengesini iyi bulmak lazım.”
HAK ETTİĞİMİZ ÖVGÜ VE DESTEĞİ ALAMIYORUZ
Sigorta sektörünün yaptığı performansla ve hizmetle hak ettiği övgüyü ve desteği alamadığını söyleyen Erhan Tunçay; “Siyasi iradenin mutlaka bu konuda bir mesaj veriyor olması çok önemli. Bir bakanın BES’i destekliyoruz iyi bir sistemdir demesi çok önemli ve bunu sadece BES için değil tüm sektör için söylemesi çok önemli. Sigorta tüm dünyada çok önemli bir yapı. Bir sosyal faydası da var. Baktığınızda riskleri ortadan kaldıran hayatların devamını sağlayacak bir mekanizma.
Geçmişte yüksek faiz marjları ile kolay para kazanılıyordu. Bugün bir şey kaybettiğinizde yerine koymak daha da zor ve zorlaşmaya devam ediyor. Kolay para kazanma artık yok. Maliyetinizi ve riskinizi nasıl bertaraf ederim diye düşünmek zorundasınız. Su mecrasında akar, mutlaka sigorta önemini kavram olarak da yerine getirecektir diye düşünüyorum” dedi.