”Diyarbakır'a nasıl gideceğimi biliyorum”

MHP Genel Başkanı Bahçeli, İzmir'de DTP konvoyuna yapılan saldırı olayı ile ilgili olarak "MHP'nin yumurta atacak vakti yoktur" ifadesini kullandı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İzmir'de DTP konvoyuna yapılan saldırı olayının ardından DTP'nin "Bahçeli'nin de Diyarbakır'a gitmesi halinde bu tür eylemlerin olabileceğini" açıklamasıyla ilgili olarak, "AKP'nin oyununa düştüklerinin farkında olsunlar. Diyarbakır'a da zamanı geldiğinde nasıl gideceğimi biliyorum" dedi.

Bahçeli, partisinin grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. "İzmir'deki olayların ardından DTP cephesinden bir açıklama geldi. Kendilerinin de Diyarbakır'a giderse bu tür eylemlerin olabileceğini açıkladı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna "Çok yanlış bir yaklaşım. AKP'nin oyununa düştüklerinin farkında olsunlar. Diyarbakır'a da zamanı geldiğinde nasıl gideceğimi biliyorum" ifadelerini kullandı.

İzmir'deki olayları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de Bahçeli, "Çok yanlış. 2 gün evvel MHP'nin Kurultayı sonrası, teşkilat yöneticilerine bir genelge göndermiştim ve o genelgede AKP'nin muhtemel tuzaklarının neler olabileceğini, bunlara kimlerin alet edilmek istendiğini açıklamıştım. Bunun ilk örneği İzmir'de görülmüştür, Önceden planlanmıştır. MHP'nin yumurta atacak vakti yoktur" diye konuştu.

Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisi aleyhine açtığı tazminat davalarına ilişkin soruya da "Sayın Başbakan sürekli üzerimizde tazminat davası açıyor. Bunu böyle yapacağı yerde, Meclisten alabileceğim maaşlara şimdiden el koysun, kendisine de helal olsun" karşılığını verdi.

"Yapacağınız mitingler kapsamında Diyarbakır'a gidecek misiniz?" şeklindeki soru üzerine de Bahçeli, "Tabi, İnşallah" dedi.

Bugün Öğretmenler Günü olduğunu hatırlatan bir gazeteci, Bahçeli'ye "Unutamadığınız bir öğretmeniniz var mı?" diye sordu. Bahçeli de gazeteciye, "Bütün öğretmenlerimi unutmuyorum, ilkokul dahil hepsini hatırlıyorum. Hepsine de hürmetlerimi sunuyorum. Rahmetli olanlara da Allah'tan rahmet diliyorum" karşılığını verdi.

"Türkiye çok tehlikeli sonuçları olacak bir bunalım dönemine sokuldu"

Partisinin Grup Toplantısındaki konuşmasında Türkiye'nin çok tehlikeli sonuçları olacak bir bunalım dönemine sokulduğunu savunan Bahçeli, "Başbakanın, PKK açılımı ile başlattığı yıkım sürecinin, milli birliğimizin temelleri üzerindeki sarsıcı etkileri her geçen gün ağırlaşarak ve derinleşerek sürmektedir. PKK açılımı ile terör örgütünün siyasi amaçlarının takipçiliğini yapan AKP'nİn Türkiye'yi 'Bölme Partisi' olduğu, yaşanan gelişmelerle şimdi daha iyi anlaşılmakla ve görülmektedir. Başbakan'ın yeni siyasi misyonunun yıkım taşeronluğu ve bölme simsarlığı olduğu bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. AKP ve ihanet lobisinin başlattığı 'bölünme sürecinin tanıtım ve reklam kampanyası' Türk siyasetinde emsali görülmemiş bir 'siyasi dolandırıcılık ve kalpazanlık seferberliğidir.' Bu kampanyada piyasaya sürmediği yalan ve iftira bırakmayan Başbakan'ın, geçtiğimiz hafta sonu parti toplantılarında söyledikleri içine saplandığı bataklığın bir aynası olmuştur" diye konuştu.

"Başkan Obama'ya hediye"

Açılım süresinde Başbakan Erdoğan'ın hangi konuda kime hangi sözler verdiğinin bilinmediğini söyleyen Bahçeli, "İmralı canisinin rolü ve konumunun ne olduğunu Kandil'deki terörist çetelerle hangi pazarlıkların yürütüldüğünü, bu konuda arabuluculuk yapan Barzani ile hangi karanlık hesaplar içine girildiği" konularının açıklanmasının beklenmemesi gerektiğini ifade etti.

"Başbakan'ın Aralık ayında Washington'a yapacağı ziyaret, bu sürecin bundan sonraki yol halitasının ayrıntılarının belirlenmesinde önemli bir kilometre taşı olacaktır" diyen Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın, Beyaz Saray'da ABD Başkanı Barack Obama ile yapacağı görüşmede, bu yıkım projesinin ilk uygulama aşaması konusunda ABD'ye tekmil ve ilerleme raporu vereceğini iddia etti.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Başkan Obama'ya hediye olarak İznik çinisi yerine, Türkiye'nin çıkarmaya çalıştığı çivisini götürmeyi amaçladığı anlaşılan Başbakan'ın telaşı ve acelesinin bir nedeni de budur. Bütün bu olumsuzluklara rağmen, hesaplar tutmamış özellikle Habur'daki teslim törenleri milletimizin gözünü açmış ve AKP'nin gerçek niyetini anlamasını sağlamıştır. Başbakanın 'yıkım projesi' milletimizin eşsiz sağduyusuna çarpmış, hükümetin umduğu gelişmeler gerçekleşmemiştir. Bunda en büyük pay elbette ki yüksek bir uyanıklık göstererek oyunun arkasındaki karanlık aktörleri gören aziz milletimizdir. Bunun yanı sıra, yalanları yırtıp gerçekleri ortaya çıkartan Milliyetçi Hareket kadrolarının yoğun ve etkili çalışmalarıdır" diye konuştu.

Alevi vatandaşların sorunlarına yönelik 10 maddelik öneri

Bahçeli, Başbakan Erdoğan ve Hükümete de şu çağrıyı yaptı:

"Yedi yıllık iktidarınızda, Alevi İslam inancına sahip kardeşlerimiz için girişimde bulunmaktan kaçtınız ve aralarındaki uzlaşmaz alanları, işi sürüncemede bırakmak için bahane olarak kullandınız. Şimdi de geride kalmış bir ayaklanmanın acıları üzerinden 'evlad-ı Kerbela' istismarını yapıyorsunuz ve Alevi kardeşlerimizi sevdiğinizi söylüyorsunuz o halde; gelin, sahibi olduğunuz ayrımcı ve ayrıştırıcı sözde demokrasi paketlerinin içerisine katmadan, sorunun acilen halli yönünde ilk adımları atalım ve TBMM zemininde bu konuyu çözelim."

MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin, Alevi vatandaşların sorunlarına ilişkin 10 maddelik önerisi ise şöyle:

- Aleviliğin öncelikle nitelikli eğitim ve nitelikli kadro ihtiyacını karşılayacak "Türkiye Alevilik Araştırmaları Merkezi" devlet desteğinde kurulmalıdır.

- Bu merkez genel bütçeden ayrılacak ödenekle desteklenmeli ve idari bakımdan özerk olmalıdır.

- Alevi inanç önderlerinin akademik seviyede eğitilmesi için İlahiyat Fakültelerinde "Tasavvuf İlimleri Bölümü" kurulmalıdır.

- Milli Eğitim Bakanlığınca din derslerinin müfredatına, doğrudan Alevi toplumunun katılımıyla şekillenmiş doğru, objektif ve bilimsel bilgiler girmelidir.

- Bu kapsamda olmak üzere Alevi İslam inancı önderlerinden, konusunda uzman ilahiyatçılardan ve akademisyenlerden oluşan 'Özel İhtisas Komisyonu' kurulmalıdır.

- Kültür Bakanlığı ve ilgili kuruluşların işbirliği ile Alevi İslam inancının ve tarihi-kültürel şahsiyetlerinin envanteri ve külliyatı çıkarılmalı varsa yabancı dilde olanlar Türkçeye çevrilmelidir.

- Diyanet İşleri Başkanlığı ortaya çıkacak külliyatın orijinallerine sadık kalarak yayınlanmasında istişare ve işbirliği içinde olmalıdır.

- Alevi İslam inancını da bünyesinde temsil edecek şekilde Diyanet İşleri Başkanlığı'nda yapısal düzenlemeye gidilmelidir.

- Alevi toplumunun hayatında çok önemli yeri olan Cemevi gerçeği, siyasi kaygılardan uzak, cami-cemevi karşıtlığına dönüştürülmeden kabul edilmelidir.

- İnanç ve kültür hayatımızın bir unsuru olan Cemevlerine devlet yardım etmeli, genel bütçeden ödenek tahsis edilmelidir.